24 Aralık 2001
Polis, polisin kurdudur. Şimdilerde Ankara ile İstanbul polisi arasında yine o bildik çekişme yaşanıyor. İstanbul’u hangi polis kadrosu kontrol altına alacak? İstanbul bütün yönleriyle bir rant kapısı. İş dünyasının merkezi, suçun merkezi, Türkiye üzerinden uluslararası suç organizasyonlarına açılan kapı. Bu mega kenti yönetmek için nedense Türk polisi içinde bir büyük yarış vardır. İstanbul’a gelmeden önce Ankara’ya konaklanan polisler, Ankara’da arkalarına siyasi destek alır almaz, İstanbul kulisine başlarlar. Bu arada nedense hep İstanbul’daki polisler hırsız, namussuz, işini bilmez, Ankara’dakiler pirüpak, akıllı ve iş bilir olurlar.
Temiz toplum için çalıştılar
Bugünlerde Ankara’da yürütülen bir soruşturma nedeniyle, İstanbul polisi yine mercek altında. Medyada bir bombardımandır gidiyor. Bugüne kadar İstanbul’u mafyadan, Türkiye’yi haraçtan ve yolsuzluklardan temizleyen iki şube müdürü hedef tahtası. Atış serbest. Linç başlamış durumda. Bakıyorum da onlar çeteleri, mafyayı, banka hortumcularını silip süpürürken yanlarından ayrılmayanlar, sırtlarını sıvazlayanlar şimdilerde hiç ortalıkta yoklar. Demek ki Türkiye’de hırsızla, uğursuzla mücadelenin tadı kaçmış! Çünkü artık mafya ile savaşın, yolsuzluklarla kavganın zamanı değil! Şimdi bunlarla mücadele edenlerin yenme zamanı gelmiş! Fareler gemiden indiğine göre, durum aynen böyle.
İstanbul polisi için düğmeye “örümcek ağı” adı verilen operasyonla basılıyor. Ama bu operasyonu başlatanlar İstanbul’da suçlanan iki şube müdürü. Yıllardır aranan Abdurrahman Yakup Reisoğluları adlı naylon faturacıyı yakalayıp “Balina” operasyonunu, oradan da “Örümcek” operasyonunu başlatanlar Organize Şube Müdürü Dr. Adil Serdar Saçan ile Mali Şube Müdürü Ayhan Mimaroğlu. İstanbul’da bu organizasyonun beyni olan Erol Kohen’i yakalayan Ayhan Mimaroğlu. İstanbul’da operasyonları yapan yine Ayhan Mimaroğlu. Ama Ankara’da suçlu sandalyesine oturtulanlar da onlar. Erol Kohen ile ilgili soruşturmalar sırasında Kohen’in suç ortaklarını ve bürolarındaki belgeleri toparlayıp Ankara’ya gönderen Mimaroğlu. Alnına hırsız lekesi yapıştırılmaya çabalananlar da Mimaroğlu ile Saçan.
Bir komplo olmasın
Ankara’dan bir feveran kopuyor ki sormayın… Oysa bu işlerde en tecrübeli kişi artık yaşı ve mesleki olgunluğu ile Ankara Emniyet Müdürü Hasan Yücesan olmalı. İzmir’de “Balina” operasyonu sırasında emniyet müdürü yine Hasan Yücesan idi. Adı operasyonun en önemli sanıklarından Mehmet Niyazoğlu’nun arkadaşı olarak geçmişti. Şimdi onun yürüttüğü soruşturmada İstanbul’daki iki polis müdürü Erol Kohen’in arkadaşı olmakla suçlanıyor. Dedim ya polis polisin kurdudur. Bu iki polis müdürü yarın Ankara’ya bu olayla ilgili DGM’ye ifade vermeye gidecekler. Biri pazar günü yola çıkmış, diğeri bugün. Ankara’da DGM savcısının sorularını yanıtlayacaklar.
Hukuk önünde polis de, işadamı da, siyasetçi de, gazeteci de eşittir. Suçları varsa cezalarını çekecekler. Ama ya olmayan bir şey yaratılmaya çalışılıyorsa! Ya sırf bu iki müdür çete ve mafyanın belini kırdıkları, bütün banka operasyonlarını yaptıkları, Recep Tayyip Erdoğan ve Albayrak kardeşler ile İstanbul Belediyesi’nin bütün suç dosyalarını ortaya çıkardıkları için cezalandırılmak isteniliyorsa, bir komplo ile karşı karşıya ise ne olacak?
Tayyip ve Albayrak soruşturması
Bu iki müdür Recep Tayyip Erdoğan ile Albayrak operasyonu sırasında 35 kişinin tutuklanmasına neden oldular. 1 milyar dolarlık rüşvet ve yolsuzluk rantını ortaya çıkardılar. En son duyduğum Vakıfbank Valide Sultan Şubesi’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 1996 yılına ait bir hesap numarasındaki 1 trilyon liralık para hareketinin karanlık dağılımını çıkartmışlar. Tabii bir de bundan sonra yürütecekleri operasyonlar var.
Şimdi sakın bu iki müdür sırf bunları gerçekleştirdikleri ve bundan sonra yapmaya çalışacakları nedeniyle cezalandırılmak isteniyor olmasınlar? DGM savcısı olayda bir komplo olup olmadığını ortaya çıkartacak elbet. Ama iki müdür bir komplonun kurbanı edilecekse, bu da ortaya çıkar. Hiçbir şey gizli kalmıyor. Her şeyi saklayıp iş bitireceğini sanan hırsızların yaptıkları gizli kaldı mı ki, bu olayla ilgili gerçekler gizli kalsın.