04 Ekim 2001
Türkiye’de hukuk dışılık ve talan düzeni artık bir sistem. Belgeler, davalar, dosyalar, namuslu insanların kavgaları bir dipsiz kuyuya atılan taş gibi. Bütün bu haksızlıklarla mücadele etmesi gerekenler her şeyi biliyor, ama öylece duruyor. Soygun da, talan da göz önünde oluyor. Böyle gider mi? Gitmez.
Uzunca bir süredir Uzan grubu ile bazı gazeteciler ve gazeteler arasında bir mücadele yaşanıyor. Uzan tarafının boyunu aşan dosyaları var savcılıklarda, SPK da öylece durup bekliyor. Kimse bunlar ne olacak demiyor. Bazı dosyalar yıllanıyor. Böyle olunca doğru ile yanlış, haklı ile haksız arasındaki o kıldan ince kılıçtan keskin çizgi yok olup gidiyor. O çizgi olmazsa hukuk da, hukukçu da yaşayabilir mi? Bu kavga medya değil, yolsuzluk kavgası.
Uzanlar ile ilgili onlarca dava dosyası ve binlerce sayfa yolsuzluk belgesi var. Bu tartışma bir medya savaşı değil. Bu tartışma Türkiye’nin temiz toplum mücadelesinin kilometre taşı. İyiyle, kötünün kavgası.
Elime öyle dosyalar geçti ki inanılmaz. Hepsi resmi belge. Bir günde 29 milyon doları buharlaştırmışlar. Nasıl mı? Aslında eski yol, eski yöntem. Klasik dolandırıcılıklar. Cüretleri hesapsızlıklarından geliyor. Hukuk da yakalamış, maliyeci de. Ama nedense sistem kilitlenmiş öylece duruyor.
Bunlar vergi kaçırıyor, küçük yatırımcının hakkını gasp ediyor, devleti dolandırıyor. Ama kimse bir şey yapmıyor. Vatandaş için gelin de söylemeyin: Ananı belleyen kadı, kimi kime şikayet ediyorsun, diye.
Ellerinde tuttukları medya silahı ile, ülkeyi soyuyorlar diyene, saldıranlar gazeteci oluyor. Hırsız var, talan var deyip devletin belgesini yayımlayanlar kiralık kalem, tetikçi oluyor. Yuh olsun.
Bunu şunun için yapıyorlar, yılalım ve susalım. Uzan ailesi dümenini sürdürsün.
Size hukukun yok edildiği inanılmaz bir düzeni hem de belgeleriyle anlatacağım.
Uzan ailesinin ilk işi 20 bini aşkın küçük ortağı bulunan Çukurova Elektrik’i ele geçirmek olmuş. İlk tokat halka atılmış. Eski alışkanlıkları Afşin – Elbistan Termik Santralı inşaatı, İzmir Atatürk Stadı, Yeni İstanbul gazetesinde hep böyle şeylerle olmadı mı?
Türkiye’nin gerçek anlamda halka açık ilk şirketlerinden olan Çukurova Elektrik Uzan ailesinin kontrolüne girdikten sonra yapılan ilk iş, Uzanlar’ın diğer şirketlerine para aktarmak. Para aktarılan şirketlerin başında ise çimento fabrikaları geliyor.
Çukurova Elektrik’in parası ile Uzanlar yine Uzanlar’ın Şanlıurfa, Gaziantep, Bartın, Trabzon, Ladik çimento fabrikalarına “iştirak” edildi. Yani bu fabrikalardan hisse alındı. Ve hortum bu noktada başladı. Çukurova Elektrik 1994 ve 1995 yıllarında Ladik ve Şanlıurfa Çimento’dan 40 milyon dolarlık hisse almıştı. SPK uzmanlarının belirlediğine göre, bu 40 milyon dolar adeta eridi. Yok oldu. Yani küçük yatırımcının parası Uzanlar’ın diş kirası.
Nasıl olmasın? Türkiye’yi 40 yıl kimler emdi, sömürdü ise bunlar onlarla birlik oldu. İktidar ve para nerede ise onlarla yol alındı.
Şimdi Türkiye değişiyor ya, zannediyorlar ki eski tas eski hamama baki kalacak. Kalmaz. Deniz bitti. Türk halkının iliğini kemiğini kuruttunuz. Ne attığınız çamurlar, ne de satın aldığınız adamlar bu değişimi durdurabilir. Böyle getirdiniz de, artık böyle götüremeyeceksiniz.