15 Temmuz 2003
Süleymaniye’de, Amerikalı askerlerin Türk askerlerini esir almasıyla ilgili olarak oluşturulan ortak komisyon çalışmalarını tamamladı. Şimdi ne olacak? Eğer raporda Amerikalılar iyi yaptık, hak ettiniz, çünkü siz suikast yapacaktınız, belgeler burada, diyecekse hiçbir sorun yok. Bunun kavgası ayrı verilir. Ama Amerikalılar yanlış anlamışız, hata edilmiş, olur böyle, yöntem yanlış diyecekse kavganın büyüğünü çıkartmak lazım. Bana sorarsanız ikincisi olacaktır. Onun için şimdiden strateji belirlemekte yarar var.
Erdoğan’ın tutumu
Türk askerini bölgesel güç olmaktan çıkartacak operasyon yapacaksınız, askerlere iğrenç muamele edeceksiniz, suikast ile suçlayacaksınız, sonra olur böyle vakalar deyip geçiştireceksiniz. Olmaz… Efendim Amerika özür dilemezmiş! İyi o zaman bugün esir aldılar, yarın öldürürler. O zaman ne olacak? Bu bir başlangıç. Amerikalılar gelecekte yapacakları saldırılara karşı şimdiden yol yapıyorlar. Gittikleri yol yanlış, yakın zamanda Irak’ta kafalarını hangi sert taşa vurduklarını anlayıp dönecekler Türkiye’ye ama o zamana kadar da Amerika’nın Türkiye’yi yıpratmasına engel olmak gerek.
Bunun için bir tutum ve duruş gerekli. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın , Amerikan Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile yaptığı telefon konuşmasında sergilediği tutumu sürdürmesi, siyasal olarak yeterlidir. Bu konuşmanın tutanaklarını hükümet üyelerine dağıtmakta ve onların da aynı tutumu sergilemelerine olanak sağlamakta fayda var. Konuşmanın tutanakları Başbakan Erdoğan’ın Amerika’nın tutumunun neye dönük olduğunu anladığını gösteriyor. Bu anlayış kamuoyuna da aynı tonda aktarılmalı. Erdoğan bundan çok şey kazanır.
Korkum şudur; Türkiye’ye karşı bir öç alma duygusu içinde bulunan Amerikalı asker şahinlerin bundan sonra yapacakları hareketler, hakarete dönüşebilir. Hatta işin şirazesi kaçar bir çatışma bile olur. Süleymaniye baskını bal gibi Amerikan askerlerinin planlı bir operasyonu. O kadar planlı ki kullandıkları silahlar ve eylem, olayın vahametini sergiliyor. Şimdi ortak komisyon raporundaki dil ve sonuç çok önemli. Bundan sonrasını belirleyecek bu. Türkiye bu noktada asla geri durmamalı. Amerikan askerlerinin cezalandırılması dahil, her yol anlaşmaya bağlanmalı.
Anlaşma
Türkiye’nin bundan sonrası için bölgesel inisiyatifini arttıracak ataklarının olması gerekiyor. Hem askeri, hem de siyasi. Türkiye, Amerika’nın kendisini itmeye çalıştığı paralize olma halinden mutlaka çıkmalı. Hem askeri varlığı, hem de siyasal yaklaşımlarıyla Kuzey Irak’ta gerekeni, ulusal çıkarlarının gereğini yerine getirmeli. Ticareti, ekonomiyi bunun bir aracı olarak kullanmalı. Gerekirse sınır ticaretini kendisi yönlendirecek önlemler almalı.
Türkiye Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün Diyarbakır konuşmasında yaptığı tahlilinde belirttiği gibi, çok yakında Amerika’nın başvuracağı ülke olacaktır. Başka çaresi yoktur. Paniklemeye, duruş bozmaya gerek yok. Çok yakında Irak’ta Amerika ve İngiltere bataklıkta olduklarını anlayacaklar.
Bu arada Türkiye şimdiden hazırlanmalı ve Irak konusunda Amerika ile PKK-KADEK’i de kapsayan bir ‘Terör İşbirliği’ anlaşması hazırlamalı. Amerika’ya kiminle savaşması gerektiğini hatırlatmalı. Bunun için şimdiden hazırlanmakta ve Amerikalılar’ı daha kapıda karşılamakta yarar var. Türkiye büyük ülke olduğunu Amerika’ya göstermeli. İran-Irak savaşında Türkiye’nin tahlilleri doğru çıktı, Amerika yanıldı. Bunda da yanıldığını anlayacak. Amerika’yı bataklıktan yine Türkiye çıkartır. Ama dikkat etmek lazım. Eğer Türkiye’nin gücü kavranamazsa Amerika ile o bataklığa sürüklenmek de var. Onun için siyasilerin dikkatli davranması gerekiyor.