11 Nisan 2001
TOBB Başkanı Fuat Miras’ın, Genelkurmaya yaptığı ziyaret geniş yankılar yarattı. Miras ne konuştuğunu açıklamayınca, hatta ziyareti saklamak çabasına girince ortaya çıkan manzara kuşkuları büyüttü. Herkes birbirine “Asker ne dedi” diye soruyor. Sonra bilinmezler içinde yorumlar başlıyor. Mışlar, mişler birbirlerini kovalıyor. Asker demiş ki, bu hükümet gitsin… Asker demiş ki bu böyle gitmez, gelin birlikte götürelim… Asker demiş ki….
Bu lafların sonu kesilmiyor. Ben de gerçek nedir diye askeri çevrelere sordum. Oradan aldığım yanıtlar bu mışlar ile mişleri ortadan kaldırıyor. öncelikle askerin istediği esnaf yürüyüşleri konusunda ne düşünüldüğünü öğrenmek. Bunların devam edip etmeyeceği. konusunda bilgi. Ayrıca bundan sonraki eylemler konusunda duyarlılık ve uyarı.
Ayrıca en önemli husus, Fuat miras, askere bu hükümeti devirelim mi devirmeyelim mi diye sormamış. Asker de hükümeti devirin veya devirmeyin dememiş. Yani asker Türkiye gerçeği içinde durduğu yerde duruyor. Görüşmeden önce hangi noktadaysa, görüşmeden sonra da aynı yerde. Ulusal sorunlarla ilgili bilgi almış. Ama hükümet ile ilgili bir telkinde bulunmamış. Hükümeti yıkın yerine şunu koyun, biz sizin arkanızdayız dememiş. Eleştirmeyin de dememiş. Söylenen şeyler terör ile ilgili uyarılar. Yürüyüşler noktasında esnafın ayakta olmasından yararlanacak gruplara karşı uyarı ve değişim taleplerinin bu gruplar tarafından kullanılmasına karşı dikkatli olunması. Yani sokağa çıkmayın deniliyor.
Askeri çevreler görüşmede hükümet noktasında bir telkinin dile getirilmesinin söz konusu edilemeyeceğini belirtiyorlar. Olmayana ergi yöntemiyle gerçekleştirilen yakıştırmaları gereksiz buluyorlar. Bu nedenle genelkurmayın ne söylediğinden çok, ne söylemediği önem taşıyor. Aslında Fuat Miras açık konuşma bunlar olmayacaktı.
Dün TOBB’un “Hükümet istifa” çağrısı ise, bu görüşmenin dışında, kendi üyelerinin baskısıyla gelinen bir noktadır diye de özellikle belirtiyor askeri çevreler. şimdi siyaset yaparken asker ilişkisini en duyarlı noktada gözetmek gereken günlerden geçiliyor. Bu sivil toplum örgütleri için de, spekülasyon isteyen çevreler içinde geçerli sanıyorum. Çünkü asker zaten Türkiye’nin bütün sorunlarıyla ilgili duyarlı. Olayları izliyor. MGK da sorunlarla ilgili görüşlerini birebir hükümete aktarıyor. Bu konumda başka sözcüler aramaya gerek duyulur mu sizce? Askerin değişim istediği noktalar zaten belli.
Genelkurmay, MGK ve diğer platformlarda zaten sık sık siyasi partiler kanunun değiştirilip Türkiye’de lider sultası dahil siyaseti tıkayan noktalarda yeni yasaların devreye girmesi için çalışılmasını istiyor. Bu toplumda büyük de kabul görüyor. Cumhurbaşkanı bunu sık sık dile getiriyor. Bu talepleri sivil toplum örgütleri ifade ediyor. Genel kabul görmüş bir konuda da Fuat Miras niye sözcü olsun? Olsa olsa destekçi olabilir.
Beyaz enerji iddianamesi
“Beyaz Enerji “operasyonunda sona gelindi. Bu hafta sonu savcı Talat şalk’ın hazırladığı iddianame açıklanacak. Türkiye’de yeni bir gürültü de bu iddianamenin açıklanmasıyla kopacak. çünkü iddianamede savcı şalk’ın bir kanaat olarak Enerji Bakanı Cumhur Ersümer ile ilgili yargılarını dile getireceği söyleniyor. Bir fezleke veya suç duyurusu olacak mı? Ama kanaat noktasındaki bir yargının epey tartışılacağı açık. Ya da bu yargıyı doğuran delileri görerek olaya bakmak en doğrusu galiba. Büyük gürültü kopartacak olan bu iddianamenin ekinde aynı zamanda Ersümer ile ilgili bir suç duyurusu da olabilir. Halen görevde bulunan bir bakan ile ilgili ilk kez böylesine bir durum ortaya çıkacak. Türkiye bu anlamda yeni bir dalgaya hazır olmalı.