13 Haziran 2001
Bu melodramı biz daha önce görmedik mi? IMF kurtarıcı rolünde, hükümet zaman zaman esas oğlan olarak ortaya çıkan bazı bakanları yoluyla direniyor. Kemal Derviş iki tarafı kesen bıçak gibi bir o yandan, bir buyandan doğrayıp duruyor. Kanunlar değişiyor, yeni düzenlemeler yapılıyor. Bunların ne olduğu ne Meclis’te ne de hükümette tam olarak tartışılıyor. Değişiklikleri hazırlayan bürokratlar bile IMF ne derse yazıp yasa olarak getiriyor. Öyle bir hal aldı ki Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk bile bir konuşmamızda yakındı:
“Artık ayıp oluyor. Meclis’e yasa geliyor ama yürürlük maddesini yollayıp içeriğini tamamlamaya çalışıyorlar. Bu yanlış. Yasa metni bile tam olarak Meclis’e gelmemeye başladı.”
Bu acele ve sıkıştırma neden? Çünkü borç batağındayken IMF tefecisinin eline düştük, ne derse evet dedik de ondan.
IMF ile hükümet arasında imzalanan 3 Mayıs 2001 tarihli taahhütnameye göre bir değişeceğiz, pir değişeceğiz. Her şeyimizi değiştiriyoruz. Ama yerine ne koyacağız? Ne koyuyoruz? Bilen, bir adım sonrasını gören var mı? Milletvekilleri, bakanlar neyi reddedip, neyi kabul ettiklerini IMF’nin istediği değişiklikleri yaparken iyi bakmalılar, yoksa sonra çok ağlayacağız. Gerekirse yaz tatili yapmasın Meclis ama yasaları dolu dolu değiştirsin. Türk melodramları tekniği yetersiz filmler olsa da, öyküleri gerçek hayatlardan alınmıştır. İbret ile izleyip ders çıkartmakta fayda vardır.
IMF’nin seve seve bize yaptıracaklarının listesidir
Hükümetin üç liderinin IMF Başkanı Horst Köhler’e yolladıkları taahhütlerde yer alanları topladım. Bakın neler vaat etmişiz:
Kamu ve özel kuruluşların uyması gereken raporlama usulleri geliştirilecek. Vergi kanunlarında değişiklikler “banka ve banka iştiraklerinin birleştirilmesinde vergi doğmasının önlenmesi” gibi yapılacak. Özel ticari mahkemelerin kurulması (bankalar ile ilgili) sağlanacak. BDDK ve TMSF yönetim ve çalışanlarına resmi görevlerinden dolayı karşı karşıya kalabilecekleri adli davalara karşı korunması, “şüpheli alacak karşılıklarının tam olarak vergiden düşürülebilmesi”ne imkan veren değişiklik yapılacak. Kredi riski tanımlamasının türev ürünlerini de içerecek şekilde değiştirilmesi gerçekleşecek. Bankalar için olan muhasebe standartlarının uluslararası standartlar düzeyine getirilmesi, icra ve iflas kanunlarında düzenlemeler, borçların etkin ve hızlı tahsili ve yeniden yapılandırılması için gerçekleşecek. Orta seviyede bölgesel danışma mahkemelerinin kurulması, hakim ve avukatların ihtisas konularında eğitimini iyileştirecek “Adalet Akademisi” kurulması sağlanacak. 15 adet bütçe içi fon ile 2 adet bütçe dışı fonun HAZiRAN 2001’e kadar kaldırılması, 2650 adet özel hesap ve döner sermayenin yarıya indirilmesi, kamu finansmanı ve borç yönetimi kanununun 2001 HAZiRAN sonuna kadar çıkarılması sağlanacak. Birleşmiş Milletler standartları ile uyumlu bir “kamu ihale kanunu” 15 Ekim 2001’e kadar parlamentoya sunulacak.
Kamu görevlilerinin görev ve uygulama esaslarının geliştirilmesi ile ilgili yasal değişiklikler YAZ TATİLİNDEN ÖNCE parlamentoya sunulacak. Tütün sektörünü serbestleştiren, tütün destekleme alımını tedricen kaldıran, Tekel’in varlıklarının satışına izin veren TEKEL KANUNU, mayıs içinde çıkacaktı (haziran sonuna kaldı), tahkim ile ilgili kanun YAZ TATİLİNDEN ÖNCE ÇIKARILACAK. Yabancı sermaye yatırımlarının bürokratik işlemlerini kolaylaştıracak yasa değişiklikleri, sosyal güvenlik reformunun tamamlayıcısı olarak sağlık primlerinin ve katkı ödemelerinin araştırılmasını sağlayacak yasa YAZ TATİLİNE GİRMEDEN çıkarılacak. Ek bütçe çıkartılacak, YAZ TATİLİNDEN ÖNCE “Para Politikası Komitesi”nin kurulması yasası 2001 Kasımından önce çıkarılacak. Merkez Bakansı başkan yardımcılarının görevlerinin de süreye bağlanmasına ilişkin düzenleme yapılacak.
Bunları ister seve seve, ister söke söke bize yaptıracaklar. Çünkü yapacağız demişiz. Bari bunları yaparken ileriyi düşünüp, bizi bize göre değiştirelim. Yoksa evdeki bulgurdan da olacağız.