13 Mayıs 2002
Cavit Çağlar ile Murat Demirel… İki sanık işadamı. Bu işadamlarından Cavit Çağlar eski bakan. Murat Demirel ise Cavit Çağlar’ı da bakan yapan siyasi liderin yeğeni. Bu iki ad yargılanmaya devam ediyorlar.
Mahkemeleri devam ederken Türkiye’de 40 yıldır siyasi liderlik yapan, eski su işleri müdürü, eski başbakan, eski cumhurbaşkanı, eski siyasi parti lideri Süleyman Demirel yargıya müdahale ediyor. Bu adlarla ilgili olarak yargıya müdahalede bulunması gerçi eski alışkanlığı. Mahkemeler bir karar aşamasına geldi mi o mutlaka konuşur. Bu adlarla ilgili kararları etkileyecek sözler söyler. Niye hakkında dava açılmaz, niye savcılar harekete geçmez bilinmez.
Kim tetikçi kim değil?
Onun sözlerini eleştirdiğiniz zaman da tutar, işi zaten eleştirmek olan gazetecilere “Yakup Cemil’ler var, tetikçilik yapıyorlar” der. Ama hiç kimse “Siz kimin tetikçisisiniz, neden yargılamalara müdahale ediyorsunuz, hukuku siz neden etkiliyorsunuz, Yakup Cemil’lik yapmanın alemi var mı, size karşı hangi düzenli orduyla mücadele edeceğiz, zaten müdahalelerle iyiden iyiye dağılan hukukumuzu nasıl koruyacağız” diyemiyor.
İyi de şimdi kim tetikçi kim değil?
Demirel ne istiyor? Süleyman Demirel 40 yıllık iktidarında oluşturduğu kastını, zümresini korumak ve kollamak istiyor. Düzeninin devamını istiyor. Onun için Mehmet Ali Bayar çıkartıldı. Onun için destekleniyor.
Bayar, Demirel’siz bir başlangıç yapsaydı belki daha farklı olurdu. Ama onun istediği ve yönlendirdiği işadamlarıyla görüşüyor. Tanıtım çalışmalarını onun isteğiyle yapıyor, desteğiyle götürüyor. Nereye kadar?
40 yıllık siyasal yaşantımızın ne kadar yanlışı, hatalı tutumu, söylemi varsa hepsini Bayar’ın omuzlarına yüklediler. Taşıyabilir mi? Bana kalırsa hayır. Halk Demirel’i seviyormuş! Bayar’ın alacağı oylardan anlayacağız bunu. Demirel inseydi ya seçim meydanlarına… Neden vur kaç yapıyor? Siyaset ile ilgili konuşup konuşup, sonra “Ben partiler üstüyüm” deyip kaçıyor?
Baba bir hırsız tuttum
Gelelim Demirel’in kendi bankasını soymak iddiasıyla yargıç karşısında olan yeğenine. Haksızlıkmış yapılan yeğene! Yeğen ve diğer gözdeler, güç odakları sokağa çıksın diye önce DGM yasasını, sonra 4422 sayılı çete yasasını değiştirdiler. Şimdi de bunu eleştiriyorlar. O zaman bıraksaydınız da DGM’de yargılansalardı ya!
Ama olmaz değil mi? Pabuç orada pahalı geldi değil mi?
Hukuk ile oynaya oynaya, hukukçu teminatını yok ede yok ede geldik bugünlere. Şimdi bir hırsız tutuyoruz hangi mahkemede, nasıl yargılayacağımızı bilemiyoruz. Tam öyküdeki gibi “Baba bir hırsız tuttum. Getir oğlum. Gelmiyor. Bırak o zaman. Baba gitmiyor.”
Bu belayla ancak hukuk ve eğitim sistemimizi ayağa kaldırarak mücadele edebiliriz.
Hukukumuzu bu adamlara kurban vermemeliyiz.
Hortumlanan paralar
Cavit Çağlar ile Murat Demirel başta olmak üzere bankalar operasyonunda pek çok işadamı hakkında dava açıldı. Ne oldu? Hepsi yasalarla oynanarak dışarıya salındılar.
Hortumlanan paraları geri alamayacak devlet. Çünkü siyaset istemedi bunu. Bürokrasi istemedi. Halkın paraları uçtu, halk suçlandı. Halkı halk düşmanı ilan ettiler. Sadettin Tantan gibi başarısız adamların sırtından halka küfrederek haklılık kazanmaya çabalıyorlar.
Bu halk kandırılarak bu adamları seçmeye mecbur ediliyor. Eğitimsizliğinden yararlanan çevrelerin din ve duygu sömürgenlerini iktidar alternatifi olarak sunmaları karşısında çaresiz bırakılıyor. Recep Tayyip Erdoğan gibi şaibeli ve bilgisizleri önüne koca koca işadamları ortaya çıkardıkça halk sesiz bekliyor. Mahalle imamı, karakol amiri olması gerekenleri, sınanmamış, denenmemişleri devlet yönetimine çürümüş sistem hazırlıyor. Bu düzen değişmedikçe bunlar olacak. Siyasi partiler ve seçim sistemi başka kime şans tanıyor? Demirel istemese Mehmet Ali Bayar siyasette yer bulabilir mi?
Sivil toplum
Demirel’in ne istediğini bildiği gibi, halk da ne istediğini bilecek bir gün. Halktan kastım tek tek bireyler değil. Onların örgütleri. Sivil kuruluşlar. O gün demokrasimiz ve ekonomimiz yolsuzluk ve siyasi diktadan kurtulacak. Bunların üzerine halkın denetimi gelecek.
40 yıldır bizi istiyoruz diye kandırıp, AB’ye niye sokmadılar anlamıyor musunuz? Siyasi oligarşileri yıkılmasın diye. Hırsızlıklar aynen devam etsin diye. Şimdi korkudan niye karşı çıkıyorlar? Siyasi enkazları da kaldırılıp atılacak, tasfiye olacaklar da o yüzden. Kabuk kırıldıkça görüntü netleşiyor. Herkesin yeri apaçık görülüyor.