01.04.1999
Kosova konusunda hükümet susuyor. Halk bilgiyi NATO’dan veya Clinton’dan dinliyor. Disisleri Bakani Ismail Cem konuyu kavramis. Ama ya halk… Disisleri kavrayinca, sorun çözülüyor mu?
Balkanlar karisikligin adi. Osmanli’dan bu yana Anadolu buradan gelen savas haberleriyle sarsildi durdu. Türkiye Cumhuriyeti’nin köklerinin topraga düstügü fikir hareketleri orada sekillendi. Ittihat Terakki, Mustafa Kemal, Enver Pasa Balkanlar’da varoldular.
Türk fikir yasaminin üç büyük okulu Tibbiye, Harbiye, Mülkiye, ardindan gelen demokratiklesme hamleleri hep Balkan kökenli tartismalar sonucunda gelistiler. Çünkü ilk ve büyük yenilgiler orada yasandi. Bu yenilgiler için çareler arandi. Istanbul’un yönetim yetersizligi Balkanlar’daki ayaklanmalarda ortaya çikti.
Osmanli’ya karsi ilk büyük ve basarili milliyetçi isyana Arnavutlar kalkisti. Vahset ve siddetleriyle Osmanli’yi perisan ettiler. Daglarda eridi gitti Arnavut isyanini bastirmaya giden birliklerimiz. Arnavutlarin büyük kahramanlar olaak adlandirdigi kisiler, Osmanli için asi ve haindiler. Asilerle hainler Osmanli’yi dize getirince Bulgar’i, Karadaglisi, Sirp’i, Yunan’i isyan etti. Balkanlar Osmanli’dan koptu gitti. Bulgarlar ve Yunanlilar Anadolu topraklarina kadar geldiler. Yunan ordulari Ulusal Kurtulus Savasi’yla geri gönderildi. Arnavutlarin yaktigi milliyetçilik atesi, önce Balkanlar’da, sonra Araplar da, ardindan da Kürtler de kanli isyan ve savaslara yol açti.
Huzur artik yok
Osmanli Ortadogu’yu böyle kaybetti.
Sosyalizmle Balkanlar’a gelen huzur, artik yok. Yugoslav birligi Bosna dramiyla sona erdi.
Balkanlar’da yüzyildir uyuyan savas tanrisi uyandi. Tarih yine o acimasiz katliamlara sahne oluyor. Aci ve gözyasi veimli Balkan topraklarini kurutuyor.
Sirplarla Osmanlilar tarih boyunca savastilar. Kim daha çok barbarsa o üstünlügü ele aldi. Kesilen insan kellelerinden kuleler yaparak ilerleyen Osmanli’ya, kilometrelerce uzayan kaziklara dizilmis insanlarla karsilik verdi Sirplar. Birincilik en vahsi olanindi. Tipki bugünkü gibi.
Sirplar simdi bulabildikleri en fasist diktatör Miloseviç’in liderliginde soykirim ve asimilasyon politikalarini sürdürüyorlar. Yalnizlar mi? Hayir. Fransa, Ingiltere, Almanya, Rusya, Yunanistan, kismen Amerika, Bulgaristan; Bosna katliamlari sirasinda onun yanindalardi. O bundan aldigi güçle kan döktü. Simdi o simariklikla direniyor, bunlar bana daha fazla yüklenemez diyor. Hakli da çikabilir.
Miloseviç, Amerika’nin Arnavut çikarlari için neden bu denli atak yaptigini da anlayabilmis degil. UÇK adli Arnavut milliyetçisi bölücü örgüt, Bosna krizi sirasinda Kosova’daki 50 bin kisiyi bulan Türk azinlik dahil olmak üzere diger azinliklara kan kusturuyordu. Simdi birden UÇK gözde oldu.
