12 Nisan 2003
Türkiye’nin bugün stratejik olarak karara bağlaması gereken üç ana sorunu var. Bunların başında Kuzey Irak’ta oluşan yeni durum: Kerkük ve Musul ile Türkmen sorunu geliyor. Şimdi Kıbrıs başlıyor. 18 Nisan’a kadar Kıbrıs’ta bir karar alınacaktır diye direnen AB, sorunu artık kopma noktasında geriyor.Ya Türkiye’den ve KKTC’den istedikleri tavizi alacaklar, ya da Kıbrıs işi bizim için bitti, artık Kıbrıs Rum Kesimi AB üyesi olacaktır, diyecekler. Yani Türkiye Amerika, AB ekseninde gerildikçe geriliyor. Kopma olacak mıdır?
* * *
Türkiye için Batı bloğundan bir kopuş asla söz konusu olamaz. Türkiye’nin AB ve Amerika eksenindeki stratejik ortaklık ve müttefiklik bağında da bir kopma beklenemez. Kıbrıs için Türkiye’nin tavrı Milli Güvenlik Kurulu kararıyla net. Rauf Denktaş ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs politikası değişir mi? Hayır. Sonuç AB’nin şantaj, yıldırma, tehdit yoluyla isteklerini kabul ettirebilme yolunda başvuracağı son manevradır. Türkiye’nin sıkışık durumundan yararlanıp, yalnızlaştırma yoluyla taviz isteyecektir. Amerika ile,Türkiye arasında yaşanan sorunları bir kazanç olarak gören AB yanıldığını anlar. Ama bu ne zaman olur? Direnebilmek önemlidir.
Amerika, Kuzey Irak’ta Türkiye’nin tezlerini kabul etmiş görünüyor. Kürtler’le ilgili planlarından vazgeçmeyeceği belli olan Amerika, Türkiye içinde yeni bir yapılanmanın yolunu arayacaktır, aramaktadır. Bunu gerçekleştirdiği andan itibaren Türkiye-Amerika ilişkilerinde yeni bir dönem başlar. Bu noktada Kuzey Irak’ta gerginlik, Türkiye’nin bir süre daha aleyhinde devam eder. Ama sonuçta Amerikalılar, Türkiye ile olmak durumundadır.
* * *
Türkiye için en önemli sorun yalnızlaştırılmasıdır. Bunun Amerika bağlamında oluşumu zordur. Çünkü Irak’ ta Türkiye’ye büyük ihtiyaç var. Amerika ile Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi bağlamında Türkiye’nin Amerika’nın lojistik ihtiyaçlarını, Irak’ın gıda ihtiyacını, yeniden yapılandırılmasında gerekecek malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilmesi önemli. Bu noktada Türkiye’nin, Amerika ile mutlak birlikte olması lazım.
Bu AB’nin ve Amerikalı bir kısım yöneticilerin Türkiye’nin zorlanması noktasındaki açılımını da etkiler.
Türkiye şu an Kuzey Irak’a sadece dün 500 kamyon insani yardım malzemesinin geçişini sağladı. Lojistik köprü Amerika’yı da rahatlatır. Kerkük ve Musul için de bölgede 5 ayrı karakol oluşturulmuş durumda. Resmi açıklamaların aksine bölgedeki timlerin sayısı 18 kişiden fazla. Yani peşmergeler akıllarını başlarına almazlarsa, başlarına gelecekleri de kabullenmek durumunda kalacaklar. Türkiye bölgede peşmergelerin yol açtığı yağma ve Türkmenler’e karşı hareketler noktasında hem Amerikan hem de bölgesel liderler düzeyinde etkinlik sağlamaya başladı. Bunlar iyi gelişmeler. Türk askerinin bölgesel yetenekleri konusunda peşmergelerin de onların liderlerinin de yeterli deneyimi bulunuyor.
* * *
Türkiye bölgesel avantajlarını Kerkük, Musul ve Kıbrıs konusunda kullanır, direncini ve bütünlüğünü koruyabilirse orta vade de mutlaka kazanacaktır. Burada Türkiye için Amerika önemli. Amerika için de Türkiye vazgeçilmez. Bunun iç politik yansımaları mutlaka olur. Burada önemli olan Türkiye’dir. Türkiye’yi yönetenler net duruşlar sergiledikçe açık açık konuşup, tavır aldıkça kazanacaklardır. Artık hataya yer yok Türkiye’nin yönetiminde. Şarklı kurnazlığına da yer yok. Türkiye’yi başka ülkelerin çıkarı için pazarlamaya kalkan bezirganlara da yer yok. Türkiye her medeni ülkenin yönetiminin göstereceği cesaret ve atak içinde olmalıdır. Politikalarını netleştirmelidir. Bunlar Türkiye’nin çıkarlarıdır. Ulusal çıkarlarını her şeyin önüne koyan ve bunlarla yürüyen Türkiye’nin önünü kimse kesemez.Türkiye kazanacaktır. Bozmayın moralinizi.