19 Aralık 2001
İçişleri Bakanı Yücelen, Almanya ve Amerika’ya, Hizbullah ile Kaplancıların, ortak eylem hazırlığı içinde bulunduğunu anlatan ‘acil’ bir raporu iletti
İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen geçtiğimiz günlerde Amerikan Büyükelçisi Robert Peerson’a çok gizli ve önemli bir istihbarat dosyasını iletti. Yücelen bugün başlayan Almanya gezisi sırasında bu dosyada bulunan bazı bilgileri daha da detaylandırarak Alman muhataplarına verecek. Bu dosyada yer alan en önemli bilgi Hizbullah terör örgütüyle, Almanya’da üstlenen ve Usame bin Ladin ile ilişkileri bulunan Kaplancılar örgütünün ortak eylem hazırlığı içinde bulunmaları. Ortak eylem için Avrupa’daki bazı camiler ortak kullanıma açılmış durumda. Hizbullah’ın tükenen para ihtiyacını Kaplancılar karşılayacak, Kaplancılarda bulunmayan terörist eleman ihtiyacını da Hizbullah giderecek.
Hizbullah – Kaplancılar birlikteliği konusunda Alman iç güvenlik gizli servisiyle yapılacak görüşme nedeniyle, İslami terör uzmanı olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun da Bakan Yücelen ile birlikte Almanya’da bulunuyor.
Büyük plan
Almanya’da Cemalettin Kaplan (Kara Ses) ve sözde halife devleti, bugün artık yasaklı. Ama babasının ölümü üzerine işleri devralan oğlu Metin Kaplan babasından da ileriye giderek işi hem cinayetler, hem eylemler, hem de parasal açıdan olağanüstü büyütmeyi başardı. Metin Kaplan önce kendi muhaliflerini öldürttü, sonra da Anıtkabir’e, 11 Eylül’de New York’ta düzenlenen terör saldırılarının benzerini düzenlemek üzere bir plan yaptı.
Olay ortaya çıktığında Almanya’dan gelen bilgiler Kaplancılar ile Usame bin Ladin arasında bağlantı olduğunu göstermişti. Anıtkabir’e havadan saldırı planını Kaplancılara öğütleyen de Ladincilerdi.
11 Eylül saldırıları olmasaydı Anıtkabir’e saldırı davasından gıyabi tutuklu bulunan Metin Kaplan Türkiye’ye iade edilmeyecekti. Ancak Almanya bu saldırılar sonrasında Kaplan’ın iadesini görüşmeye başladı.
İşte gizli dosya
Türkiye’nin önce Amerikan büyükelçisine, bugün de Alman yetkililere ileteceği dosyada yer alan raporlarda şu bilgiler bulunuyor:
“İslami Cemaatler Cemiyetler Birliği (İCCB) (Kaplancılar) terör örgütü Avrupa’da bilhassa Almanya’da 1998 yılı sonuna kadar önemli ölçüde kadro kazandı. Almanlar bu örgüte önemli darbeler vurmuşlardır. Ancak bu örgütten kopan kişilerin Hizbullah’a kaymasından, Taliban yönetimi ile ittifak oluşturabileceklerinden endişe duyuyoruz.
Bir röportajında Usame bin Ladin’in kendi aralarında Türk mücahitlerinin bulunmadığına ilişkin sitem ettiği görülmektedir. Usame bin Ladin’in, Kaplancıların, Hizbullah’ın operasyonlara maruz kalması bunları doğal bir ittifaka götürecektir. Ele geçirilen belgeler ile yakalanan örgüt mensuplarının ifadelerine göre, söz konusu örgütün ülkemizdeki ABD ve NATO tesisleri hakkında da birçok istihbarat çalışması gerçekleştirdikleri ve önemli eylem niyetlerinde oldukları tespit edilen hususlardandır. Son dönemde örgütteki yönetim boşluğu neticesinde hiyerarşik yapı ile örgüt içi kontrolün kaybedilmesi ve maddi açıdan büyük bir yokluk içine girilmesinin; örgüt mensupları arasında büyük bir moral çöküntüsü meydana getirdiği anlaşılmaktadır. Bu noktada Hizbullah önümüzdeki süreçte kontrol dışı eylemler gerçekleştirebilir. Bu çerçevede, yakalanamayan askeri kanat ve üst düzey mensuplarının, operasyonel faaliyetlerden korunmak amacıyla sahte pasaportlarla yurtdışına kaçma arayışı içerisinde oldukları da yapılan tespitlerdendir. Bu aşamada 05 Eylül 2001 tarihinde Adana ilinde gerçekleştirilen ve örgütün yeni liderinin ölü olarak ele geçirildiği operasyonda sahte kimlik, pasaport yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirilmesi, ayrıca son olarak örgütün önemli isimlerinden Abdülhalim Türe’nin 28.10.2001 tarihinde yurtdışına çıkış hazırlığındayken İstanbul ilinde yakalanması bu noktada önem arz etmektedir.”
Mescitleri bile ortak
Bakan Yücelen’in raporu şöyle devam ediyor: “Özellikle Almanya, Hollanda, Avusturya gibi Türklerin yoğun olarak bulunduğu ülkelerde terör örgütünün aktif ve teşkilatlı bir şekilde faaliyetlerini yoğunlaştırdığı bazı Avrupa ülkelerinde kendi kontrollerinde olan mescitlerinin dahi bulunduğu şeklinde bilgiler mevcut olup gelecekte bu çerçevedeki faaliyetlerinin daha da artış göstereceği düşünülmektedir.
Avusturya’da ortak cami
Diğer taraftan Hizbullah – ilim terör örgütünün önümüzdeki dönemde Avrupa ülkelerinde , ülkemizi “Dar’ül harp” olarak gören ve cihat ilan eden hilafet devleti (İCCB – AFİD) terör örgütü mensupları ile eylemsel noktada işbirliğine gidebileceği değerlendirilmekte olup Avusturya’da söz konusu örgütlerin ortak faaliyet gösterdikleri bir caminin bulunduğu yolunda bu işbirliğini teyit eder mahiyette bilgiler intikal etmiştir.
Terörün uluslararası bir tehlike olduğu ve tüm dünya ülkelerini ve insanlığı tehdit eden bir özelliği olduğu gerçeğinden hareketle, Hizbullah terör örgütüne yönelik çalışmalarda da aynı paralelde bir fikir ve eylem birliği içine girişilmesinin ve önceden tedbir alınması hususunda kararlı davranılmasının elzem olduğu değerlendirilmektedir.”