09 Ağustos 2001
Albayrak şirketi ve Recep Tayyip Erdoğan’ın birlikte götürdükleri siyasi hareketin finansal gücünün 1 milyar dolar olduğunu Mülkiye Başmüfettişi Candan Eren’in raporundan aynen alarak bu köşede yayımlamıştım. Candan Eren ve diğer müfettişler yaptıkları incelemelerde 1994 ile 2001 yılları arasında Albayrak şirketinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden aldıkları dolaysız, yani aracısız, bir başka firma üzerinden olmayan ihaleleri ve diğer bulguları değerlendirerek bu sonuca ulaşmışlar. Tek tek döküm yapıp, listesini de tutmuşlar. Örneğin son birkaç yıl içinde Albayrak şirketinin belediyeden aldığı saptanabilen ihale sayısı 53. Bu ihalelerin toplam bedeli 470 milyon doları aşıyor. Ama bunu Albayrak şirketi ilanlar yoluyla şöyle açıklıyor: “Bizim aldığımız ihale tutarı 11 milyon dolardır.” İyi de dört kez iptal edildikten sonra Albayrak şirketinin konsorsiyumuna verilen metro ihalesinin sadece ihaleye çıkış bedeli 180 milyon dolar. Bu kadarı ayıp olmuyor mu?
Albayrak şirketi yalanlarını sardığı gazetenin kağıdını bu parayla alamaz. Alabiliyorsa açıklasınlar mal beyanlarını görelim bakalım nereden gelmiş paralar. Ama ne onlar ne de Recep Tayyip Erdoğan’ın mal beyanında bulunmaya niyeti var. Niye bundan bu kadar kaçınıyorlar? Sonuçta Recep Tayyip Erdoğan eski bir işçi – memur, Albayrak kardeşler yap satçı müteahhit. Çok değil 15 yıllık bir muhasebe yapacaklar o kadar. Mal beyanı denilince bu kadar gocunacak ne var ki?
Tam sayfa ilan yalanlarıyla bu mızrak, bu çuvala sığar mı? Şu metro işinin, Akbil olayının, İGDAŞ dosyalarının, diğer belediyelerle ilgili ihale gerçeklerinin belgeleri ortaya dökülmeye başlasın o zaman göreceğiz, o zaman göreceğiz eğriyi doğruyu.
İşadamı Rahmi Koç bu köşede de dile getirdiğimiz 1 milyar dolar gerçeğini söyleyince Albayrak ve Erdoğan hareketinden yapılan açıklamaları inceledim. İnanılmaz. İyi de gerçekleri ne yapacaklar? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kuruluşları devlete bir kuruş vergi vermemiş. Maliye’nin yapma dediğini yapmış, sahte para yerine elektronik bilet kullanmış. Hazine garantili hiçbir dış borcunu ödememiş, tamamını devlete yüklemiş. Sonra da toplanan paralar ihaleler yoluyla Albayark’a. Bunların hepsini saptayan raporlar ortada. Candan Eren devletin müfettişi. Mülkiye Başmüfettişleri Kurulu devletin kurulu. Raporun sunulduğu yer DGM. Soruşturmayı açanlar hukukun savcısı. Raporda yazılanlar da devletin kağıdına yazılmış, mühürlenmiş. Üstelik sadece bu rapor mu var sanıyorlar? Bu ülkenin siyaseti kör olsa da, Maliye’si sağır değildir.