11 Şubat 2002
İbrahim Betil, Türkiye’de bir başka patronun yanında çalışırken çok para kazanıp, hatta banka sahibi bile olmayı başarabilen ender insanlardandır: Hüsnü Özyeğin, Erol Aksoy, İbrahim Betil… Bu üçlü para kazanıp banka sahibi olmada öncü oldular.
Şimdi elimde İbrahim Betil’in yazdığı, anılarını içeren “Hafiften Bankacılık” adlı kitap var. Kitapta Betil maceralarını anlatıyor. Ama benim de bildiğim bazı konular Betil’in kitabında yer alamamış. Oysa alması gerekirdi diye düşünüyorum.
Betil’in bankacılık serüveni Türkiye’nin siyaset ile mafyasının, iş dünyasının sarmaş dolaş olduğu dönemdir. Betil o dönemler “Otağtepe komünü” diye bilinen bir grubun içindeydi. Bu grup Turgut Özal ile ailesine çok yakın adlardan oluşuyordu. Örneğin kitabında o grubun fikri sohbetleri, ekonomik dayanışmaları, siyasi yaklaşımları, Türkiye ilişkileri üzerine pek bir şey göremedim. Hatta o grubun yakın ilişkiler içinde bulunduğu Ahmet Özal ile ilgili de bir şey yok kitapta. Ahmet Özal’ı tanımadığı gibi bir durum söz konusu olmuş anılarında İbrahim Betil’in… Hayret ettim.
Teminatsız 5 milyon dolar
Çünkü Betil bu durumda bankasının üçte bir sermayesi kadar bir tutarı nasıl olup da Ahmet Özal’a kredi olarak hem de teminatsız verebilmiş, bunun şaşkınlığını yaşadım. Banka etiğini ve işlem sistematiğini bu kadar önemseyen bir insan için, anılarında bunu ele almamak olur mu? Olmuş. Belki İbrahim Betil bu anı kitabına yazmayı unuttuğu o 5 milyon doların öyküsünü, sonra roman yapacaktır.
Ama yine de ben bu öyküde bildiklerimi yazayım da İbrahim Betil bundan yola çıkarak unuttuysa hatırlasın, eksiğim varsa tamamlasın.
İbrahim Betil Bank Ekspres’i kurduğunda, dönemin başbakanı daha sonra cumhurbaşkanı olan Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’a tam 5 milyon dolar kredi verdi. Bankanın toplam sermayesi 20 milyon dolar düzeyinde olmalı hafızam beni yanıltmıyorsa o zamanlar. Dönemin ekonomiden sorumlu bakanı da “Otağtepe komünü”nün sağlam üyelerinden Güneş Taner miydi acaba? Ben tam çıkartamadım, Betil belki bunu hatırlayabilir.
Bu 5 milyon dolarlık kredi, Betil bankanın sahibiyken asla istenmedi veya çok istenildi de tahsil edilemedi. Krediyi Özal ailesi geri ödemedi. Sorunlar yaşandı. İbrahim Betil bankasını 20 milyon dolara rahmetli Ayhan Şahenk’e satmak istediğinde de bu kredi sorun oldu. Şahenk bankanın kendi eline geçmesi durumunda da bu kredinin Özal ailesinden alınabilmesinin mümkün olamayacağını, bu nedenle satış işlemleri sırasında bu kredinin İbrahim Betil’den alınmasını istemişti. Betil uzunca süre buna karşı direndi, ama satışı bu 5 milyon dolarlık kısmı düşerek yaptı. Hükümet satıştan iki gün sonra banka mevduatlarına devlet garantisi getirdi.
Teminatsız kredi tahsilatı
İbrahim Betil, devlet garantisini önceden bilseydi elbette bankasını satmazdı. Ama garanti gelince Ayhan Şahenk’ten Bank Ekspres de Özal kredisi nedeniyle kendisine ödemediği 5 milyon dolarlık kredinin parasını istedi. Çünkü mevduatlara devlet garantisi gelmişti. Şahenk bu parayı yanılmıyorsam sonra Betil’e ödedi. Değilse Betil düzeltir.
Kredinin geri alımı noktasında da banka avukatları bazı çalışmalar yaptılar. Bu çalışmalara Betil de katıldı.
Bu çalışmalar sırasında Özal ailesi yeraltı dünyasının ünlü babası Dündar Kılıç’tan yardım istedi. Semra ve Zeynep Özal Kılıç’a başvurdular. Kılıç olayı kızı ve Alaattin Çakıcı’ya havale etti. O zamanlar Uğur Kılıç ile Alaattin Çakıcı evliydi. Zeynep Özal, Uğur Kılıç’ın yakınıydı.
Bu organizasyon içinde iş Alaattin Çakıcı’nın daha sonra pusuda öldürttüğü, o zamanlar yakın adamı olan Tevfik Ağansoy’a havele edildi. Ağansoy, Çakıcı ekibi içinde derin devlet faaliyetleri için yurtdışında kullanılan, Almanya’da uzun zaman hapis yatan bir mafya üyesiydi.
Mafya nasıl durdurur?
Çakıcı’dan gelen talimat doğrultusunda Özal ailesinin bu parayı ödememesi için, Ağansoy bankanın avukatlarını ziyaret etti. Baskı yaptı, tehdit etti. Ağansoy’un bu baskıları işe yaradı elbette.
Ayhan Şahenk bu kredi takibini durdurdu. Betil kendi açtığı krediyi Şahenk’e devretti. Parasını aldı. Ayhan Bey bu krediyi Ahmet Özal için Kanal 6 televizyonunun vericilerine verilmiş bir borç gibi gösterdi. Özal parayı hiç ödemedi. Kredi batakta kaldı. Ahmet Özal’ın Kanal 6’sı darmadağın olup gitti. Şimdilerde yine sahip Özal ama, onun adına her ay 200 bin dolar karşılığında Uzan ailesi istediği gibi yayın yaparak kullanıyor Kanal 6’yı…
İbrahim Betil’in anılarında unuttuğu o 5 milyon dolarlık kredi öyküsü Türkiye’de mafya, siyaset, iş dünyası açmazının ilk sarmalıdır. Çürümenin şahikasını oluşturur. Betil bunu nasıl atladı bilemiyorum. Çünkü bu unutkanlık onun son dönemde çizdiği toplumcu gerçekçi siyaset adamı, sivil toplumcu kişilik ve yardım sever babalık imajına ters düşer diye endişe ediyorum. Bence Betil bu kredinin öyküsünü kitap yapsın. Anlatsın. Eksiklerini ben tamamlarım. Arşivimde fazlası var, eksiği yok