04.11.1998
Tunca ÖZKAN Nesim Malki cinayetinde dügümler birer birer çözülüyor. Tetikçiler konusunda, cinayete azmettiren kisi konusunda çok önemli yollar alindi. Simdi Bursa’da uluslararasi kara para tekellerinin çalismalari ile suçlular açisindan böylesine bir kurtarilmis kent izlenimi doguran nedenlerin ortaya çikarilmasi gerekiyor. Yani Bursa’ya sahip çikmak gerekiyor. Cinayete azmettirici dolandiricilari, kimlerin bu olaylara ittigini ortaya çikarmak gerekiyor. Gelelim Malki cinayetiyle ilgili bugüne kadar hiç konusulmayanlara. Size aktaracaklarim birer iddiadir. Ama bu iddialar arastirildikça ortaya delillerinin de çikacagi inancindayim. Nesim Malki’nin öldürülmesi konusunda ilk görev Sükrü Elverdi’ye verildi. Karmasik iliskiler Elverdi, Ülkü Ocaklari içinde Bursa’da yöneticilige kadar yükselmis, 12 Eylül 1980’de yurtdisina çikmis bir kisi. Türkiye’ye döndükten sonra yargilanmis ve daha sonra Bursa’ya yerlesmis. Bursa’da önce Çagrim A.S., ardindan Bürmeks A.S. adli sirketleri kurmus. Brümeks sirketinin ortaklari ilginç: “Sükrü Elverdi (Cinayetin tetikçisi, dün yakalandi), Fazli Tastan (DGM tarafindan cinayetle ilgili olarak iki kez sorgulandi. Ülkücü. 12 Eylül öncesinden tehdit ve darp suçlarindan gözaltina alinmis), Metin Kaplan, Süleyman Ünsal, Mehmet Sümbül (Malki cinayetinin tetikçisi oldugu iddiasiyla DGM’ce sorgulandi, itiraflarda bulundu, halen cezaevinde. Kesinlesmis baska mahkûmiyetleri de var. 1980 öncesi 34 kisinin öldürülmesi suçlamasiyla tutuklandi. Cezaevinde Hizbullah’la iliskiye girdi. 1989’da tahliye oldu. ‘Milliyetçi miyiz, Müslüman mi?’ adli bir kitap yazdi), Burhanettin Türkes (DGM tarafindan hakkinda giyabi tutuklama karari var).” 1993 yilinda olusturulan bu ortakliklar, Fazli Tastan’in ANAP’ta politika yapma istegi, Burhanettin Türkes’in ise ülkücü kökenli ortaklarca istenmemesi nedeniyle zaman zaman sekteye ugramis, ama hep devam etmis. Sirkete bina bulan, sikisildigi zaman para veren kisi Erol Evcil. Evcil ile baglantiyi kuran ise Burhanettin Türkes. Burhanettin Türkes 1980 öncesinde Akincilar Dernegi’nin (Islamci örgüt) Bursa Baskan Yardimcisi. 23 Agustos 1980’de ülkücü gruplarla aralarinda çikan tasli sopali, silahli saldiri olayina katilmaktan sabikasi var. Bursa’da çek senet tahsilati isleriyle ugrasiyor. Karatas lakapli bir tefeciyi öldürmeye çalismakla suçlaniyor. 11 Ekim 1994 günü Matild Manukyan’a eylem hazirligi içindeyken yakalanan Zeynel Abidin Koçer ile iliskili oldugu belirtiliyor. Sükrü Elverdi ile Erol Evcil arasindaki iliskilerin baslangicini karsilikli çek alisverisleri olusturuyor. Erol Evcil çok büyük miktarlarda çek kestiriyor, Elverdi’ye karsiliginda iplik veriyor. Iliskiler arkadasliga dönüsünce birlikte eglenmeye, hatta uçaga atlayip Paris’e gezmelere gitmeye kadar uzatiliyor isler. Iste bu iliskilerin en iyi oldugu bir dönemde, 1995 yilinin agustos ayinda Evcil, Elverdi’ye Nesim Malki’nin para karsiligi öldürülmesi önerisini getiriyor. Cinayet karsiligi anlasilan para bir milyon dolar. Elverdi bu isi kabul ediyor. Cinayeti isleyecek ekipte kendisiyle birlikte yaninda isçi olarak çalisan Oguz Isikli ile Muharrem Kutay var. Isikli, Erol Evcil gibi asker kaçagi. Yurtdisina agabeyinin TR-H 275765 numarali pasaportuyla çiktigi saniliyor. Kutay ise daha farkli. O, Fazli Tastan’in yakini. Tehdit, darp, kaçak silah bulundurmak, ihaleye fesat karistirmak gibi suçlamalar yüzünden poliste kayitlari var. Geçen hafta yakalandi. Ifadesinde Bursa’daki suç yapilanmasi ve siyasi baglantilar hakkinda çok çarpici seyleri dile getiriyor. Elverdi vazgeçiyor Sükrü Elverdi’nin olusturdugu cinayet ekibi, ilk is olarak Nesim Malki’yi takibe basliyor. Bütün asamalarda Erol Evcil’e bilgi aktariliyor. Ancak Evcil hep tereddütlü: “Simdi olmasin, sonra yapalim. Kaçirip sorgulayalim. Istanbul’da yapalim” gibi seyler dile getiriyor. Kararsizligi cinayeti isleyecek kisileri etkiliyor. Hatta Nesim Malki uçak kalkmadigi için Bursa’dan, Istanbul’a karayoluyla geldigi bir gün, Elverdi ve arkadaslarinca izleniyor. Erol Evcil’e telefonla soruluyor, ancak Evcil saldiri için ‘simdi olmaz’ diyor. Neredeyse iki ay süren bu takip sirasinda Evcil’in kararsizligi süphe çekince, Elverdi ve arkadaslari Malki’nin