18 Ocak 2002
Hükümet, kamu çalışanları arasındaki ücret farklılıklarını gideren ve bazı iyileştirmeler sağlayacak olan kararnameyi bir türlü çıkartamadı. Bu gidişle de çıkartamayacak. Çünkü İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen haklı olarak, bu kararnameyi imzalamıyor. Nedeni de kararnamede polislerle ilgili ücret düzenlemesi ve iyileştirmesine Maliye Bakanı Sümer Oral’ın karşı çıkıyor olması. Yücelen de, bu düzenleme olamadığı sürece Bakanlar Kurulu’nda imzada olan kararnameye imza atmayacağını açıkça dile getiriyor.
Hükümet içinde ciddi bir soruna dönüşen kararname konusunda ANAP’ın iki bakanı karşı karşıya: Maliye ve İçişleri. İçişleri Bakanı Yücelen kararname ilk çıktığında Maliye Bakanlığı’na uzmanlarını alarak gitmiş ve polisler için kararnamede iyileştirme istemişti. Maliye Bakanı Sümer Oral da bunun öngörülmediğini ama çalışacaklarını aktarmıştı Yücelen’e. Ancak aradan geçen zaman içinde polislerle ilgili bir düzenleme gerçekleştirilmedi.
Devlet Bahçeli de destek veriyor
Geçtiğimiz hafta Maliye Bakanı ve uzmanları İçişleri Bakanı ve uzmanlarıyla bir araya geldiler. Maliye polislerle ilgili düzenle yapılamayacağını aktardı. Bunun üzerine Bakan Yücelen de kararnameyi imzalamama kararlığını koruyacağını söyledi. Sümer Oral partili bakan arkadaşı Yücelen’i bu konuda ikna edemeyeceğini anlayınca kararnameyi Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz’ı araya koyarak imzalatmaya çalıştı. Ama Yılmaz bu konuda tavır koymadı. Yücelen de halen kararnameyi imzalamadı zaten.
Maliye Bakanı koalisyonun diğer ortaklarına imzalattığı kararnameyi çıkartamayacağını anlayınca kulis çalışmalarına başladı. Bu sırada İçişleri Bakanı Yücelen koalisyonun diğer kanatlarına kararnameyi neden imzalamadığını aktardı. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile görüştü. Bahçeli, polislerin maaşları noktasında iyileştirme ve düzenleme konusunda Yücelen’e destek çıktı. Ve desteğinin polisler için iyileştirme çıkana kadar devamlı olacağını vurguladı.
Mağduriyete dönüşmesin
Yücelen kararnamede polislerle ilgili maaş düzenlemesi yapılmaması durumunda sıkıntı doğacağını anlatıyor kulislerde. Polisin terör, asayiş ve güvenlik konularında çok başarılı bir noktada iken ekonomik koşulların ağırlığının altında ezildiğini ifade ediyor. Polisin mağduriyetinin ülkenin dengesini bozacağını açıkça aktarıyor. Polislerin mağduriyetinin, toplumun mağduriyetine dönüştürülmemesi gerektiğini belirtiyor. Ankara’da Maliye Bakanlığı dışında herkes de Yücelen’e hak veriyor.
Kamudaki ücret adaletsizliğini gidermek üzere oluşturulan kararname, aslında polisleri de kapsamalı. Ama Maliye Bakanlığı kaynak yokluğunu bahane ediyor. Şimdi polisler de bu kararnameyle maaşlarına gelecek küçük iyileştirmeyi bekliyorlar. Rüştü Kazım Yücelen bu kavgadan galip çıkmalı diye düşünüyorum. Yücelen’in galibiyetiyle 40 gündür bekleyen kararname çıktığında kamu çalışanlarının ücretlerinde 300 bin liraya kadar iyileştirme gerçekleştirilebilecek.
Çocuklara kıymayın
Yıllardır şaşkınlık içinde izliyorum. Ankara’da küçük bir kız çocuğunun bir milletvekilinin oğlunun satanist keyfine kurban edilmesinden bu yana ne intiharlara, ne çocuk cinayetlerine, ne de internet mafyalarının tarikat tuzaklı ölüm oyunlarının kurbanlarına şaşırıyorum… Ama bunları asla kabullenemiyorum… Bu ülkenin çocuklarına karşı yapılanları içime sindiremiyorum.
Bu ülkenin çocuklarını, satanistlerin elinden, internet ve bilgisayar dünyasının büyüsüyle oyunlarla içine çektikleri yeni tarikatların tuzağından, Adnan Hocacıların kucağından, Gülay Göktürk ile kocasının “Sübyancılık” methiyelerinden, nasıl oluyor da kurtaramıyoruz? Gülay Göktürk kocasıyla beraber el ele tutuşup, bir doktora gitmek yerine, hastalık methiyesini, özgür düşünce zokasına sarıp sarmalayıp önümüze atıyor. Yemeyiz.
Valiler müdahale etsin
Onlarca çocuk sırf bu nedenlerle öldü, daha neyi bekliyoruz? Çocuklar, bizim çocuklarımız, tecavüze uğradılar hala bir şey yok. İstismar ediliyor, örseleniyor, taciz ediliyorlar hala bir şey yok. Sokaklar onların acılarıyla sarsılıyor. Çocuklarımızı bu zalimlerin elinden kurtaramayacak mıyız?
Bunca çocuğun ölümüne sesiz kalan, gerçeği yıllardır göremeyen, hasta ve sapık kafaları kontrol altında tutamayan bu ülkenin yöneticilerini, bir araya gelip başka çocukların yok olmaması için gerçekleri anlatıp, herkesi uyaracak yerde başka çocukların da yok oluşunu izlemekle yetinen aileleri, duyarsız herkesi kınıyorum, kınıyorum, kınıyorum. İl valilerini bunlara karşı göreve çağırıyorum.