24 Temmuz 2001
Solda iki adam. Biri Deniz Baykal, diğeri Erdal İnönü. Baykal diyor ki: “Sol birikimi yeni oluşumculara ezdirmeyeceğiz.” Benden başkasına ezdirmem mi demek istiyor?
Erdal İnönü ise kapısında biriken çaresiz solcuların başımıza geçin sızlanmalarına bakıp bakıp siyasete dönmemek konusundaki kendi kararlılıklarını yiyor: “İnsanları çaresiz bırakmam.”
Erdal İnönü, dün solun İsmet Paşa’sının oğlu idi. Bugün siyaset koşusunda Erdal İnönü. Çaresizlere derman olacak. Mehdi dediğiniz azıcık genç olmaz mı? Liderlik sultasında sıkışmışlığın bu kadarı fazla değil mi?
Gecekondudan, villalara pare pare dökülen sol böyle toplanır mı? Hayır. Eskiler yeni oluşumculara, yeniler eskilere karşı. Yıllardır sol birikim diyorlardı ya, bu kavgalar sayesinde o da yok artık.
Sol belki, hem Deniz Baykal hem de Erdal İnönü kurtarıcılığından kurtulduğu gün kurtulacak. Ama eş dost kapitalizminin zengin ettiği, eş dost solcuları buna izin vermezler.
Kemal Derviş’in ilk firesi
Kemal Derviş Türkiye’ye geleli neredeyse 4.5 ay oluyor. Gazeteci Ali Bilge de o günlerden itibaren Derviş ile birlikte çalışmaya başladı. Derviş’in ilk ve tek resmi danışmanı Ali Bilge idi. Bilge ile Derviş eski tanışık. Amerikalardan telefonlarla konuşurlar, fırsat buldukça da Amerika’da veya Türkiye’de bir araya gelip “Bu memleket nasıl kurtulur” sorusuna yanıt ararlarmış.
Bu çalışma arkadaşlığı dün sona erdi. Çünkü Başbakanlık bürokrasisi Derviş’e yardımcı olabilmek için dört ay önce iki görevini birden bırakıp danışmanlık görevini üstlenen Ali Bilge’ye kadro veremedi. Yanlış okumadınız Kemal Derviş’in eli, kolu olan kişiye başbakanlık kadro çıkartmadı.
Dört aydır Kemal Derviş ile çalışan Ali Bilge de dün toplanıp ayrıldı görevinden.
Bilge iyi bir ekonomist gazetecidir. Devlet bürokrasisini tanır. Derviş’e de ilk günden beri o yardımcı oldu. Kemal Derviş’in kazasız yol almasında etkenlerden en önemlisi Ali Bilge’nin danışmanlığı diye gördüm ben.
Başbakanlık bürokrasisi Ali Bilge ile dalga geçmeye başlamıştı: “Kemal Bey 20 milyar doları buldu ama sana bir kadro bulamadı” diye.
Ali Bilge ile konuştum dün bu kadro işini. Bilge “Görevi bıraktım, toplandım ayrılıyorum” dedi. Niye diye sordum, “Dört aydır ücret almadım. Kemal Bey ile çok iyiyiz ve uyumluyuz. Ama iki işimi birden bırakıp gelmiştim. Kadro diye sorunca olmayacağını söylediler. Kemal Bey son olarak gene gidip istemiş. Ama Hüsamettin Özkan adımı vererek beni istemediklerini söylemiş. Bunun üzerine ben de görevi bıraktım. Artık işime döneceğim. Kemal Bey ile çok iyiyiz. Ayrılık ondan değil” dedi.
Böylece Kemal Derviş kendi kurduğu kadrosundan ilk firesini verdi.