öldürülmesinden vazgeçiyor. Ancak daha sonra 28 Kasim’da Malki öldürülüyor. Bu öldürülme olayini Sükrü Elverdi ve ekibinin yapmadigi dile getiriliyor. Elverdi’nin ekibinde bulunan adlar olayda var. Bu konudaki savlar da söyle: Elverdi ekibinde yer alan Oguz Isikli Bursa’da Burhanettin Türkes’in organizasyonu altinda Erol Evcil’den aldiklari iki milyon dolar karsiliginda, Nesim Malki’yi öldürme görevini üstlendiler. Bu iste tetikçi olarak kullanilan iki kisiyi ise Oguz Isikli buldu. Isikli’nin iki tetikçisinin adlari Emin ve Mücahit. Emin ve Mücahit, olay yerinden kaçarken Iznik, Yenisehir, Orhangazi bölgelerinden birinde durumlarindan süphelenen polis ekiplerince durduruldu, ama sonra serbest birakildi. Simdi bu senaryodaki adlari bulup, gerçegi ortaya çikarma görevi savcilara ve polise kaliyor. Gelelim Evcil’e. Evcil Bursa’da, agabeylerine bakarak yetisen bir genç. Sigortaciliktan, tekstil sektörüne geçiyor. Malki konusunda kendisini cinayete ikna edenler bugün yaninda yoklar. Çünkü Erol Evcil baglantilari güçlü, kimligi ve kisiligi hedefleri oraninda gelisen biri degil. Su an Paris’te içine düstügü durum onun için büyük bir çöküntüdür. Türk Ticaret Bankasi ve Is Bankasi’ndan sahte belgelerle aldigi krediler Evcil’in ne kadar usta bir dolandirici oldugunun kanitidir, ama zeki oldugunun degil. Erol Evcil üç uçak sahibi olan bir isadamiyken, bugün bitmis bir insan olarak depresyon geçirmekte ve Paris sokaklarinda yalniz basina, parasinin kalan son birkaç bin dolarini yemektedir. Paris’ten gelen haberler Erol Evcil’in bir uçaginin Fransiz yetkililer tarafindan bakim parasini ödeyemedigi için alikonuldugu seklindedir. Evcil, Çakici yakalanir yakalanmaz ayni gün Fransa’ya kaçmistir. Yaninda Nice sokaklarinda Çakici için övgüler yagdiran isadami Erol Yüksel vardir. Istanbul üzerinden yurtdisina çiktigi uçagin kime ait oldugu çok önemlidir. Kimileri uçagin kaçak Belediye Baskani Gülay Aslitürk’ün esi Orhan Aslitürk’e ait oldugunu ileri sürmektedirler. Peki ama Erol Evcil yurtdisina çikmak için neden bu kadar aceleci olmustur? Bunun yaniti kendisinin uyarildigi seklindedir. Iddialara göre Evcil’e çok güçlü bir eski polis müdürü olan siyasetçi, “Bak Erol, Nesim Malki dosyasi açildi, sana uzaniyor, kaç artik” demistir. Bu konuda bilgi sahibi olanlar konustugunda çok sey belli olacaktir. Iste bunun için Erol Evcil, can güvenligi saglanarak, bir an evvel Fransa’dan Türkiye’ye getirilip sorgulanmalidir. Evcil konustugunda Türkiye temiz toplum yolunda çok büyük mesafeler kat edecektir. En azindan Türk Ticaret Bankasi muammasi çözülecek, kara para daglarinin arkasindaki siyasetçi agi ortaya çikacaktir. Isadami gerçegi belgelenecektir. Bugün DGM savcilarina konusmayan bazi isadamlarinin maskeleri de düsecektir. Türkiye’deki banka sevdasinin nedenleri açiga çikmis olacaktir. Bazi bankalarin içinin nasil bosaltildigi da belgelenecektir. Türk Ticaret Bankasi’nin Elverdi’nin kurdugu Hilal-Yildiz adli sirkete 150 milyar liralik krediyi nasil verdigi, bu kredinin kimler tarafindan kullanildigi ortaya çikacaktir. Parayi kim çekti? Hilal-Yildiz sirketi Sükrü Elverdi ve Metin Kaplan tarafindan kurulmus bir sirkettir. Sirketin daha faturalari dahi basilmamisken, Türk Ticaret Bankasi 150 milyar liralik kredi vermistir. Hem de sirketin sahibi Sükrü Elverdi yurtdisindayken. Sirket kredi basvurularindaki imzalar sahtedir. Sirkete kredi verilirken gösterilen Isviçre baglantili alacaklar sahtedir. Sirket ile ilgili bütün yazilip çizilenler sahtedir. Ama 150 milyar lira gerçektir. Bu parayi Erol Evcil, Elverdi yurtdisindayken çektirmistir. Elverdi Türkiye’ye döndügünde Metin Kaplan ile birlikte Türk Ticaret Bankasi’na ‘Paramiz çikmis verin’ diye basvurmustur. Bunun üzerine Türk Ticaret Bankasi krediyi çikarmadan önce yapacagi arastirmayi yaptirmaya baslamis, istihbarat çalismasi sirasinda bütün gerçekler ortaya çikmistir. Atatürk’ün mirasi Is Bankasi’nin kredilerinin Evcil gibi bir adama nasil peskes çekildigini bir türlü anlamiyorum. Bankanin bazi müdürlerinin Fransa’da tatil yapip, 150 bin dolar nakit ile bir o kadar da kredi karti alisverisinde bulunmasinin bunlara yol açtigini zannetmiyorum. Perdenin arkasindaki yüzlerin aydinlanmasina az kaldigina inaniyorum.