02 Temmuz 2001
Halk Bank’ın paraları kapanın elinde…
Yıllarca nasıl genel müdürlük yapmış hayret. Sahte bono işlemlerini soruyorlar, “Bilmem” diyor. Bilmedikleri hakkında ondan başka herkes, her şeyi biliyor.
Halk Bankası’nın eski Genel Müdürü Yenal Ansen için hala soruşturma izni çıkmadı. Devlet Bakanı Kemal Derviş hukukun önündeki engel olmaya devam ediyor. Gerekçe basit: Yasa böyle diyor. Özel bankalarda yönetici olanlar için niye böyle yapılmadı? Bundan öncekilerde niye engel olmamış?
Neyse Derviş de direnemez temiz yönetim isteklerine. İki gündür Halk Bankası’nın Murat Demirel’e verdiği batak krediyle ilgili soruşturma çerçevesinde hem Yenal Ansen’in hem de diğerlerinin ifadelerini ve toplanan belgeleri inceledim.
Önce Ankara, sonra şube
İfadelerde Ansen kendisi dışında bütün yöneticilerin sorumlu ve suçlu olabileceklerini, yapılanlardan haberdar olmadığını dile getiriyor. Yıllarca nasıl genel müdürlük yapmış hayret. Sahte bono işlemlerini soruyorlar, “Bilmem” diyor. Bilmedikleri hakkında ondan başka herkes her şeyi biliyor. Diğer sanıklar bankadaki sistemin yolsuzluklara nasıl alet edildiğini bir bir anlatmışlar. Hem de kendi avukatlarının huzurunda. En büyük batak kredinin çıktığı Halkbank Levent Şubesi’nde müdür yardımcısı olarak çalışan Ender Altun kredi sisteminin nasıl çalıştığını bakın nasıl aktarmış:
“Diğer bankalardan farklı olarak, Halk Bankası’nda bir kuruluş kredi için önce Ankara’ya gider. Genel Müdürlüğe. Hatırlı kişileri devreye sokarak istediği krediyi garanti altına aldıktan sonra, genel müdürlüğün gösterdiği şubeye giderek kredi müracaatında bulunur. Bu şekilde kredi tahsisi şubenin teklifi, istihbarat biriminin araştırması ve Yönetim Kurulu’nun kararı ile gerçekleşir. Bunun en büyük kanıtı, Dempa AŞ’nin (Murat Demirel’in firması) 2 trilyon talep ettiği ve başkaca talebinin olmadığı halde, Yönetim Kurulu’nca 2 trilyonluk kredi talebinin yüzde 50 artırılarak 3 trilyon olarak tahsis edilmesidir.
Ansen’e yalanlama
Şubenin inisiyatifi söz konusu değildir. Bizim yaptığımız işlemin aynısı bir çok Halk Bankası şubesince de yapılmıştır ve yapılmaktadır. Örnek vermek gerekirse Karaköy şubesinden bizim yaptığımız işlemlerin aynısını yaparak Aslı Gazetecilik, Vatan Konservecilik, Seracılık Bahçecilik isimli firmalara çok yüklü krediler vermişler ve verilen bu krediler halen bankamız takip hesaplarında batak gözükmektedir.”
Yenal Ansen ise 10 sayfa tutan ifadesinde yaptıkları bütün işlemlerin bankacılık kuralları içinde olduğunu iddia ediyor. Ansen’e göre herkes her şeyi yapabilir ama kendisi asla! İfadesinde olaylarla ilgili bilmiyorum, haberim yok diyen Ansen’i diğer sanıklar yalanladılar.
Bunlardan biri Levent Şube Müdürü Mualla Halistürk. Halistürk bakın neler diyor:
“Bir gün Korkmaz Yiğit inşaattan geldiğini belirten bir şahıs, 10 milyon dolar kredi kullanmak istediklerini söyledi. Ben de Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Olcay’ı aradım. Bana dosyayı işleme koymayın, kredi limitimiz dolu deyin dedi. Ben de dosyayı beklemeye almıştım. Müdür Yardımcım Ender Altun yanıma gelerek bu firmanın durumu iyi değil başka bankalardaki müfettiş arkadaşlarımla görüştüm, kredi veren diğer bankalar tahsilat yapamamışlar dedi. Ben de 23.05. 1997 tarihindeki bankamız kuruluş balosunda Genel Müdür Yenal Ansen’e durumu aktardım. Kendisi bana herhangi bir şey söylemedi. Ancak birkaç gün sonra İstanbul’a geldiğinde beni telefonla arayarak, Levent şubesi olarak sizlere çok yüklendik, sen dosyayı Salıpazarı şubesine gönder krediyi onlar versin dedi. Ben dosyayı Salıpazarı şubesine gönderdim oradan kredi tahsis edildi.”
Burası Türkiye
Yenal Ansen’i yargılatmayanlar haklıdır! Onlar direnişlerini sürdürmelidir! Çünkü hukuk buralara girerse kamu bankalarının nasıl siyasi arpalık haline dönüştüğü gerçeği apaçık ortaya çıkar. Direnenler şunu iyi hesaplamalı burası Türkiye!
“Keser döner sap döner, bir gün de hesap döner” diye boşa söylenmemiş. Ne kadar direnirlerse dirensinler Türkiye temiz yönetim idealine mutlaka ulaşacak.