21 Subat 2002
Kara parayla mücadele noktasında çok önemli bir gelişme oldu. Avrupa Birliği Parlamenterler Konferansı Para Aklama Nihai Deklarasyonu 8 Şubat 2002’de yayımlandı. Deklarasyon suç ve suçluyla mücadelede Türkiye’de hala anlaşılamayan yöntemi yani parayı izleme olayını dünyanın artık çok iyi kavradığını gösteriyor. 11 Eylül sonrasında kara paranın izlenmesi çok önemli bir olay haline geldi. Bizde MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) diye bir birim oluşturuldu ama ölü doğdu. Yurtdışından içeriye gelip bakamadılar bürokratlarımız. Bence bu kurulu başlı başına bir örgüt haline getirip, savcı ve polisle desteklemekten başka çare yok. Bu kurul kara para falan ortaya çıkartamaz bu kafalar ve yapıyla.
Glabalizasyon suçlulara yaradı
Suç kaynaklı paranın aklanması ve mali suç kavramına globalizasyon çok yaradı. Suç örgütleri bundan beslendiler. Çünkü bu para hareketliliği Amerika ve Avrupalıların işine geldi. Ama 11 Eylül saldırıları ile Batı kaynaklı bu suç akışkanlığının zararları da net olarak ortaya çıktı. Şimdi Batılılar da bizim gibi düşünüyorlar. Kara paracıların ekonominin istikrarına ve demokratik toplumların güvenliğine doğrudan bir tehdit oluşturduğuna inanıyorlar.
Terörizm ve organize suç örgütlerinin finansmanı bu yolla sağlanıyor çünkü. Devletlerin global ve koordineli eylemleri olmaksızın suç ile mücadele edilemeyeceği açık artık. Paris Deklarasyonu Batı’nın özellikle PKK gibi terör örgütleriyle olan ilişkilerinde giderek sıkışacağının da göstergesi. Ama Türkiye siyasi etkinliğini yitirirse buradan da bir sonuç almak mümkün değil.
AB kara parayı anladı
Çünkü deklarasyonda deniliyor ki: “Mali işlemlerde görünmezliğe neden olan yasal mekanizmalarda ısrar edilmesi, uluslararası mali sistemdeki “kara deliklerin” kullanılması ve Avrupa Birliği’ne üye ülkeler arasındaki işbirliğinin yetersizliği daha fazla hoş görülemez. AB para aklamaya ilişkin genelgesini güncelleştirmesinden bu yana artık bu konuda pasif değildir ve kolluk ile ekonomik ve parasal birliğinin gerisinde kalan yasal sistemini güçlendirmek için devamlı olarak çalışmaktadır. Avrupa tutuklama emri üzerinde varılan siyasi uzlaşma hızlı bir şekilde uygulanırsa terörizm ve mali suçla mücadelenin daha etkin olmasını sağlayacaktır.”
Deklarasyon bize diyor ki; MASAK gibi kurumlarınızı adam edin. Oralar turistik gezilerin değil, çalışmaların merkezi olsun. Bunu Maliye Bakanımızın dikkatine sunuyorum.
Sorunlar, çözümler
Bu deklerasyonda sorunlar sıralanıyor:
“Kara para aklama ve mali suçlarla etkin bir mücadele, sermaye hareketlerinin geçmişinin yeniden yapılandırılabilmesi demektir. İşlemlerin ve işlem yapanların takip edilebilmesi bu nedenle öncelikli bir hedeftir, fakat bu aşağıda sayılacak çeşitli engellerle karşılaşmaktadır:
Belirli yasal birimler (dernekler, vakıflar, sınırlı ortaklıklar ve kuruluşlar) ve bazı hesapların görülememesi… Banka sırrını da içeren değişik meslek sırlarının araştırılmasına itiraz… Uluslararası belirli mali hizmetlerin çalışma şeklinin (fon havaleleri, tazminat ve bank transferleri) işlem yapan kişinin kimliğinin tespitine her zaman imkan vermemesi.”
Ama çareler de var:
“Ekonomik lehdarın kimliği tespit edilemiyorsa, vakıf ve fonları kullanarak yapılan işlemlerin mali istihbarat birimine bildirilmesini sağlayacak sistematik raporlamanın sağlanması. Vakıfların oluşturulmasının kontrol edilmesi (‘şüpheli’ ifadelerin yasaklanması ve belgelerin standart hale getirilmesi). Lehdarların kimliğinin tespiti ile birlikte vakıfların bir merkezi kayıtta kaydedilmesi yükümlülüğünün sağlanması. Meslek sırrı verilmesi prosedürünün uyumlaştırılması. Mali kuruluşluların tuttukları bilgilere mali istihbarat biriminin ulaşmasının sağlanması. Merkez Bankası muhasebe kaydının oluşturulması. Uluslararası mali mesajlarda (fon havaleleri, tazminat ve bankalar arası transferler) işlem yapıcının kimlik tespitinin uluslararası standart hale getirilmesi. Servis sağlayıcılar tarafından, internette yapılan işlemleri gerçekleştirenlerin kimlik tespitinin sağlanması.”
Türkiye’de en önce kamu bunlara karşı çıkar. Çünkü kamunun oluşturduğu dernek ve vakıflar öylesine büyük birer bataklık oldular ki, İslamcılar ile terörist ve hırsızların oluşturduğu vakıflara da dokunulamıyor artık. Bunlara dokunulamadan da kara para mücadelesi yapılamıyor, terörün, yeraltı dünyasının faaliyetlerine darbe vurulamıyor.