22.10.1998
Mavi ajanda incelenmeli
Malki’nin ofisini basan vergi denetçileri, Demirbank’a ait tam 187 adet mevduat hesap cüzdani ele geçirdi. Ofiste bulunan mavi kapli ajanda ise Istanbul Cumhuriyet Savciligi’nda incelenmeyi bekliyor
Tuncay ÖZKAN
Nesim Malki cinayetinin üzerindeki sir perdesi aralandikça ortaya dökülenler, sizi sakin sasirtmasin.
Bunlarin hepsi bilinen ve devletin her an ulasabilecegi açik bilgilerdir. Nesim Malki kara paraciydi, tefeciydi. Peki bunu devlet bilmiyor muydu? Biliyordu. Nereden mi? Iste size örnek:
1993 yilinda yapilan bir ihbar üzerine vergi denetmenleri Malki’nin sirketleri içinde bir arama yapiyorlar. Arama sirasinda ‘mavi’ kapli bir ajanda ele geçiriliyor. Ajanda’nin içinde neler mi var? Malki’nin açiktan mal satip faturasiz kazançlarinin belgeleri. Resmi kayitlarda bulunmayan borçlar ve alacaklar bu ajandada yer aliyordu. Üstü çizilmis isimler, adresler, çek kayitlari, senetler, kodlar, sifreler bulunuyordu. Ajanda maliyeciler tarafindan ele geçirilince, Malki’nin yetkililerine soruldu: ‘Bu nedir?’ diye. Ancak dogru düzgün bir yanit alinamadi. Defter alindi ve Istanbul’a getirildi.
Simdi bu sifreli defter Istanbul Cumhuriyet Savciligi’nda. Uzmanlarin incelemesini bekliyor. Savciligin 23.2.1998 tarih 4436 sayi numarali kaydinda tutuluyor.
Sasirmayin ortaya dökülen pislige demistik ya, iste bir baska örnek.
1993 yilinda Malki’nin hesaplarini inceleyen maliye uzmanlari bilanço gelirini 127 milyar lira olarak kayitlarina geçtiler. Bunun tamamini kâr sayiyorum. O zaman Nesim Malki banka açacak parayi nereden buldu? Ayni tarihlerde katil zanlisi Erol Evcil’e 100 trilyon 284 milyar liralik borcu hem de mark üzerinden nasil verdi?
Öneri Malki’den geliyor
Malki’nin baskalarina verdigi haraç ve borçlari da toplarsak servetinin kaynaginin ne oldugu hemen ortaya çikar. Simdi devlet ben bunu bilmiyordum diyemez. Devlet bu olaylarin üstüne giderken, elini kolunu baglayanlari bulup hesap sormali. Örnegin 1992 yilindan 1996 yilina kadar pek çok kez sorusturma geçiren Malki ve sirketlerinin didik didik edilmesini engelleyen siyasi güç kimden ve nasil geldi? Maliyecilerin incelemelerini kim durdurdu?
Malki neden korundu? Karsiliginda ne verdi? Bir günde 700 trilyon liraya yer degistirtebilen güçlerin arkasindaki siyasi destek nedir? Bunun için 1993 ile 1996 yillari arasindaki olaylari otopsi masasina yatirmak lazim.
Çetelerin arkasindaki mali ve siyasi destekleri iyice ortaya çikartmak lazim.
Kara para müsadere altina alinmasi gereken bir suçu olustururken, yetkilileri bu görevlerini yerine getirmekten alikoyan güç nedir?
Malki ile ilgili inceleme dosyalarina bakildiginda öyle gerçeklerle karsi karsiya kaliniyor ki, insan sasiriyor. Malki incelemelerinin sonucunda ortaya çikan raporlar diyor ki:
1 – Malki, Hazine’den tesvik alip disardan ucuz ve vergi muafiyetiyle getirdigi ihraç amaçli mallarin tamamini yurtiçinde piyasaya satiyor.
2 – Açiktan faturasiz mal satip, daha sonra düzenledigi naylon faturalarla bunu kapatmaya çalisiyor.
3 – Sahte belgelerle mal satisi yapip, mal sattigi müsterileri zor duruma düsürüp, tefecilik yapiyor.
Bütün bunlari yapan Malki, banka aliyor; trilyonlara hükmediyor, yaptiklarinin hepsi kayitlarda duruyor, hiç kimse ses çikatmiyor. Hayret degil mi?