UÇK gerçegi
Kosova’daki ayrilikçi siddet ve hatta terörün simgesi olan UÇK, Arnavutluk tarafindan mi yönetiliyor? Hayir. Inanmiyorum. Arnavutluk’taki merkezi otorite kendini yönetemezken, UÇK’yi nasil yönetsin?
UÇK baska bir oyunun araci. Tipki PKK gibi. Sorgulamamiza firsat taninmadan savas basliyor. Birlesmis Milletler ortada yok. NATO etnik polis statüsü kazaniyor. Türkiye hiçbir seyi tartisamadigi gibi, bu olayi da tartisamiyor. Basbakan Bülent Ecevit ile Disisleri Bakani Cem, Kosova sorununda kisi olarak Clinton’in düsündügü gibi mi düsünüyorlar?
Bugün masalsi bir gerçeklikle karsimizda duran savas, yarin Balkanlar’a, oradan da dünyaya siçrama tehlikesi gösterirse, önceden yapmamiz gereken tartismalari sonraya birakmanin acisini çikartamayiz.
Türkiye asil tartisip konusmasi gerekenleri konusmuyor.
Hükümet susuyor. Halk bilgiyi NATO karargâh açiklamalarindan veya Clinton’dan dinliyor. Disisleri Bakani Ismail Cem konuyu kavramis. Ama ya halk?.. Disisleri kavrayinca, sorun çözülüyor mu?
18 Nisan seçimlerinden milliyetçiligi kabarik bir koalisyon hükümeti çikarsa ne yapacagiz?
‘Adriyatik’ten Çin Seddi’ne uzanan’ bu memleket bizim’ nidalariyla karsilasirsak sorumlu kim olacak? Balkanlar’a kara gücü konusunda neden biz öne atiliyoruz da, Amerikalisi, Fransiz’i geride duruyor?
Aklima NATO’ya giris öykümüz geliyor. Simdi bir yerlere kabul edilmek için yine binlerce Mehmetçik’in ölmesi mi gerekecek? Yok böyle degilse neden halka dogru dürüst bilgi verilmiyor? Neden olay tartismaya açilmiyor? Osmanli’nin battigi topraklarda biz ne ariyoruz? Dedelerimizin ruhlarini mi?
Miloseviç’in basina gelenler bizim basimiza gelebilir diyen aydinlarimiz, politikacilarimiz var. Sesleri duyulmuyor. Ama çok önemli seyler dile getiriyorlar.
UÇK için Amerika’nin yaptigini kabul eden Türkiye, yarin bölücü terör konusunda PKK dayatmasiyla karsilasirsa ne olacak? Bu soru, geçistirilecek bir senaryonun parçasi degil. Ciddi bir olasilik. Mikro milliyetçilik ve yeni dünya düzeni senaryolarinda Fransa bile Amerikali uzmanlarin bölünmesi gereken ülkeler listesinde yer aliyor. Dünya küçük etnik ve kültürel derebeyliklerden olusacak büyük bir köy olacak. Bir tek Amerikan Imparatorlugu kalacak. Bir de Irlanda’yi birakmis olmasi gereken Britanya. Bunu kabul ederseniz ne âlâ. Etmezseniz, etnik polis NATO kafaniza bomba atacak. Sirplara yaptigi gibi. Bosna krizini de simdi daha iyi anliyoruz, Amerika’nin neden geç müdahale ettigini. Ayrimlar derinlesmeli, ortak yasam imkânsiz hale gelmeli. Bunun için de fasist Miloseviç’in daha fazla kan dökmesine seyirci kalinmali. Bosna halkinin seriat güçleriyle iliskisinin güçlenmesi saglanmali. Çünkü yeni dünya düzeni en çabuk seriatçi kafalarda kabul görüyor. Onlar ümmetçi ve çokuluslu, çok hukuklu anlayislariyla bu tezin yanindalar. O yüzden de destek görüyorlar. Yoksa Amerika, Afganistan gibi büyük enerji kaynaklari bulunan, stratejik bir ülkeyi Taliban ve onun terörist destekçisi Usame Bin Ladin’e emanet eder miydi saniyorsunuz. Yeni mikro yapilar teziyle seriat kol kola yürüyecek. Bakin daha neler yasayip görecegiz…
Bu kafa Türkiye’den 40 etnik yapi çikartir. Kökeniniz ne olursa olsun, gelin de bunu kabul edin. Ortak yasam alanlarinizin yok edilmesine, yeni savaslarin tohumlarinin topraga birakilmasina seyirci kalin…
Olacak sey mi?
