13 Mart 2002
Bursa’da ortaya çıkartılan çocuk pornografisi olayında garip gelişmeler yaşanıyor. Bursa Savcılığı’nı hayretle karşılıyorum. Önce bu olaylarla ilgili olarak neredeyse yok sayılacak kadar garip bir tutum içine girdiler. Bunu toplumsal baskı anlayışıyla makul görebilirim. Ama sonrasında yapılanlar ne olacak?
Bursa Savcılığı olayla ilgili soruşturmasında önce küçüklerden şikayetçi yok diyerek, sapık öğretmenle ilgili dosyanın Bursa ayağını yok saydı. Yani tecavüz edilen öğrencilerin şikayeti olmayınca, sanki olay olmuyormuş gibi davranıldı. Oysa küçüklerin veya velilerinin şikayeti olmasa da savcılık gerekli kamu davasını açmakla mükellefti. Dosya savcılıkça Bursa’da şikayetçi olmadığı için görevsizlik kararıyla Gaziantep Savcılığı’na gönderilmek istendi. Bu kanımca büyük bir hata. Gaziantep’te de sanık Özgen İmamoğlu’nun suçları var. Yargılanacak. Ama Bursa’da işlenen suçlar ne olacak?
Bursa dosyası kalkıyordu
Özgen İmamoğlu sanık olarak Bursa’da da mutlaka hesap vermeli. İmamoğlu’nun görev yaptığı İslamcı okulların, çevrelerin baskısı ile bu dosya Bursa’da kapatılmamalıdır. Buna izin verilmemelidir.
Görevsizlik kararı verilirken, Bursalı çocukların ıstırapları, ailelerinin çektikleri ve en önemlisi kamu yararı nasıl olur da gözden ırak tutulur?
Doktora götürülmemişler
İşin ilginç yanı tecavüze uğradığı iddia edilen çocuklardan hiçbiri savcı tarafından doktor kontrolünden geçirtilmedi. Oysa bu kontroller yapılsa çocukların başına gelen raporlarla da belgelenecekti. Çünkü İmamoğlu zaten bazı tecavüz olaylarını kaydetmişti.
Bursa Savcılığı ilginç bir uygulama yaptı. Görevsizlik kararı verdiği dosyada, gelen tepkiler üzerine birdenbire görüş değiştirip art arda tutuklama kararları çıkardı. Dosyayı Gaziantep’e göndereceğini belirten savcılık, dün yeni bir kamu davası açıldığını belirtip, sapık öğretmen için 3 ayrı gıyabi tutuklama kararı çıkarttı. İmamoğlu büyük bir gizlilik içerisinde Bursa adliyesine getirilerek gıyabında verilen tutuklama kararları yüzüne okunup vicahiye çevrildi
Savcılık açıklama yapmalı
Açıklamayı yapan Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özden, sapık öğretmen Özgen İmamoğlu’nun yeni açılan kamu davasında ırza geçme, ırza tasaddi ve alıkoyma suçlamasıyla ağır cezada yargılanacağını söyledi. Yani İmamoğlu Bursa’daki suçlarından da yargılanacak. İyi de önceki açıklamaların anlamı ne? Bu soruşturma dosyasına kimler karıştı, kimler neyi karıştırdı da böyle oldu? Ayrıca yarın davalarda deliller ortaya konamazsa ne olacak? Çocuklarla ilgili delillerin toplanmadığı iddiaları ne olacak? Savcılık kamuyu temsil ediyor. Buna bir yanıt vermeleri gerekir.
Neredeyse kurtaracaktı
Çünkü halen Bursa E Tipi Cezaevi’nde tutulan İmamoğlu’na porno film ticareti yaptığı için verilen 1 milyar 875 milyon liralık ceza dışında yapılan bir işlem yoktu. İmamoğlu bu cezayı öderse bu suçu adli siciline işlenmeyecekti.
Görevsizlik kararı verilince de Hidayet Vakfı ve İmamoğlu karşı saldırıya geçecekti. Bu nasıl iştir, bu nasıl soruşturmadır! Türkiye çocuklarını koruyamıyor, bari onların ırzına geçenleri doğru dürüst soruşturup, yargılayabilsin. Bunu da yapamadıktan sonra geriye ne kalıyor ki? Bursa Savcılığı için üç gün önce Ceza Yasası’nın 415. maddesi yok muydu? Bunun için şikayete mi gerek vardı? Tecavüze uğrayan çocuklara sahip çıkmak için illa şikayetçi mi gerekiyor bu ülkede?
Yazık oluyor yazık… Çocuklara kıymayın bari…