Türkiye artık savaşta. Dünya savaşta. Irak savaşı Avrupa Birliği’ni, NATO’yu parçaladı. Rusya, Almanya, Fransa, Çin, Japonya, İran, Suudi Arabistan, Ürdün, Amerika, İngiltere, Türkiye bu savaşın tarafları. Ama Türk halkı hala savaşın eşiğini geçtiğimizin, tarihin yeniden şekillenmekte olduğunun farkında değil. Çünkü ekonomik paralizasyon denilen o büyük yokluğun ve yoksulluğun içinde başımıza neyin gelmekte olduğunu görememekte, algılayamamaktayız.
Bu durum izlediğim bir belgeseli hatırlattı. Geyik, peşinde koşturan ve sıkıştıran kurtlar tarafından yere yıkıldı. Sonra aç kurtlar hayvanı orasından burasından yemeye başladılar. Geyik özellikle arka ayaklarının olduğu kısımdan yenilirken öylece kalakaldı. Etrafı seyretmeye başladı, hiçbir şey olmamış gibi, yenilmekte olan kendisi değilmiş gibi izledi olanları. Ta ki bir kurt gidip gırtlağını dişlerinin arasında parçalayıp bu zulmü bitirene kadar.
Türkiye ekonomik olarak öylesine darboğazlara düşürüldü ki, artık etrafında olup biten hiçbir şeyi algılayamıyor. Tıpkı o geyik gibi paralize durumda . Bu savaş gırtlağımıza yapışacak o son darbe olmasın! Olmaması için halka bilgi lazım.
Türkiye bu savaş kıskacında halkını olup bitenle ilgili olarak bilgilendirmiyor. Meclis bu konuda görevini yerine getiremiyor. Başbakan Abdullah Gül ulusa sesleniş konuşmasında ne yazık ki beklentilerin tam tersine, halkı savaş konusunda bilgilendiremedi yeteri kadar. Oysa bu savaşta bir oldu bittiden çok daha fazla içerik ve aydınlatma gerekiyor Türkiye için, Türk halkı için. Tarih bu noktada umarım acımasız olmaz bugünkü yöneticilere.
* * *
Türk halkı ekonomik paralizasyonu bugünlerde en acımasız noktalarda hissediyor. Aç ve işsiz kitleler savaşı algılayamıyor. Strateji/GFK’nın ocak ayının ikinci yarısında 20 ilde vatandaşa sorarak yaptığı araştırma ilginç bulgular koyuyor ortaya. Vatandaşa göre en büyük sorunlar şöyle sıralanıyor:
İşsizlik (33.2), hayat pahalılığı (22.8), rüşvet ve yolsuzluk (8.6)… Listede savaş olgusunu önemseyenlerin sıralama yeri 10. Oranı ise 0.8.
Amerika ile Türkiye arasında yaşanan komuta krizi olgusunda hükümet ile askerlerin bir ağızdan konuşması önemli. Buna bir de halk desteği sağlansa aslında ortaya çıkacak tablo daha yıkılmaz olur. Ama halk bilgisiz.
Türkiye’nin savaş karşıtlığından, taraflığı noktasına dönüşünde yaşananları iyi değerlendirmek gerek. Dünya üzerinde bu savaşın sonunda nelerin değişeceğini kestirmek de güç artık. Ortadoğu değişirken, işin ucu kaçarsa yeniden bir büyük felaket ile karşı karşıya kalabilir dünya. Bunun adı da ‘3. Dünya Savaşı’ olur.
Bunun bilincinde olması gerekenler sadece Türkiye’yi yönetenler olmamalıdır. Türk halkı da savaşa hazırlanmalıdır. Ölmesini isteyeceğiniz insanların bilmeye de hakları vardır. Bu savaş ölümlerin, acıların, kapanmayacak yaraların savaşı olacaktır. Türkiye sonuçları açısından bu savaşı tartışıp, kararlılıklarını halk desteğiyle ortaya koymalıdır. Mecliste CHP ve AKP milletvekilleri bu savaşa hayır diyor. Vatandaşın büyük kısmı hayır diyor. Bunun içinde AKP tabanı çoğunlukta. Bu savaş bir kaçınılmaz nokta olarak ortaya konuluyor. Ama halk daha ne savaşın ne de sonuçlarının farkında. Yarın askerlerimiz savaşın içine girdiğinde ne olacak?

* * *
Türkiye’yi yönetenlerin birinci sorumluluğu halkı bilgilendirmektir. Savaş, nedenleri ve sonuçları halktan kaçırılarak yapılır mı? Yapılırsa yanlış yapılır. Başbakan Abdullah Gül’ün birinci sorumluluğu halka karşıdır. Gül, en kısa zamanda halka seslenip olanları anlatmalıdır.
Bizi paralize etmiş gözüken ve savaş karşısında artık yapay hale gelen gündemlerden kurtarıp, savaş ile ilgili gerçeklerle yüz yüze getirmelidir.
Bayramın ilk günü bunları konuşmamayı, yazmamayı hepimiz yeğleriz. Ama ne yazık ki gerçekler ortada. Bayram sabahı dileğim, bu kutsal günlerin barış için mucizelere yol açmasıdır. Bu anlamda hayırlı bayramlar dilerim

11 Şubat 2003