04 Temmuz 2001
Türkiye’de mahkemelerde bir ibret davası sürüyor. Bu dava hangi yolsuzluk, usulsüzlük taşı kaldırılsa altından mutlaka naylon fatura holdingi Barboros ve ünlü naylon faturacı Orhan Aslıtürk ile Murat veya Yahya Demirel çıktığının belgesi. Demireller’in Dempa şirketi ile ilgili dava aynı zamanda kamu bankalarının nasıl göz göre göre siyasiler tarafından batırıldığının da delillerini içeriyor.
İşte o yüzden kamu bankalarında çalışanlar banka önünde eylem yapmak yerine gidip o siyasilerin evlerinin önünde eylem yapsınlar. O zaman geçmişleriyle hesaplaşabilirler.
Emlakbank’ı 160 milyon dolar çarpmış
Demireller’in Dempa şirketleri aracılığıyla kamu bankalarına yaptıkları zarar inanılmaz. Halk Bankası bunlardan sadece biri. Kapatılan Emlakbank da Murat Demirel ile Ege Bank’a 160 milyon dolar kaptırmış.
Bu Dempa ile ilgili aslında bilinmeyen bir şey yok. Sistem eş dost kapitalizmine göre çalıştığı için Demirel soyadı ve siyasi etki alanı milyon dolarları Murat ve Yahya Demirel yeğenlere neredeyse koşar adım ulaştırmış.
Emlak Bankası Merter şubesi kendisinden kredi isteyen Dempa için bir çalışma yapmış. Yapması soyulmasına mani olamamış. Ama onların ortaya koyduğu gerçekler işin gerçek yüzünü bize gösteriyor:
“Faaliyetlerini yıllar itibariyle banka ve satıcı kredileri ile finanse ettiği
1993 yılında 2.9 trilyon ciroya karşılık 3.9 trilyon TL finansman gideri ile cironun aşıldığı ve faaliyetlerinden zarar ettiği, zararın 4 trilyon tutarında arsa rayiç değerlerinin olağanüstü gelirlere alınmasıyla fiktif (kağıt üstünde olmayan anlamında) kar gösterildiği…
Arsa rayiç bedelinin indirilmesiyle öz varlığın 3.3 trilyon TL net işletme sermayesinin 3.1 trilyon TL negatif bakiye verdiği, bu durumun 1996 yılında da devam ettiği…
Yapılan sermaye artışlarına karşın finansal yapının riskli olduğu, faaliyetlerinden fon yaratamadığı, 1996 yılında tekstil ürünleri pazarlamasına yöneldiği, buna karşın özkaynakların 1.5 trilyon TL, işletme sermayesinin 180 milyar negatif bakiye vermeye devam ettiği…
Aslıtürk ortak
Son iki yılda tesis ve iştiraklerini elden çıkararak fiziki anlamda küçüldüğü, faaliyetlerinden zarar eden firmanın 1996’da da 2.5 trilyonluk iştirak satışı göstererek dönem karı oluşturduğu.
1997 yılında grubun bazı firmalarının üretimlerinin kısmen veya tamamen durduğu, konkordato ilan ettiği yolunda haberler yayımlandığı, piyasada borçlanması yüksek olarak bilindiği ve ihtiyatla yaklaşıldığı, çok sayıda açık protestoları bulunduğu, ancak firmanın bu durumun KDV alacaklarının defterdarlıkça ödenmemesinden kaynaklandığını ileri sürdüğü…
26.01.1998 tarihli istihbarat raporunda, 24.11.1997 tarihli Genel Kurul Kararı ile ortaklık yapısının aşağıdaki gibi değiştirildiği, Şevket DEMİREL, Y. Murat DEMİREL ve Nihan ATASAGUN’dan oluşan Yönetim Kurulu’nun da Altemur KILIÇ, Gökalp BAŞTÜRK, S. Ayhan TATLIGiL, Ersin CAMOĞLU ve Orhan AZiZOĞLU’dan meydana geldiği.
Geçici rakamlara göre 20.8 trilyona ulaşan cironun 19.6 trilyonunun Polonya ve Rusya’ya yapılan ve son 5 ayda yoğunlaştığı dikkat çeken ihracatlardan oluştuğu. Aktif yapının ağırlığının da Polonya ve Rusya’daki alacaklarla gümrükte bekleyen stoklardan meydana geldiğinin firmaca belirtildiği ancak yasal kayıtlar görülemediğinden doğrulanamadığı…
2 trilyon TL’lık ihracat KDV hesabı görülen firmanın bunu doğrulayacak beyanname gösteremediği… 5 trilyon TL’ye artırıldığı belirtilen sermayenin ödenmemesi halinde (-) özvarlığın devam edeceği… Gruba bağlı firmaların yoğun finansal ilişkileri birbirlerine iştirakleri ve iştirak devirleri bulunmasına karşın, firmalardan bilanço, gelir tablosu ve hesap açıklamaları alınamadığından mali yapılarının yorumlanamadığı, yeni ortak Orhan ASLITÜRK’ün mali durumu ve şirketleri hakkında bilgi alınamadığı görülmektedir. Ayrıca yapılan raporlarda da vurgulandığı üzere firmanın / grubun yasal kayıtları görülemediğinden gerçekçi değerlendirmeler yapılamadığı görülmekte.”
Evet yasal kayıtları olmayan, aslında başından beri batık durumdaki Demireller ile Aslıtürk buluşmuş, kamu bankalarını soymuşlar. Devletin ilgili memurları da her şeyi biliyorlar. İyi de o zaman bu soyguna kim izin veriyor? Bunların arkasında hangi siyasi dayanak duruyor? Şimdi bunların memurlarının yargılanmasına kimler dur diyor? Birileri Ankara’dan dostlarına göz kırpıyor: Hırsız, hırsız, hırsız… Elma dersem çık, armut dersem benim payımı ayırıp yemeye devam et.
ESKİ ORTAKLIK YAPISI – YENİ ORTAKLIK YAPISI
Y.MURAT DEMİREL
% 78
ORHAN ASLITüRK
% 40
ŞEVKET DEMİREL HOLD.
% 14
DEMYON HOLDİNG
% 32
ORMA OKMAN MAHS.
% 5
TFP INT.LTD.
% 20
BİNHAN KESİCİ
% 1
AYDOĞAN SEMİZER
% 2
NİHAN ATASAGUN
% 1
DiğER
% 6
NESLİHAN DEMİREL
% 1