14 Mayıs 2002
9 yıldır hakkında 600’den fazla arama, yakalama ve mahkûmiyet kararı verilen hükümlünün ifadelerine “asılsız suçlamalar” eklediler. Bu ifadeler kitap haline getirilip siyasilerin aleyhine kullanılacaktı
Abdurrahman Yakupreisoğlu… Bu ad Türkiye’de siyasi entrikalar olgusuna bambaşka bir boyut getirecek. Yakupreisoğlu 1993 yılından bu yana, hakkında 600’den fazla arama, yakalama, mahkûmiyet kararı verilen, pornografiden hayali ihracata kadar her alanda suç makinesi gibi çalışan bir hükümlü. Halen çete kurmaktan ve naylon fatura işlemlerinden dolayı cezaevinde.
Kamuoyunun “Balina”, “Paraşüt”, “Altınbaş”, “Kartal”, “Vurgun” “Örümcek Ağı” olarak bildiği operasyonların tam içinde yer aldı. Yargılama belgelerine göre, bunlarla ilgili olarak itirafları, olaylarla ilgili araştırmaları başlatmış. Ama şimdi bir siyasi komplo için kullanıldığını söylüyor bir numaralı sanık. Anlatmadığı halde kendisine imzalatılan ifadelerden bahsediyor. Bu ifadelerin her sayfası Türkiye’yi ayağa kaldıracak cinsten… Nereden mi biliyorum? Çünkü ifadelerin tümünü satır satır okudum.
Siyasi komplo
Abdurrahman Yakupreisoğlu 3 Ocak 2001 tarihinde İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ve bugüne kadar gizlenen ifadelerinde, hemen her siyasi görüşten ve çevreden kişiyi suçladı. “Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, kardeşi Turgut Yılmaz, Maliye Bakanı Sümer Oral, DYP İstanbul milletvekili Hayri Kozakçıoğlu, damadı ve kızı, Gelirler Genel Müdürü Akif Hamzaçebi, Gümrük Müsteşarı Nevzat Saygılı, emekli General Veli Küçük, İstanbul Defterdarı Alper Kuş ve onlarca işadamı ile bürokratın bir araya gelerek çete oluşturduklarını, Türkiye’yi soyup soğana çevirdiklerini” aktardı.
İfadeyi bilenler
O dönemde İzmir’de ifadeyi Organize Suçlar Şube Müdürü Şerafettin Bural aldı (halen Ankara Organize Suçlar Şube Müdürü). Bural, ifade alırken Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri de sorguda hazır bulundular. O dönemde Bursa İl Emniyet Müdürü Sadettin Tantan’ın ekibinden olan Aydın Genç’ti (şu an APK görevlisi). İzmir Emniyet Müdürü Hasan Yücesan idi (halen Ankara Emniyet Müdürü). İzmir Valisi Kemal Nehrozoğlu idi (halen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri). Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan idi.
Belge sakladılar
İfadeler hemen Ankara’ya Sadettin Tantan’a getirildi. Sadettin Tantan bu ifadelerle ilgili olarak hiç kimseye bilgi vermedi. Hatta ifadelerde suçlanan Maliye Bakanı Sümer Oral’dan olayı “Maliye kökenli uzmanların soruşturması için” resmi yazıyla olur da aldı.
Ama olur yazısına her nedense İzmir’de alınan gizli ifadelerdeki iddiaları eklemedi. İfadelerden haberdar olan dönemin İzmir DGM Savcısı Cevdet Ulu da, bu ifadelerle ilgili olarak bir işlem yapmadı. İfadeleri aldıktan ve soruşturmaları başlattıktan sonra, her nedense ifadeler yokmuşçasına iddianamelerde bunlara yer vermedi. Sonra da emekli oldu.
Reisoğlu itiraf etti
Abdurrahman Yakupreisoğlu, bu olaylar sırasında yaşadıklarını geçen hafta yakalandığı, İstanbul Emniyeti’nde anlattı. İstanbul Emniyeti’nce “kod adı Köstebek” olarak konulan operasyon sırasında, inanılmaz bilgilere ulaşıldı. Çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmaktan ele geçirilen Yakupreisoğlu anlattıklarıyla polisi de şok etti.