Kosovali Arnavutlar Türkleri sindirmisti, hatta soykirim bile deniyorlardi üstlerinde. Kuzey Irakli Kürtlerin Türkmenleri yok ettigi gibi. NATO yeni anlayisiyla Türklerin de yasam hakki oldugunu kabul edecek mi? Kibris’ta katliam yapan tarafin Rumlar oldugu gerçegini görecek mi? Yunanistan’da baski, zulüm gören, ezilen, sürülen, iskenceden geçirilen, öldürülen Türk azinlik için Amerika Yunanistan’i NATO ile korkutacak mi? Anlasmalara aykiri olarak silah deposu haline dönüsen adalardaki Yunan silahlari Cruise füzeleriyle ortadan kaldirilip Ege Denizi baris denizi yapilacak mi?
Ermeniler yok saydiklari Karabag sorunu için, orada katlettikleri Azeri Türkleri için NATO tarafindan bombalanacaklar mi? NATO, Çeçenler ve diger etnik azinliklar için Rusya’yi vuracak mi?
Simdi biz kimin için kimden yana olmaya çalisiyoruz? Dogrularimizin yönünü evrensel degerler mi, yoksa Amerikan çikarlari mi belirleyecek? Ben Amerika’ya karsi falan degilim.
Ekonomi, bilim, teknik ve diger konularda her türlü alisverise yanayim. Kafkas çikarlari konusunda da Amerika’nin iyi partner oldugunu düsünüyorum. Ama Amerika’nin Türkiye’nin gelecegi için iyi seyler düsünüp düsünmedigi konusunda endiselerim var. Sirp operasyonunun gerekçeleri, bu endiselerimi artiriyor.
Türkiye, önündeki yüzyili alternatif projelerle planlamali ve ona uygun davranmali. Etnik ve kültürel ayrimcilik tasiyan, din konusunu kasiyan politikalari iyi analiz etmeli. ‘Büyük ülkelerle is yapmanin ayiyla çuvala girmeye’ benzeyecegi gerçegi hiçbir zaman göz ardi edilmemeli. PKK ya karsi, ama UÇK’dan yana olacagiz. Usame Bin Ladin Amerikan çikarlarini vurunca karsi çikacagiz, onu yaratan Amerikan destekli Suudi sermayesine ayricalikli bakacagiz! Seriatçilar dünyada yayilirken susup, kendi ülkemizde firtinalar koparacagiz…
Avrupa Birligi’nin yeni düzen içinde islevi ne olacak? Sirplar AB’ye bizden önce mi, sonra mi alinacak? Amerika ve Avrupa Wilson prensipleri ile Sevr Anlasmasi’ndan vazgeçtiler mi?
Lozan’in rövansi mi?
Kafalarinda Lozan’in rövansi olacak bir olusum var mi?
Amerika bir yüzyil sonra ne durumda olacak? Yeni kurulan dünyadaki yerimiz konusunda net miyiz? Kafkaslar için, Ortadogu için politikalarimiz digerlerinin hizina denk mi? Bugün yaninda olduklarimiz yarin silahlarini bize çevirirse önlemlerimiz var mi? Yoksa isi sadece silahli kuvvetlere mi birakacagiz? Tipki 1800’lerde oldugu gibi, Balkanlar’in zorlamasiyla karsi karsiyayiz.
Ankara… Ankara… Anliyor musunuz? Sesimiz geliyor mu?