06 Temmuz 2003
Amerika ile Türkiye arasında artık stratejik müttefiklik yok. Bundan sonra ağızlar ne söylerse söylesin, akıllar başka şeyler yapacak. Türkiye ile Amerika arasında biten bu dostluğun yeniden kurulması için bundan sonra, geçmiş 50 yıl boyunca yapılanlar da yetersiz kalacaktır.Türkiye açısından olayın iki yüzü var. Birincisi silahlı kuvvetlerin durumuyla ilgili. İkincisi Türkiye’nin onuruyla ilgilidir.Türkler’i tanımakta zorlanan Amerika, tarihinin temel hatalarından birini yapmıştır. Önceki gün Amerikalılar’ın tutukladığı askerler Kore’de onlar canını kurtarsın diye canını veren askerlerdir. Amerika bu tutumuyla Türk kamuoyunda giderek yayılan Amerikan karşıtlığının üzerine benzin dökmüştür. Kuzey Irak kavramı bitti diyen Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal ve onun gibi düşünenler, Kuzey Irak kavramının daha da karanlık bir hal aldığını anlarlar umarım.
Saddam Bağdat’ta
Saddam Hüseyin, Bağdat’ta geziyor. Hem de bir kahraman hayalet olarak. Amerika giderek bataklığın içinde daha da derinlere çekiliyor.Yaptıkları tek şey Saddam’ın ziyaret ettiği Irak’ın ileri gelen aşiret reislerinin önde gelenlerini tutuklamak. Gerekçe Kerkük valisine karşı suikast girişimi ihbarıymış. Haydi oradan. Türkiye bunu isteseydi zaten yapardı. İran’da Türk’ü kullanarak rejim yıkmaya çalış, Azerbaycan’da Türk’ü kullanarak bölgesel üsler kur, Türki unsurlarla gel kendini kurtarmaya çalış, sonra da Türk mahallesinde Kürt kartıyla iş tut. Olmaz. Olmayacak. Göreceğiz.
Sıkışınca Türkiye’den yardım istiyor. Türkiye yasalarını da bir kenara bırakarak yardım etmek için elinden geleni yapıyor. Sonuç; Türk askerlerinin tutuklanması. Saddam’dan gelen son haberler de gece ev ziyaretlerine gittiği ve 100 kadar direniş örgütü oluşturarak Amerikan işgal güçlerine karşı direniş organize ettiği şeklinde. Amerika bütün bu tablo içinde Türk askerlerine karşı bu menfur saldırıyı gerçekleştirerek ne yapmak istiyor?
Türk Ordusu’nu yıpratma
Birinci amacı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgesel ve Türkiye içindeki imajını sona erdirmek. Yani bilinçli bir psikolojik saldırı yürütüyor. Türk Ordusu sizin bildiğiniz gibi bir güç değil. Yunan jetleri Türk jetini düşürüyor. Türk basınından başlatılan bir harekatla içeriye, ‘bak Yunan da güçlü’ deniliyor. Kuzey Irak’ta bölgesel güçlerin en önemlisi olan kırmızı berelileri böyle tutar götürürüz, diyor şimdi Amerikan askeri. Türk Ordusu güçlü değil, hatta bu başlangıç, yarın Kuzey Irak’tan çıkıp gidecek mesajı veriliyor. Ordumuz hedef . Ordumuzu içine kapatıp, paralize etmek istiyorlar. Türkiye içinde gerçekleştirecekleri operasyonlar için öncelikle ordunun sınır ötesi etkinliğini yok etmeleri, paralize etmeleri gerekiyor. Buna karşı anlamadıkları tek şey Türk Ordusu’nun da, halkının da bunu kabullenmeyeceğini düşünememeleri. Yanılıyorlar. Tarihi bir hata yaptılar. Bu uygulamalarını Türkiye’de satın aldıkları mandacı kalemleri bile savunamaz.
Haydi bakalım, şimdi de yazsın o kalemler ‘Dilimizi yutacağız, sesimizi keseceğiz, Amerikalılar ne derse onu yapacağız’ diye de görelim.Türk insanının vatan ve yurt sevgisini, ordu hasletini anlamayan kafalar, en büyük kayaya çarparlar yakında. Çünkü ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/ Vatan uğruna ölen varsa vatandır’ı gelin de anlatın bu kafaya. Anlamazlar mı? Anlarlar anlarlar…
Türkiye’nin onuru
Bu saldırı Türkiye’nin onuruna, gururuna, gücüne dönüktür. İç siyasal dengelerde Türk Ordusu’nu yıpratmak isteyenlere güç vermek için yapılmaktadır. Amerika, Türk Ordusu’na ceza veriyor aklı sıra. Oysa bizde bir söz vardır: Keser döner sap döner, bir gün de hesap döner.
Türkiye artık hamasetle; cağız, ceğiz siyasetiyle bir yere varamaz. Türk Dışişleri Bakanı PKK sorunu çözülmeden Türk askeri bölgeden çıkamaz, diyor, Amerika’nın yanıtı geliyor. Dışişleri Bakanı ay sonunda Amerika’ya gidecek ama Amerika’nın yaptığına bakın.
Her şey yeniden oluşacak. Bunun için yeni bir Türkiye lazım. Yeni kararlar lazım.
Mustafa Kemal’in dediği gibi :
Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır.
Türkiye hep beraber bu saldırıları göğüslemelidir. Türkiye, yapmak zorunda oldukları için bekle gör siyasetinden vazgeçmelidir. Onurunun, gücünün ne olduğunu fevri olmadan, ama kararlı ve net olarak göstermelidir. Türkiye bir cephe ülke olduğunu kabullenmelidir. Türkiye saldırı altındadır.