06 Şubat 2002
IMF’nin para musluklarını Irak’a karşı girişilecek olası bir Amerikan harekatına da bağlı olarak serbest bırakması piyasalar kadar Ankara siyasetini de etkilemiş gözüküyor. Ankara’da Amerika’nın Türkiye ile geliştireceği yakın ilişkiler kadar, Türkiye’yi Irak operasyonunda odak ülke olmaktan çıkaran bazı girişimleri de dikkatle izleniyor.
Amerika’nın Irak’a bir saldırı düzenleyeceği ve bunu Türkiye ile yapmak istediği net bir bilgi. Bu saldırının belirtisi olarak IMF Türkiye ile anlaşma imzalama gerekçeleri arasına Irak’a yönelik operasyonu da koymuş. Bu arada Amerika’nın Kuveyt’e asker yığınağının da hızla devam ettiğinin altını çizmekte yarar var. Türkiye’nin de dikkatle izlediği bu yığınak ile Kuveyt’teki Amerikan askeri sayısı şu an 60 bini aşmış durumda. Mayıs sonuna kadar bu rakamın 100 bini geçmesi bekleniyor. Amerikan deniz unsurları bölgeye sürekli olarak asker ve cephane taşıyor. Bu yığınak Amerika’nın Irak harekatına Türkiye evet dese de, demese de girişeceğinin göstergesi. Amerika Irak ile ilgili olarak Türkiye kadar Rusya’yı da ikna etme çabasında. Bu noktada Türk ve Rus siyaset ve diplomat çevrelerinin önümüzdeki günlerde Irak’a birlikte gidebileceği Ankara’da konuşuluyor. Mart ayında Amerika’nın Türkiye’den Irak ile ilgili olarak somut istekleri olacağı, bu durumda Türkiye’nin ne yapacağını şimdiden planladığı da gözüküyor. Kuzey Irak ve buradaki Kürt oluşumu Türkiye’nin ve askeri unsurlarının bölgesel denetimi sıklaştırmasını gündeme getirmiş. Yani Washington, Ankara, Bağdat üçgeninde her an her şey olabilir gibi…
Yapılamayan görüşmeler
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Diri”z aradı. Amerikan Dışişleri Bakanı Colin Powel’ın Ankara ziyareti sırasında yapmak istediği ama bir türlü yapamadığı ekonomi görüşmeleriyle ilgili bilgi verdi. Powel aslında sadece Kemal Derviş’i dinlemek istemiş, ama uyarılar sonucu Türk ekonomisini yöneten Devlet Bakanı Tunca Toskay ile Maliye Bakanı Sümer Oral’ı da dinlemek istediğini Türk tarafına iletmişti. Ama görüşme olamamıştı.
Bunu yazmam üzerine arayan Diri”z şunları söyledi:
“Bize Amerikan tarafı Sayın bakanlarımız Kemal Derviş, Tunca Toskay ve Sümer Oral ile görüşme taleplerini ilettiler. Ama daha sonra Sayın Powel’ın sıkışan programı nedeniyle bu görüşmeler gerçekleşemedi. Görüşmelerin ertelenmesi talebinin de Amerikan tarafından geldiğini iletmek istiyorum. Çünkü Sayın Powel Türkiye’ye biraz geç geldiler. Sonraki gündemleri de bu görüşmelere izin vermediler. Biz Amerikan Büyükelçiliği’nin bize ilettiği görüşme taleplerini sayın bakanlarımıza da ilettik, ama sıkışıklık görüşmeye mani oldu.”
Amerikan elçiliği yetkilileri ise olayı şöyle anlattılar:
“Görüşmeleri biz talep ettik. Ama programda yer bulunamadı. Bir türlü görüşemedik. Gezinin programını, zaman ve yer tayinini Türk tarafı yaptı. Program öylesine sıkışıktı ki, Cumhurbaşkanı’ndan, diğer temaslara kadar ne yazık ki çok istenildiği halde bu üç bakanla görüşmelerin yapılmasına zaman ve yer açılamadı. Bizim herhangi bir iptal talebimiz olmadı. Ama programda yer bulunamadı. Bunun yorumunu ise bizim yapmamız mümkün değil.”
Olayla ilgili olarak Powel’ın görüşmeyi arzulayıp da görüşemediği Maliye Bakanı Sümer Oral ise şunları söyledi:
“Bize görüşme talebi iletildi. Ama sonra nedense bilemiyorum görüşme gerçekleşmedi. Biz elbette görüşmek isterdik. Benim elbette zamanım vardı. Ama ne olduğu konusunda bilgim yok. Galiba zaman sorunu olmuş.”
Powel ile görüşememenin davası olmaz tabii. Ama dünkü yazımda belirttiğim gibi Ankara siyasetinde İsmail Cem her fırsatı gelecek için kullanıyor. Kendi damgasını basıyor. Hayırlısı hayırlısı…