26 mart 2001
Artık yeter… Bu kadarına pes vallahi! Nedir bu bağımsız Van milletvekili Mustafa Bayram’dan çektiği Türkiye’nin? Uyuşturucu, Picasso, antika kaçakçılığı derken, bu adamın milletvekilliği kisvesine sığınıp, koruma ve kollanma duvarlarının arkasında gerçekleştirdiği rezaletlere bir dur denilemeyecek mi? Parlamento ve parlamenter saygınlığını korumak, halkın hukuk ve demokrasiye olan inancını sağlamlaştırmak için artık bu adamın ve diğer dokunulmazlıkları kaldırılmak istenen milletvekillerinin zırhlarını açmanın tam vakti. Meclis’i çamura batıran, “Aşiretim sağ olsun” diyerek derebeyliğiyle övünen bu suç ağasını, hukuka ne zaman teslim edeceğiz? Adamın son numarası tablo kaçakçılığı. Tabloları nasıl elde etti, kim adına pazarda belli değil. Artık yeter. Meclis salı gününden tezi yok bu işin çaresine bakmalı. Buradan Adalet Bakanı’na, TBMM Başkanı’na ve milletvekillerine sesleniyorum. Bu adamı durdurun. Ya da aşiret devleti olduğumuzu ilan edin. Ona göre davranalım. Polis kendisini kaçak tabloları satmak isterken yakalayınca, milletvekiliyim diye bağırıyor… Emniyette sırtından ter damlarken, yakalandık ne yapacağız diye kara kara düşünürken, milletvekiliyim diye bağırmayı ihmal etmiyor. Ve milletvekili olduğu için elini kolunu sallayarak kaçakçılıktan suçüstüne rağmen çıkıp gidiyor. Bu millete de, Meclis’ine de ayıp olmuyor mu? Onun aşireti sağ olsun… Bizim Meclis ne olacak? Her şey bu kadar ucuzlatılabilir mi? Bizim hukukumuza, görevini canı pahasına yapan o polis memurlarına şimdi hakkaniyeti nasıl anlatacaksınız? Nasıl parlamentoya, siyasetçiye güven diyeceksiniz? Hırsızın, uğursuzun kollayıcısı olan yasalar ve parlamento silkinip ne zaman kendisine gelecek? Türkiye’nin Meclis’i aşiretlerin kaçakçı liderlerini mi, hukukun üstünlüğü ilkesini mi koruyacak? Sayın Meclis Başkanı, parti liderleri; Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz, Recai Kutan, Tansu Çiller ve diğerleri parlamentonun saygınlığı adına, Türk demokrasisi adına, görev sizin… Ya gereğini yaparsınız, ya da…
Bayram’ın künyesi
Ankara’dan bir eski bakan aradı. Konu Mustafa Bayram. Milletvekili demeye dilim varmıyor. çünkü TBMM bu ulusu var eden kahraman bir Meclis. Eski bakan da dertli mi dertli. “Bu adam yüzünden kahroluyorum. Tuncay Bey elimde bir uyuşturucu raporu var. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’nce hazırlanmış. Burada Türkiye’deki uyuşturucu madde organizasyonu yapan aileler sıralanmış. Mustafa Bayram bunların içinde yer alıyor. Bakın size aynen o bölümü okuyorum:
Mustafa BAYRAM
Mustafa BAYRAM halen milletvekili olarak görev yapmaktadır. Uyuşturucu kaçakçılığında büyük bir yeri olan Bayram Organizasyonu’nun lideri konumundadır. Milletvekilliğin vermiş olduğu dokunulmazlığı kullanarak organizasyonun kaçakçılık faaliyetlerinde daha rahat hareket etmesini sağlamaktadır. Bölgede gücünü hissettirmek amacıyla işlenen birçok faili meçhul cinayetlerde parmağı vardır. PKK terör örgütünün üyesi olduğu ve kaçakçılık faaliyetleriyle bu terör örgütüne finans sağladığı istihbari çalışmalar sonucu bilinmektedir. Bunun yanı sıra birçok uyuşturucu kaçakçılığı olayında gözlem altına alınmış ve tutuklanmıştır.’
Artık fazla lafa gerek var mı?..
Derviş’leri değil Bayram’ları harcayın
Dünya nüfusunun (6 milyarı geçkin) yüzde 3 ile 4’ü yasadışı uyuşturucu maddeleri kullanıyor. Saptanabilen rakamlar şöyle: 140 milyonu aşkın insan esrar (Cannabis), 30 milyon kişi (Ecstasy) gibi amfetamin tipi uyarıcılar, 21 milyon insan ise eroin ve kokain kullanmaktadır. Damardan zerk edilen uyuşturucu kullanımı AIDS hastalığının yayılmasında en büyük neden. Uyuşturucu madde kaçakçılığı rüşvetin körükleyeni. ABD Çalışma Bakanlığı’nın 1990 yılı ortalarında yaptığı bir değerlendirmeye göre, uyuşturucu maddelerin kötüye kullanılması sonucu sadece işyerlerinde uğranılan parasal kayıp yılda 75 – 100 milyar dolar düzeyinde. Bu da GSMH’nin yüzde birinden fazla bir rakam. Uyuşturucu kullananların yüzde 55’i alışkanlıklarını dükkan soyarak, yüzde 43’ü uyuşturucu satarak, yüzde 32’si evlerden hırsızlık yaparak, yüzde 17’si sahtecilik, yüzde 9’u cinayet, yüzde 5’i de vücutlarını satarak devam ettirmeye çalışmaktadır. Her yıl uyuşturucuyla mücadeleye harcanan para kalkınma için kaynak arayan ülkelerin ihtiyaçlarına denk bir bütçe oluşturmaktadır. Kemal Derviş’i para bulsun diye rahat bıraktıklarını ilan eden bu ülkenin yöneticilerinin, Mustafa Bayram gibileri sıkı tutması gerekiyor. Yoksa ağızlarıyla kuş tutsalar bu düzende Derviş’lere yazık etmeye devam ederler.