31 Temmuz 2003
Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği’nin verileriyle yolsuzluğun algılanışına dikkat edin. Gelecek korkutuyor Türk halkını. Türkiye dahil 44 ülke ve Filistin’de toplam 41 bin kişiye sorular sorulmuş. Türkiye’de ve her dört ülkeden üçünde vatandaşlar yolsuzluklardan en çok arındırılması gereken müessese olarak siyasal partileri gösteriyor. Eğitim sistemi, sağlık sistemi, mahkemeler ve polis, siyasi partileri izliyor. Yani dünyanın düzeni yolsuzlukla bozulmuş ve insanlar bunu söylüyorlar.
Halka zarar
Yolsuzlukta en çok zarar görenler o ülkenin halkları. Türk halkının meseleye bakışı ve algılaması önemli. Halklar yolsuzluk ve rüşveti çağın hastalığı olarak görüyor. Ve halklar bunu kökünden temizlemenin zamanının geldiğini söylüyor. Siyasi iradenin tepesinde her şeyin saydam bir ortamda cereyan etmesi, çıkar ilişkilerine ve yasama dokunulmazlıklarına son verilmesi gerekiyor. Türk halkının her kesimi özellikle siyasi partilerde, eğitim sisteminde, sağlık sisteminde, mahkemelerde ve emniyette iyileştirmeleri ısrarla istiyor. Yöneticiler duymuyor. Sorular ve halkın yanıtları şöyle:
‘Eğer elinizde yolsuzluğu ortadan kaldırabilecek sihirli bir değneğiniz olsaydı aşağıdaki kurumlardan yolsuzluğu kaldırmada, ilk seçeneğiniz ne olurdu?’ soruluyor. Vatandaş hemen hemen her ülkede ‘Siyasi Partiler’ diye yanıt veriyor. Halkın her kesiminde – kadın/erkek, çalışan/çalışmayan, az gelirli/çok gelirli – büyük çoğunluk ‘balık baştan kokar ‘gerçeğinin, lider sultası ve saltanatının, çıkar ilişkilerinin, yaşama dokunulmazlığının ve siyasette saydam olmayan ortamın devletin her alanını olumsuz etkilediğine inanıyor.
‘Gelecek üç yılda yolsuzluk seviyesinin düşeceğini bekliyor musuz? Eğer evet ise, nasıl?’ diye sorunca cevap veren Türk vatandaşlarının yüzde 60’a yakını yolsuzluk seviyesinin yükseleceğine inandığını dile getiriyor. Sadece iki ülkenin vatandaşları Türkler’den daha karamsar:
Karamsarlar
‘Yolsuzluk özel ve aile hayatınızı nasıl etkiler? Yolsuzluk siyasi hayatı nasıl etkiler? Yolsuzluk iş alemini nasıl etkiler? Yolsuzluk kültürel ve toplumsal değerleri nasıl etkiler?’ sorusuna yanıt farklı. Az gelirli olanlardan cevap verenlerin 5’inden 2’si yolsuzluğun özel ve aile hayatlarını çok etkilediğine inanıyor, fakat çok gelirli cevap verenlerin ancak 4’te 1’i aynı cevabı veriyor. Çünkü yolsuzluk ve rüşvet en çok fakirleri vuruyor.
‘Yolsuzluk siyasi hayatı ne kadar etkiler?’ sorusuna ülkelerin yarısından fazlasının yurttaşları yolsuzluğun siyasi hayatı çok etkilediği yanıtını veriyor. Ama yüzde 77.4 ile Türkiye genel ortalamanın çok fazla üstünde. Sadece 4 ülke vatandaşları Türkler’den daha karamsar.
‘Yolsuzluk iş çevrelerini ne kadar etkiler?’ sorusuna ülkelerin yarısında yurttaşlar yolsuzluğun iş alemini çok etkilediği söylüyor. Fakat gene Türkiye yüzde 77.8 ile ortalamanın çok fazla üstünde.’ Gelecek üç yılda yolsuzluk seviyesinin düşeceğini bekliyor musunuz? Eğer evet ise, nasıl?’ sorusuna en kötümser yanıt Türkler’den geliyor. Bu konuda Türkler en kötümser olanlardan. Yüzde 37.2’si yolsuzluk seviyesinin hiç düşmiyeceğini, aksine çok yükseleceğini ifade ediyor. Türkiye’de halkın yolsuzluğun temizleneceğine umudu yok gibi. Bir başka soruya verilen cevaplar yolsuzluğun temizleneceği değil, daha da kötüye gideceği inancını ortaya koyuyor.
Tahlil
Uluslararası Saydamlık Hareketi Derneği’nin tahlili şu; ‘Türk halkının verdiği yanıtların çok olumsuz ve karamsar olması bir anlamda son yıllarda yolsuzluk sorununun sürekli gündemde olması ve bunun sonucu kamuoyu duyarlılığının önemli ölçüde artmış olmasının da göstergesidir. Örneğin yolsuzluğun kültürel ve toplusal değerleri ne derece etkiliyeceği sorusuna Türkler’in yüzde 76’sının, Pakistanlılar’ın ise sadece yüzde 10’unun ‘çok etkiler’ cevabını vermesi olsa olsa bizim halkımızın bu konuda çok daha duyarlı hale geldiğini gösterir. İnanıyoruz ki siyaseti aile fertlerini, yakınlarını, parti delegelerini, zengin etme aracı olarak görenlerin yerine onurlu bir kamu hizmeti olarak görenler siyasette daha çok söz sahibi olurlarsa yalnız yolsuzluk değil, Türkiye’nin pek çok yapısal sorun ortadan kalkacaktır.’
Siz ne diyorsunuz?