14 Mart 2002
Emekli paşalara soruyorum: Siz Susurluk kararını okudunuz mu? Yargılama süresinde neredeydiniz? Uyuşturucu kaçakçıları ve kara para aklayıcıları ile birlikte olmasını da siz mi söylediniz?
Emekli paşalar Doğan Güreş (Genelkurmay Başkanı), Necati Özgen (Jandarma Bölge Asayiş Komutanı), Hasan Kundakçı (Jandarma Bölge Asayiş Komutanı) diyorlar ki, emekli Yarbay Korkut Eken (Susurluk çete davası hükümlüsü) “Her şeyi bilgimiz dahilinde yaptı. Kontrolden çıkmadı. Korkut örnek asker oldu. Gerçek bir kahramandır.” Hukuka karşı açtıkları mücadelede paşalara soruyorum buradan:
“Korkut Eken, Kıbrıs’taki kara para aklama amacıyla kurulan ve ortakları arasında Rus mafyası ve Merkez Bankası’nı dolandırmaktan hükümlü Hakkı Yaman Namlı da olan, First Merchant Bank’ta ortak. Bu ortaklık sizin onayınızla mı oldu?
Uyuşturucu kaçakçısı ve MİT muhbiri Tarık Ümit ile ortaklığı da sizin bilginiz dahilinde midir? Araç alışverişi bu nedenle mi gerçekleşmiştir? Böyle bir ortaklığa neden gerek duydunuz?
Tarık Ümit, uyuşturucu kaçırırdı. Eşi Alman uyrukluydu. Alman gizli servisine de bilgi verirdi. Susurluk raporları bu bilgilerle dolu. Sonra birden ortadan yok oldu. En son Susurluk çete sanıklarıyla görüldü. Onunla ilişki kurmasını, dostluk geliştirmesini siz mi emrettiniz?
Uyuşturucu kaçakçıları, kumarhane baronları ile onların korumaları ve kara para aklayıcıları ile birlikte olmasını da siz mi söylediniz Korkut Eken’e?
Neden bunu istediniz?
Ellerine teslim edilen silahlar kaça alınmış? Kaç kişi komisyon almış? Sonra ne kavgalar çıkmış? Paralar nasıl paylaşılamamış? Bunları da biliyor musunuz?
O silahlar şimdi nerede? Devlete söylenemeyecek silah olur mu? Kimin elinde Korkut Eken’e teslim edilen silahlar? Devlet alamıyor, siz alabilir misiniz? O silahları da sizin bilginiz dahilinde mi dağıttılar?
Yedi gencin öldürülmesi olayının faili Haluk Kırcı’nın polisin elinden kaçırılmasında ne gibi bir kahramanlık görüyorsunuz? Kırcı’nın ifadesini okudunuz mu? Bu da sizin bilginizle mi gerçekleşti?
Korkut Eken, Abdullah Çatlı ve çetesiyle sizin bilginiz dahilinde mi buluştu, görüştü?
Katliam sanıkları ile birlikte olmaları emrini de siz mi verdiniz?
Korkut Eken terörle mücadelede bir simge de, eli, ayağı, gözü olmayan binlerce gazi değil mi?
Yargılama süresince neredeydiniz? Yargıtay Ceza Genel Kurulu hatalı mı sizce? Hukuktan başka bir merci biliyor musunuz ki, o zaman değil de şimdi açıklama yapıyorsunuz?
Hiç Susurluk kararını okudunuz mu? Ben yargının kararını okuduğunuzu sanmıyorum. Oradaki suçlamaları bilmiyor, sadece “kahramanı karalıyorsunuz” mantığıyla demagoji yapıyorsunuz. Bilmediğiniz bir kararı nasıl oluyor da değerlendiriyorsunuz?”
Yargı neyi sormadı?
Daha onlarca soru yöneltebilirim bu üç paşaya. Paşalar ödevini iyi çalışmamış bence. Hiç kimse Korkut Eken’in askerliği sırasında yaptıklarını yargılamadı. Hiç kimse onlara faili meçhul cinayetleri, terör eylemleri sırasında gerçekleştirilenleri sormadı. Yargı bunların hiçbirini gündeme getirmedi. Onlara sadece yasadışı eylemler ve şahıslarla birliktelikleri soruldu.
İstanbul DGM bu konuda o kadar titiz davrandı ki bugün kahraman geçinenler, biz sizin sorduğunuz eylemleri bilmiyoruz ama isterseniz şunları şunları anlatalım diye bağırdığında, siz size sorulanları anlatın dediler. Kimseyi itirafçı yapmadılar. Yasadışılıkları cezalandırdılar.
Bu üç paşa Korkut Eken’in askeri kimliği ve kişiliği üzerine konuşsa, övse bir sorun yok. Eken 1989’da emekli olmuş. Sonrasında olanları, olanlardan da bazılarını tahlil etmeye çalışıyorlar. Bu üç paşa Eken’i övmekle kalmıyorlar, Susurluk çetesinin kesin hükümle karara bağlanmış suçlarını övüyorlar. Bence talihsiz bir açıklama. Bu açıklama nedeniyle yarın savcılıklar haklarında soruşturma açtığında, yukarıda saydığım ilişkilerin kaçını biliyorlarmış görülür. Sonra mızıkçılık yok ama.