08 Ağustos 2001
Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile Devlet Bakanı Recep Önal hakkında Halkbank, Etibank ve Egebank hakkındaki murakıp raporlarını zamanında işleme koymayarak zarara yol açtıkları nedeniyle fezleke düzenlendi. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel iki DSP’li bakan hakkında düzenlediği fezlekeyi gereği için Adalet Bakanlığı aracılığıyla Meclis’e yolladı.
Banka hortumlamaları, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile Devlet Bakanı Recep Önal’ın da başını böylece derde sokmuş oldu. Artık yeni bir tartışma var.
Etibank ve Egebank’ın içinin boşaltılmasıyla devletin 1 milyar dolar zarara uğratılması, Halk Bankası’nın geri dönmeyen milyonlarca dolarlık kredisinin neden olduğu zararların peşine düşen Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Nuh Mete Yüksel, Hüsamettin Özkan ile Recep Önal’ın yaptıkları, daha doğrusu zamanında yapmadıkları işlemler nedeniyle suçlu oldukları kanaatine vardı.
Savcı Yüksel, soruşturma sırasında kendisine yapılan şikayetler ile soruşturma evrakı arasına giren belgeleri inceledi. Bu üç bankayla ilgili bütün murakıp raporlarını ve işlem tarihlerini isteyen Yüksel, soruşturma dosyasını geçtiğimiz hafta, 1 Ağustos tarihi itibariyle Adalet Bakanlığı’na gönderdi.
Görevi kötüye kullandılar
Savcı Yüksel, Adalet Bakanlığı’na gönderdiği soruşturma dosyasında, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın, “görevi kötüye kullanmak suçunu işledikleri”ni yazdığı fezlekede savladı.
Savcı Yüksel’in hazırladığı dosyaya göre, Hüsamettin Özkan ve Recep Önal, Etibank ve Egebank’ın içinin boşaltılmasını bütün belgeleri ile ortaya koyan Bankalar Yeminli Murakıpları’nın hazırladıkları raporların gereğini yerine getirmediler. Böylece bu bankalardaki para kaybı devam etti.
Savcı Yüksel’in fezlekesine göre Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Halk Bankası’nın verdiği yüz milyonlarca dolar batık kredi ile ilgili raporların da gereğini yerine getirmedi. Yüksel, Halk Bankası ile ilgili raporların, Özkan tarafından 2 yıl bekletildiğini saptadığını fezlekesine aynen yansıttı.
Savcı Yüksel, soruşturma dosyasında, Hüsamettin Özkan ve Recep Önal’ı, “suç işlemek için oluşturulan çeteye yardım etmek”le suçladı. Bu nedenle de haklarında Ceza Kanunu’nun görevi kötüye kullanmak suçunu düzenleyen 240. maddesi uyarınca yasal işlem yapılmasını istedi.
240. madde, devlet memuru statüsündeki kişiler için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. 240. madde Anayasa Mahkemesi’nin şartlı salıverilme yasasıyla ilgili son kararıyla, af kapsamına alınmıştı.
Adalet Bakanlığı’nın, Özkan ve Önal’la ilgili soruşturma dosyasını, bu konuda soruşturma komisyonu kurma yetkisi bulunan Meclis’e gönderip göndermeyeceği merakla bekleniyor. Ancak Yüksel’in Adalet Bakanlığı’na gönderdiği fezlekenin başlığına “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmak üzere” ibaresini koyduğunu öğrendim. Ankara DGM’de ayrıca Halk Bankası ile diğer sözü edilen bankalar konusunda bürokratlar yönünden de bir soruşturma yürütülüyor. Bu kapsamda Halk Bankası eski Genel Müdürü Yenal Ansen ile ilgili dosyaların da incelenmeye alındığı belirtiliyor.
Halen görevde bulunan iki DSP’li bakan hakkında yazılan bu fezleke çok ilginç. Fezlekenin sonuç bölümünde şu ifadeler yer alıyor:
“…Egebank ili ilgili raporun düzenlenme tarihinin 25.5.1999 olduğu, Devlet Bakanı Recep ÖNAL tarafından 6.1.2000 tarihinde yani Egebank A.Ş.nin 22.12.1999 tarihinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmesinden sonra onaylandığı görülmüştür. Yani altı aydan fazla bir süre murakıp raporunun gereği yerine getirilmeyerek zararın artmasına neden olunduğu gibi banka Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildikten sonra bu kişilerin imza yetkilerinin kaldırılmasının pratik bir faydası da kalmamıştır. Bu itibarla düzenlenen Yeminli Murakıplar’ın raporlarını ve önerilen tedbirleri zamanında uygulamayan böylece yukarıda anlatıldığı şekilde zararın büyümesine neden olan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile Devlet Bakanı Recep Önal’ın cürüm işlemek için oluşturulan teşekkül mensuplarına yardım ederek TCK.nun 314. maddesi ile görevlerini kötüye kullanmak suretiyle TCK.nun 240. maddesine muhalefet ettikleri, bu hususun yukarıda belirtilen belgelerle sabit olduğu kanaati hasıl olmuştur. Bu nedenlerle ilgililer hakkındaki hazırlık evrakı ekte sunulmuştur. Gereğini takdir ve tensiplerinize arz ederim.”