Malki bu kadar çok parayla oynayinca elbetteki bir banka sahibi olmak için çabaliyor. Alaattin Çakici ve Erol Evcil’e Türk Ticaret Bankasi’ni ele geçirme önerisini getiren Nesim Malki’den baskasi degil. Çünkü Malki bu bankanin en iyi müsterilerinden biri. Bankanin iç yapisini ve nasil ele geçirilecegini çok iyi biliyor. Bunun için de ortaklarina bankayi alalim diyor. Bankasiz kara para imparatorlugunun kurulamayacagini ilk anlayanlardan biri Nesim Malki’dir. Bunun için çabaliyor. Ama ortaklari onun parasinin tadini alinca canindan oluyor.
Bir inceleme sirasinda Malki’nin Tunca Tekstil ve diger sirketlerinde elindeki kara parayi aklama amaçli hesap cüzdanlari ortaya çikiyor. Örnek mi?
Cankurtaran anlatsin
Malki’nin ofisini basip ele geçirilenleri kayitlara geçen vergi denetçileri, Erol Erkohen’e sirket yetkilisi olarak imzalattiklari tutanagin 5. maddesinde Demirbank’a ait tam 187 adet mevduat hesap cüzdani ele geçiriyor. Bu sadece bir bankayla ilgili olarak ele geçirilen cüzdanlar. Ayrica 38 degisik bankayla çalisildigi da saptaniyor. Simdi yetkililere ve bu islerden anlayanlara soruyorum: Bir sirket içinde 187 adet mevduat hesabi neden açilir? Paralar neden ticari hesaplarda tutulmaz? Yanit, bankalarin bu hesaplarinin incelenmesinden sonra ortaya çikacaktir. Türkiye’de bu banka düzenine hesap sorma zamani geçiyor bile. Çünkü namuslu isadami ve bankacinin düsmani da, bu para çeteleri ve bunlarla is tutanlar. Çetelerle temizlik harekâtinda Malki cinayetinin geldigi nokta çok önemli.
Önceki gün gözaltina alinan bankaci Sükrü Karahasanoglu, verdigi ifadede Malki, Erol Evcil ve olayda adi geçen diger isadamlarinin hepsinin birbirleriyle iliskilerini dogruluyor. Banka kurmak için nasil bir araya gelindigini, ortakliklari, neden banka alimi konusunda çalismalar yapildigini anlatiyor. Kendisinin bütün bu adlari bildigini, aralarindaki iliskiyi gözledigini, ama olaylara bir teknokrat olarak tanik oldugunu açikliyor. Karahasanoglu’nun maliye uzmanlarinca alinacak ifadelerinin bu iliskiler yumaginda daha net bilgileri ortaya koymada bize yardimci olacagi kanisindayim.
Emin Cankurtaran ise gözaltina alindiktan sonra verdigi ifadesinde, Alaattin Çakici’nin istegi üzerine Hayyam Garipoglu ile Erol Evcil arasinda ‘hakem’ olarak devreye girdigini ve olayin 1 milyon dolara tatliya baglanmasini sagladigini anlatiyor.
Cankurtaran baska ‘hakemliklerinden’ de bahsediyor. Alaattin Çakici’nin kendisine kursun siktirdigi, ayagindan vurdurdugu hatirlatilinca suskunlasiyor. Olur bazen böyle dercesine yanitlar veriyor.
Oysa Cankurtaran 68 yasinin deneyimiyle bu olaylarin perde arkasini anlatsa, torunlarina temiz bir Türkiye birakir. Türkiye’nin temiz toplum idealinde önemli bir köse tasi olur. Ama demek ki bu yasananlar insanlari ikna etmeye yetmiyor. Sokaklarin temizligine kendi kapilarinin önünden baslamalari gerektigini onlara anlatamiyor.
Ama Türkiye’de yurttas bilinci temiz toplum istegini kimseye birakmayacak kadar gelisti. Bu ülkenin insanlari birileri konussa da, konusmasa da bu temizligi gerçeklestirecek.
Adalet Bakani Hasan Denizkurdu’nun dedigi gibi daha büyük depremler sirada bekliyor.
Kisa girerken Türkiye’de bahar temizligi sürüyor. Kokulari duyuyor musunuz?