02 Ağustos 2001
Albayrak şirketlerinden biri olan Yeni Şafak gazetesi benim müthiş bir servetim olduğunu ve bu serveti 1996 yılından sonra İstanbul’a gelince edindiğimi yazdı dün. Ve bana servetini açıkla diye çağrıda bulundu.
Memnuniyetle kabul ediyorum. Derhal. Ama ben de buradan çağrıda bulunuyorum Albayrak kardeşler ile Recep Tayyip Erdoğan da servetlerini açıklasınlar. Hodri meydan diyorum. Eğer açıklamazlarsa üzerlerinde şaibe kalacaktır sonra haklarında pek çok iddia var. Onları aydınlatmak istemiyorlar mı? İşte benim müthiş diye niteledikleri servetimi ortaya döküyorum, onlar da açıklasınlar bir karşılaştıralım, haydi artık bu yoldan dönüş yok kim geri kaçarsa ahlaksız da, erdemsiz de, şerefsiz de odur.
Müthiş servetim
Benim babam matbaa işçisiydi gururumdur. Kursağımızdan haram lokma geçirmedi; çalıştık, kazandık, yiyoruz. 42 yaşında vefat etti onun ölümünden bu yana hiç durmadan çalışıyorum.
Babamdan miras kalmadı, yani onun için anlattım bunları.
Ankara’da bir evim var çay yolu semtinde. 1994’te Yelda Çalgüner’den (eşi Ankaralı bir diş hekimi) kooperatif hissesi olarak 750 milyon liraya devraldım. 1995’ten itibaren de biten bu kooperatif evinde yaşamaya başladım.
Ayrıca 1995 yılında Ankara’da Öz Elit Yapı Kooperatifi’ne üye oldum. Ancak bu kooperatif ne yazık ki halen su basmanı seviyesindeki inşaatını tamamlayamadı. Aylık 30.000.000.TL aidat ödüyorum.
İstanbul’a 22 Temmuz 1996 yılında geldim, Kanal D Haberleri’nin başına geçtim. 1997 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Beylikdüzü’nde kurmuş olduğu kooperatife üye oldum. Burada bir hissem var, kooperatif çalışmaları halen devam ediyor. Buraya da her ay 300.000.000. TL aidat ödüyorum. Bir de 1998 yılında Şile’de gazetecilerin kurduğu Saklıköy Doğa Yapı Kooperatifi’nde 70 metrekare bir yazlık hisse karşılığı üyeliğim var.
Yurtiçinde ve yurtdışında başka hiçbir malım, mülküm, banka hesabım yok. İstanbul’a geldiğim günden beri bir kiralık evde oturuyorum.
Bir de eşimle ilgili olarak Yenişafak’ta “Hilton Oteli’nde mağaza işlettiği iddiası var” bu da yanlış. Hilton Oteli’nde mağaza işletmiyor eşim, bir cafenin işletmesinin % 50 hissesine sahip. Eşimin % 50 hissesine sahip olduğu şirketin adı Dena Gıda Ltd. Bu şirket Temmuz 2000’de kuruldu, kuruluş sermayesi 2.000.000.000 TL. İşlettikleri cafenin aylık kira gideri 1500 dolar. Bunu da ortağı ile birlikte paylaşıyor. Bu iki hanım kendi mutfaklarında hazırladıkları pasta ve tatlıları satarak işletmelerini ayakta tutmaya çalışıyorlar.
Bir de benim maaşım var. 7.000.000.000. TL aylık ücretle çalışıyorum. Bunu bordromdan çek edebilecekleri gibi Mecidiyeköy Karakolu’na başvurduklarında oradaki bildirimlerimden de sağlamasını yapabilirler.
İşte benim müthiş servetim bu.
Bu müthiş servetin içinde yer alan Ankara’daki evim dahil bütün kooperatif hisselerime her kim 300.000 dolar verirse derhal kendisine teslim edeceğim. Bu 300.000 dolar rakamı da oldukça büyük bir tenzili pazarlığa açıktır.
Servet olarak parayı her şeyin önüne koyan Yeni Şafakçılara onların patronlarına ve arkalarındaki güçlere buradan açıkça ilan ediyorum: Onlar da kendi “müthiş” servetlerini bir açıklasınlar da görelim. Yürekleri yeterse tabii. Haydi Tayyip Erdoğan, haydi Albayrak kardeşler sıra sizde, acele cevap bekliyorum.
Müfettiş
Yeni Şafak gazetesinin bir büyük yalanı ve ayıbı da Albayrak şirketi ile Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki soruşturmayı yürüten mülkiye başmüfettişi Candan Eren’in benim arkadaşım olduğunu iddia etmesi. Ben Candan Eren’i bundan bir buçuk yıl önce dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın bana yönlendirmesi nedeniyle gördüm. Eren ve bir arkadaşı İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla başladıkları bir silah kaçakçılığı soruşturmasında benim arşivimde aradıkları bir bilginin olup olmadığını öğrenmek için büroma geldiler. Yaklaşık beş dakika oturdular ve gittiler. O günden sonra bir daha görüşmedim. Şimdi kendilerini ispata davet ediyorum. Haydi yalancılar, ispatlayın da görelim bakalım. Candan Eren’le Tuncay Özkan arkadaşmıymış.