06 Mayıs 2003
Kıbrıs’ta büyük değişimler yaşanacak. Neden mi? Çünkü önümüzdeki seçim Rauf Denktaş aday olmayacak. Denktaş artık siyaset arenasında yok. Bu durum Türkiye ve Kıbrıs’ın genelinde ilginç gelişmelerin yaşanmasına yol açacak bir değişim demek. SHOW TV haber ekibinden Serhat Akça dün Rauf Denktaş ile bir söyleşi yaptı. Denktaş söyleşi sırasında artık yorulduğunu dile getirip şunları söylemiş: ‘Benim artık kendi hayatımı yaşamam lazım. Yeniden seçime girmemem lazım.’
Denktaş seçim dönemlerinde bu tür açıklamalar yapar. Sonra da aday olur. Ama artık 79 yaşındaki Denktaş için, bu açıklamadan geri dönüş olmasa gerektir. Denktaş için emeklilik yılları başlıyor. Peki ama Türkiye Ada’da KKTC için Denktaş’sız yıllara hazır mı?
Rauf Denktaş olgusu, Kıbrıs için çok önemli. Aslında Ada’yı Türk ve Rum taraflarında 1960’dan bu yana yönetenler, hep savaş yıllarının kuşağı. Oysa Kıbrıs’ın artık barış yönetimlerine geçmesi gerekiyor. Ada’nın iki toplumunun barış içinde sürdürdüğü yaşamını kalıcılaştırması gerekiyor. Bu noktada en iyi çözümü elbette ki AB, Türkiye’yi de tam üye yaparak sağlayacak.
Ancak Ada’nın coğrafi konumu, stratejik önemini son gelişmelerden sonra çok arttırdı. Kıbrıs politikasında Denktaş’sız dönemlerde Türkiye’nin tezlerini anlayacak, Türkiye’nin güvenliğini ve sorunlarını kabul edecek ve dünyaya kabul ettirecek bir lidere ihtiyaç var. Kıbrıs içinde bu liderin kim olacağı konusunda şu an öne çıkmış bir aday yok. Partilerin Kıbrıs’ta bir araya gelip bu boşluğu dolduracak adayı saptamaları gerekecek. O aday ile Türkiye’nin ilişkilerini iyi tanımlanması gerekecek.
* * *
Kıbrıs, Türkiye için güvenliği ve stratejik açılımlarının kesiştiği bir nokta. Türkiye elbette buradaki haklarını ve KKTC yurttaşlarının geleceğini garanti altında tutacak açılımları sıkı sıkıya elinde tutmalı. Ama gelişmeler bunu yapmasına izin verecek mi?
Kıbrıs’ın kendi doğasından kaynaklanan gelişimleri göz ardı ederek olaylara bakarsak Türkiye’nin işi zor. Hazırlık yapmazsak Türkiye’nin işi zor. KKTC’yi geliştirecek önlemleri alamazsak Türkiye’nin işi zor. KKTC ile ilgili projelerin başında ekonomisini ayağa kaldıracak ve ihtiyaçlarını giderecek projeleri yaşama geçirme zorluğu var. Türkiye 79 yaşındaki Denktaş’ın politikalarıyla ve yönlendirmesiyle, desteğiyle süregelen politikaları yeniden gözden geçirmeli. Eğer Denktaş’sız yıllarda onun siyasal boşluğunu dolduracak gelişimleri yaratamazsa, AB ve diğer baskılar karşısında zorlanır.
* * *
Dünyanın yeniden şekillenmesine bakın, Amerika bölgesel düşmanları bir araya getirip, masa etrafında barışa zorluyor. Suriye, İsrail ile görüşmelere başlıyor. Irak olayı Suriye’yi bölgesel açıdan zorladı. Yarın Hizbullah’a verilen destek ile Lübnan’daki askeri varlığı ve İsrail’in güvenliği konularında İsrail ile bir anlaşma yaparsa sakın şaşırmayın. Bu Kıbrıs’ın bölgesel ve stratejik önemini daha da artıracak bir olay. Türkiye’nin bu olguları iyi takip ederek Kıbrıs politikasını yeniden düzenlemesinde yarar var. Bunu yapamaz da KKTC’yi kaybedecek veya buradaki etkinliğimizi zayıflatacak gelişmeleri kabullenmek durumunda kalırsak. Pek çok şeyi kaybederiz. Bunun başlangıcı KKTC için, Türkiye ile bütünleşecek; sorunları, hassasiyetleri iyi okuyup anlatacak bir lider yaratmak olmalıdır.
Geçtiğimiz süreç KKTC’de Türkiye’nin tezlerinin iyi anlaşılması ve dünyaya anlatılması noktasında büyük sorunlar yaşanabileceğinin sinyallerini verdi. Türkiye kendi içinde bile bu noktada aynı şeyleri söyleyemiyor. Hükümet başka, devlet başka konuşuyor. Burada toparlayıcı ve direnci sayesinde olayları sürükleyici Denktaş oldu. Başka pek çok şeyine kızdığım, ama bu noktadaki başarısını takdir ettiğim Denktaş olmasaydı, Türkiye açısından sıkıntılı bir süreç doğabilirdi. Halen yaşanan gelişmeler pek de iç açıcı değil. Bu nedenle Türkiye, AB kavgasına paralel olarak Kıbrıs konusunda Denktaş’sız dönemlerin planlamasını mutlaka yapmalı.