06 Haziran 2001
Devlet, Ömer Lütfü Topal ve Suudi Özkan’dan alacağı toplam 3 milyar dolardan öyle veya böyle vazgeçirilmeye zorlanıyor. Bilirkişiler bu paraları fazla bulmuş. Korkunun kralları, paranın sıcak ve kirli yüzünden yarattıkları maskelerle her yerde varlar. Halkın kanını emmeye devam ediyorlar. Topal ve Özkan’ın halktan çaldıklarını, çalıp tekrar onların kasalarına dolduruyorlar. Avazım çıktığı kadar bağırıyorum buradan:
“HIRSIZ VAAAAAAAARRRRRRRRRRR!”
Kumar kara para, uyuşturucu ve mafya gücü olmadan krallık olmaz. Bunların hepsinde de siyasetçisinden hukukçusuna, bürokratından gazetecisine satın alınmışlar olmadan işler yürümez. Kumarın karanlık çetecileri de “kral” ilan edilmez. Ömer Lütfü Topal’ın devlete olan borcu 2.2 milyar dolardı. Topal krallığını bilinen 20 kadar cinayetle pekiştirdi. Onlarca siyasiyi, bürokratı satın aldı. Çetesinde kimler yoktu ki?
Para alınmadı
Bütün belgeler bilgiler elde olduğu halde Topal’dan bu parayı alacak devlet gücü çıkmadı. Çünkü hukukumuz yalancı tanıklık ile bilirkişilik müessesesinin tahakkümü altında. Yasalar hırsızı koruyor. Yıllardır bekletilen araştırma dosyaları, geciktirilen soruşturmalar bugün garip garip uygulamaların gündeme gelmesine neden oldu. “Bekle, iş uyusun unuturlar”… “Çarpıt, korkut söyleyemesinler”… “Satın al, işi bitsin”… ” İş bittikten sonra bırak bağırsınlar, para milyon doları aştı mı fahişeler hanımefendi olur”… Taktik tuttu. IMF kapısında dilenmek, kumarın krallarından paraları almaktan da kolay geldi.
Oysa araştırılınca ortaya çıkmıştı ki Kuşadası’nın neredeyse tamamı Ömer Lütfü Topal’ın tapulu malı haline gelmişti. Topal, kokain ve cinayet üzerine kurduğu “karanlık krallığını” elinden alıp, o tahta oturmak isteyen polis, mafya, siyasetçi destekli Susurluk çetesince öldürüldü. Karısı kendisini gözaltına almak isteyen polislere tam 6 milyon dolar rüşvet teklif etti.
Bugün devlet emek ve can pahasına ortaya çıkartılan belgeleri, araştırmaları yok sayacak “bilirkişi” raporlarının dayanılmaz ağırlığı altındadır. Adalet geciken maliyecilerin, garip raporlar hazırlayan bilirkişilerin, olayların üzerine gitmeyen siyasi sorumluların ezdiği gerçekleri toparlayabilecek mi? Bu konuda Maliye Bakanlığı’nın sorumluluğu büyüktür. Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun sorumluluğu büyüktür. Ömer Lütfü Topal, Suudi Özkan konusunda kara para incelemeleri nerededir? Ne olmuştur? Hangi işlemler yapılmıştır? Her iki olayda da bütün belgeler devletin elindedir. Bunca zaman neden geçmiştir? Bazı devlet kuruluşlarının bu olaylarla ilgili kefaletleri vardır. Buradan hatırlatırım. Maliye Bakanlığı’ndaki, MİT’teki dosyalar da mı yok sayılacak?
Beyler bu hanı yağma sizin değil… Yediremezsiniz de, yiyemezsiniz de. Kusacaksınız. Sizi anlı şanlı koltuklarınız da kurtaramayacak. Bu kadar ucuz değil. Siz bilen kişilerinizin bilinen raporlarını sunun, biz de elimizdeki belgeleri. Bu dosyaları kapatamazsınız!
IMF kobayı
IMF global düzenin az gelişmişler üzerindeki düzenleyicisi. Yeni rolü bu. Bu rolün ilk kobay ülkesi de Türkiye. IMF eğer yeni rolünün uygulamasında Türkiye’de başarılı olursa bundan sonra geliştirdiği bu modeli diğer ülkelerde de deneyecek. Başarılı olmazsa “Türkler yapamadı” deyip, yeni programları gündeme getirecek. Acemi globalciler nalbantlığı bizde öğrenmeye kesin kararlılar. Ya biz?..