“Bana özel koruma olanağı verileceğini, gizli tanık yapılacağımı, yeni kimlik ve para verileceğini, tutuklanmayacağımı söylediler. İfadelerin bir kısmını hiç bilmiyordum, bizim arkamızda Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği var, Cumhurbaşkanı var, Sadettin Tantan var, hiçbir şey olmaz, sen bize yardım et, dediler. Ama sonra hiçbir sözlerini tutmadılar. Aldıkları gizli ifadelerimi siyasi amaçlı olarak kullandılar. Gazetelerde, dergilerde çıkan yazıları ifade olarak bana imzalattılar. Ben Mesut Yılmaz’ı, kardeşini, Sümer Oral’ı ve diğerlerini de bilmem. İlişkilerini de bilmem. Ama onlar getirip ifadeye koydular. Hatta mahkeme beni İzmir’de önce tutuklamadı. Sonra savcılığın ‘bu adam öldürülür’ uyarısıyla tutuklandım. Sonra da orada unuttular. Hatta cezaevinden cezaevine gezdirdiler” dedi.
Suç duyurusu
İstanbul Emniyeti bu anlatımları suç duyurusu olarak işleme koydu. Yakupreisoğlu’nun bu ifadesi video kamerayla ve ses bandıyla saptandı. Daha sonra olayla ilgili ilk soruşturma ve davaların açıldığı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na B.05.1.EMG:4.34.00.16.07 sayı ve 02.05.2002 tarihli suç duyurusu olarak iletti. Ayrıca idari soruşturma açılması amacıyla da Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Dairesi Başkanlığı’na aynı tarih ve sayı ile gönderdi.
İstanbul Emniyeti’nin suç duyurusunda İzmir’de soruşturmada yer alan adli ve idari kamu görevlileri için (bir kısmı halen Ankara’da görevli), Türk Ceza Yasası’nın 228. maddesi uyarınca “Siyasi amaçlı keyfi muamele ve komplo hazırlamakötan dolayı cezalandırılmalarını talep etti.
Seçim öncesi kitap
Yakupreisoğlu, kendisinin anlatmadığı ama zorla imzalatılan ifadelerinin yapılacak olan seçimlerden üç ay önce kitaplaştırılacağını bildirdi. Bu plana göre bazı siyasilerin oy kaybetmesi için böyle bir karar alındığını söyledi. Bu kararın halen Ankara Kaçakçılık ve Organize’den sorumlu polis müdürü Şerafettin Bural tarafından kendisine iletildiğini ve hatta kitap yazımı için kendisine bazı belgelerin verileceğinin de vaat edildiğini aktardı.
İfadeler elime geçtiğinde entelektüel düzeyi yüksek, her türlü ekonomik ve sosyal gelişmeden Maliye’nin tebliğlerinin ayrıntısını bilecek kadar her şeyden haberdar bir suçlu ile karşılaşacağımı doğrusu ummamıştım. Adam bir partinin grup toplantısında mı konuşuyor, ifade mi veriyor kimi yerlerde ayırt edemedim. Kimi yerlerde de ben bunları birilerinin ağzından duydum kuşkusuna kapıldım. Korkarım bu siyasi komplonun arkasından yine siyasetin ve bürokrasinin üst düzey yöneticileri çıkacak.
İşte hayali ifadeler
SORU 33: Mali Şube Müdürlüğümüzce yürütülmekte olan organize suç örgütü kurmak ve hayali ihracat olayı ile ilgili olarak şahsınızın vermiş olduğu ifade ve şahsınızla yapılan mülakatta sizin Türkiye genelinde paravan şirket kurma ve naylon fatura tanzim etme ve YMM teyitleri konusunda profesyonel olduğunuz kanaati hâsıl olmuştur. Ülkemizde son yıllarda yapılan paravan şirket kurma, naylon fatura tanzim etme, hayali ihracat ve taahhüt kapatma olayları ile ilgili olarak bildiklerinizi iller bazında şirket ismi ve şahıs ismi vererek anlatınız.
Paravan şirketler!
Türkiye genelinde yaygın olarak yapılan paravan şirket kurma olayında İstanbul ilinde faaliyet gösteren ve hayali ihracat yapan firmalara % 5 oranında komisyon ile fatura tanzim eden Alce isimli firma vardır. Sahipleri askeriyede paşa olan emekli olup olmadığını bilmediğim Veli Küçük’tür. Ayrıca emekli Paşa Habil Küçük diye bir ortağı daha vardır.
Menfaat çetesi uzmanları!
