Silivri Cezaevi’ndeki Tuncay Özkan‘dan SOZCÜ’ye mektup: Ergenekon’un politik bir dava olduğunu söyleyen Özkan, “Bu bataklık kurumadan bu dava bitmez. O bataklık da ilk seçimde kurur” dedi.
ERGENEKON davası kapsamında iki yıldır tutuklu bulunan ve hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet istenen Tuncay Özkan, Silivri Cezaevi’nden mektup gönderdi. Mektubuna “Türk basınının özgür ve güçlü sesi, Atatürk kalesi Sözcü” diyerek başlayan Özkan, 13 Ağustos’ta çıkacağı ilk duruşma öncesi gündem yaratacak iddialarda bulundu. İşte o mektup:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan”
Ergenekon Türkiye’deki sivil darbenin aracıdır. Bu davanın savcısı, yargıcı ve korkutanı, AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Davanın iki amacı var: İktidarlarını kalıcı kılmak istiyorlar. Siyaseten Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olacak, Abdullah Gül yeniden başbakanlık yapacak. TSK’da etkinlik tamamlanacak. Cumhuriyet tarihi yeniden yazılacak.
Bu politik bir davadır. Bu dava ancak savcısı, yargıcı, celladı olan siyasi iktidar gidince biter. Bu bataklık kurumadan bitmez. O bataklık da ilk seçimde kurur.
ŞEHİTLERİN VEBALİ AKP’NİN BOYNUNA
ERGENEKON komplosunun kan döktüğünü söyleyen Özkan, “Katillerin katilliklerini zaman alıp götürmez” dedi. Özkan, şöyle devam etti: “İlhan Selçuk, Kuddusi Okkır, Ali Tatar, Türkan Saylan, Uçkun Geray… Onların katili Ergenekon komplosunu yapanlardır. Katillerin katilliklerini zaman alıp götürmez. Hep katil olarak kalacaklar. Bu iktidar sarhoşluğundan uyandıklarında ellerinin kanlı olduğunu görecekler. 2002 yılından bu yana terörden yitirdiğimiz her yurttaşımızın her şehidin vebali boyunlarındadır.
Ergenekon sürecinde hepimiz ölsek mutlu olurlar. Ergenekon bu dertten, bizlerden kurtuluş reçeteleriydi. Ama olmadı, tutmadı. Ergenekon şimdi onların başlı basma derdi oldu.”