Soruşturma bihakkın yapılsa ve karşımıza çıkacak en önemli o yetkili isimler Akif Hamzaçebi, Nevzat Saygılı, Alper Kuş ve bunları ekibinde devam ettiren siyasilerdir, her dönem yanlarında ekibinde devam ettiren ve her dönem her siyasi değişim döneminde bile aynı görevi elde eden (siyasi yetkili ortaya çıkacaktır). Ayrıca 10 yıldır menfaat çetesi uzmanları tarafından Türkiye’nin aleyhine bazı zümrelerin lehine çıkarılan kanunlar, tebliğler, yönetmelikler, ortadan kaldırılmadıkça bu mücadele başarı ile sonuçlanamaz, emekler boşa gider. Yukarıda belirttiğim siyasi ve bürokrasi ayağı kopmadıktan sonra İçişleri Bakanımız Sayın Sadettin Tantan’ın başlatmış olduğu operasyonların başarıya ulaşması mümkün değildir.
Kozakçıoğlu ve damadı!
İstanbul ilinde hayali ihracat olayının büyüklerinden olan İstanbul Laleli’de Gazala Grubu olarak geçen, faaliyet gösteren Hayri Kozakçıoğlu’nun İstanbul valisi olduğu dönemde had safhaya çıkmıştır. Çünkü Hayri Kozakçıoğlu’nun damadı Selçuk Alam ve kızı bu grubun ortağıdır ve ticari ilişki içindedir. Bu grup o dönemlerde de hâlâ naylon fatura kullanarak, haksız KDV iadesi almaktadırlar. Hatta bu grubun Zonguldak’ta haksız teşvik almak maksatı ile alt faturalarının temini maksadı ile Hayri Kozakçıoğlu ve damadını da işin içine alarak tekstil firması kurmuşlardır.
500 bin dolar istediler!
Bayındır Holding firmasının ihracat taahhütlerini kapatan Sami Levi ve İbrahim Hatipoğlu’dur. Bana Mali Şube Müdürlüğü’nde beni korumak amacıyla para talep edilip edilmediği soruldu. Ben de böyle bir isim var, bu isim Sami Levi’dir. İstanbul Mali Şube adına benden 500.000 ABD doları para talep etmiştir, böyle bir talebi vermem mümkün değildir. Benim böyle bir problemim olamaz dememe rağmen, ayrıca bu adı geçen Sami Levi ve İbrahim Hatipoğlu ile birlikte açık adreslerini bildirmeme ve hayali ihracatla ilgili en az Orhan Aslıtürk kadar büyük organizatör olmalarını söylememe rağmen bu şahıslar hakkında bugüne kadar herhangi bir yasal işlem yapılamamıştır.
5 yıldır haksız KDV!
Rize’de Katırcıoğlu ailesi kendi TIR filoları ile hayali ihracat yaparak Rize’den son 5 yıldır haksız KDV iadesi almaktadırlar. Ticari geçmişleri yoktur. Hızlı büyümelerinin sebebi Sarp Sınır Kapısı’nı kullanarak yapmış oldukları hayali ihracat karşılığı almış oldukları KDV iadesi’dir. İade miktarları vergi dairelerinden sorulabilir. Bu aile Sedat Peker ve bazı siyasiler tarafından korunmaktadır. Ayrıca Rize’de yine Tuzcuoğlu Taşımacılık adı altında faaliyet gösteren firmada piyasadan naylon fatura temin ederek hayali ihracat yaparak haksız KDV iade almaktadırlar.
Yüzde 300 kârla satıyor!
Samsun ilinde Samsunspor başkanı olan İsmail Uyanık, nüfuzunu kullanarak Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan dahilde işleme belgesi alarak Türkiye’ye ihraç kayıtlı çok yüklü miktarda Samsun limanından giriş yaptırıp İstanbul, Ankara gibi büyük illere bu tozşekeri naylon fatura kullanarak iç piyasaya sürerek % 300 karla satmaktadır. Büyük miktarda vergi kaçağı ve sahte evrakla hayali ihracat olayı mevcuttur. Şu ana kadar bu konunun üzerine giden yasal merci yoktur. Tarafsız ve hızlı inceleme yapıldığından bu şahsın bu yolla haksız kazanç elde ettiği ve sahte gümrük çıkış beyannameleri kullanarak taahhütünü kapattığı tespit edilebilir.
Fiyatlar şişiriliyor!
Ayrıca Bolu’dan Ankara’ya gelirken Yeniçağ ilçesinde bulunan Transçağ isimli firma Zonguldak Gümrüğü’nü kullanarak hayali ihracat yapmaktadır. Kendi TIR’ları vardır. Faturalar üzerinde fiyat şişirerek haksız KDV iadesi almaktadır. Bu firma İbrahim Hatipoğlu ve Sami Levi ile bağlantılı çalışmaktadır.
Hayyam’ın icraatları!
İsmi Sümerbank yolsuzluğu olayı ile gündeme gelen ve halen Kartal Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hayyam Garipoğlu’nun Amasya’da bulunan tekstil ve maya fabrikalarını kullanarak haksız KDV iadesi aldığını biliyorum. Ufak bir inceleme neticesi iadeler ve faturaların sakatlığı ortaya çıkarılacaktır. Sahte ve şişirilmiş gümrük çıkış beyannameleri ortaya çıkarılacaktır.
Akaryakıt kaçakçılığı!
Ayrıca Turgay Ciner Hopa’daki limanı özelleştirmeden alarak burada bulunan antrepoları ve yakıt depolarını kullanarak aynı şekilde akaryakıt kaçakçılığı yapmış ve hâlâ yapmaktadır. Turgay Ciner ayrıca Türkiye’ye usulsüz yoldan Hopa limanını kullanarak pamuk sokmuştur. Bu pamuğu kendi firmalarını da kullanarak Penye Lüks firması aracılığı ile piyasaya sürmektedir.
Vurgun sistemi!
Türkiye’de hayali ihracat olaylarından çok çok daha büyük vurgun olan bir sistem vardır. Bu sistemin ismi Dahilde İşleme Belgesi’dir (DİB). Bu sistemi Türkiye’de ilk kullanan firma Maksan Holding AŞ’dir. Bu firma Özer Çiller’e aittir. Toprak Mahsulleri Ofisi’nden son 5 yıl içerisinde ihraç kaydı ile aldıkları buğdayı iç piyasada satarak yüksek miktarda rant elde etmiştir.
Büyük kazançlar!
Gaziantep ilinde faaliyet gösteren Sanko firması ham bez ve iplikleri Dahilde İşleme Belgesi ile Türkiye’ye sokarak üretimde bulunmuş ve mamulleri iç piyasaya sürerek büyük kazançlar sağlamıştır. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın 1995 – 2000 yılları arasında vermiş olduğu Dahilde İşleme Belgeleri listesi elde edildiğinde ortaya çıkacak rakam korkunç boyutlardadır.
Yardıma hazırım!
Türkiye çapındaki araştırmalara dayanarak vermiş olduğum bilgiler ışığında devletime faydalı olduğumu ümit ediyorum. Bu bilgilerin değerlendirilmesi ile Türkiye genelinde hızlı, etkin ve koordineli yani 2000 yılında İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı operasyonlar gibi operasyon yapılırsa; 2001 yılında yaklaşık en az 10 milyar dolarlık hayali ihracat olayının aydınlatılacağına eminim. Her zaman her konuda devletime yardımcı olmaya hazırım.
Suçlanan bürokratlar!
Ben ifademde Nevzat Saygılı, Mehmet Akif Hamzaçebi’nin Alper Kuş’la ilgili bildiklerimi anlatmıştım. Ancak bu işin asıl üst yapısını Sümer Oral ile Mesut Yılmaz oluşturur. Şöyle ki; Sümer Oral geçmiş dönemde bakan olduğu dönemde yani başka partiden milletvekili olduğu dönemde, yine maliye bakanıdır. Mesut Yılmaz’ın kardeşi Turgut Yılmaz’ın GSD isimli sektörel dış ticaret firması vardır. Bu firmanın yanında Delta AŞ diye bir deri firması daha vardır. Yukarıda saydığım bürokratlar İstanbul Defterdarlığı’nda görevli olduğu dönemlerde en büyük işlem hacmine sahip Mecidiyeköy Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne belirli kişileri getirerek GSD ve Delta’nın yasadışı işlemlerini gizlemişlerdir, korumuşlardır. GSD ve Delta yüklü miktarlarda gerçek olmayan mali bilgilere dayanan mali belgelere dayanarak ihracat yapmış gibi KDV iadesi almışlardır. Bu işlemlerin çabuklaştırılması için defterdarlık ve vergi dairesinde görevliler önceden ayarlanmıştır. En ilginci Maliye Bakanı Sümer Oral da bu zincirin içerisindedir.
Beyanı okundu imzası alındı 10.01.2001
Bugün Haber Özel’de bomba var!
Balina operasyonunda tutuklanan Yakupreisoğlu’nun anlatacakları Ankara’yı karıştıracak… Şok sözler bu gece Kerimcan Kamal’ın Genel Yönetmenliği’ni yaptığı saat 22:45’teki Haber Özel’de… Sakın kaçırmayın!..
Yarın: Gerçek ifadeler