16.06.1999

Telekulak skandaliyla ilgili olarak, Ankara DGM Savciligi’nin yaptigi arastirmalar, Türkiye’de bu sorunun temelinden çözümüne katki yapacak nitelikte. Savci Nuh Mete Yüksel’in olayi çözecek belgelere ulastigi kaydediliyor.
Ben de olayi yakindan izliyorum. Çünkü telefonu izlenenler arasinda ben de varim. Beni niye dinlediler ya da bu isi yapanlarin deyimisle ‘tele-izlediler’. Bu soru uzun süredir aklima gelmemisti. Ama bakiyorum ki benden ve sorusturmayi yürüten yetkililerden çok bu sorunun yanitini merak eden zevat var, bari onlari tatmin edeyim diye arastirdim: Telefonum neden izlendi? Dogrusu Hurriyet gazetesinde basarili muhabir arkadasimiz Kadir Ercan dinleme-izleme skandalinin can alici listesini açikladiginda, adimi görünce sasirmamistim. Çok iyi biliyordum ki zaten izlenip dinlenen onlarca gazeteci içinde bulunuyordum. Kaynaklarim bunu bana söylüyordu. Dinleme sisteminin de nasil çalistigini; ne zaman istenilirse dinlenilecegimi, izlenecegimi çok iyi biliyorum. Türkiye’yi iyi izleyen bir gazeteci olarak bundan da rahatsizlik duymuyorum. Çünkü Kanal D haber merkezi gibi güçlü bir kurumun yöneticisi, Radikal gibi etkin bir gazetenin yazariyim. Kerametim kendimden degil, bulundugum görevlerin stratejik öneminden kaynaklaniyor. Biraz da uzmanlik alanim haline gelen yolsuzluk ekonomisi ve mafya konusundaki bilgi kaynaklarimin çoklugu, yazdigim bes kitap, bunda etkilidir diye düsünüyordum.
Arastirip sorusturunca ögrendim ki, bunlarin hepsi isin içinde var ama, Ankara Emniyeti’nin beni 1998 Agustos’u ve Eylül’ünde tele-izlemeye alma gerekçesi üzerinde çalistigimiz bir dosya imis. Bu tarihlerden önceki ve sonrakiler konusunda ise Ankara Emniyeti’nin en üst düzey bir yetkilisi “yahu bunlari sen iyi bilirsin” dedi ve ekledi; “Kaynaklarina sor, söylesinler.”
Ankara Emniyeti’nin Agustos ve Eylül 1998’de telefonlarimi izlemeye almasina iliskin öyküye gelince. Recep Tayyip Erdogan davasiyla ilgili olarak Istanbul’da bana ulasan bazi bilgilerle Ankara’da arastirma yaparken, Ankara polisinin de ayni olayla ilgili bir arastirmasi oldugunu ögrendim. Bana davanin Yargitay asamasiyla ilgili olarak iddialari getiren kisinin Ankara Emniyetince de ifadesinin alindigini ve sorusturma baslatildigini duydum. Bu konuda Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ile de görüstüm. Iddialari arastirdiklarini ama ciddi bulmadiklarini aktardi. Ayni kaynak ile ayni olay üzerinde yaptigimiz çalisma çakismisti. Olayin detaylari var ama, gerisini önce sorusturmayi yapanlara aktarmak ve onlarin önünü açmak, daha sonra sizlerle paylasmak, sonuç almak açisindan dogru olacak.
Zaten üzerinde çalistigimiz haber konusu dogru çikmadi. Iste benim telefonlarimin izlenmeye alindigi tarih, Cevdet Saral ile benim görüsme yaptigim günlerin hemen sonrasina denk düsüyor. Bana iddialari ulastiran kisiyle iliskim olup olmadigina da bakilmak istenmis demek ki. Benim aradigim telefonlar, bana gelen telefonlar ve bunlarin adreslerinin dökümü istenmis. Sonra da bu bir aliskanlik olmus. Her ay birileri gidip sormus; ‘bu adam kiminle görüsüyor, onu kimler ariyor’ diye. Tipki bu olaydan önce de bazi meraklilarin telefonumla kimlerle görüstügümü arastirmalari gibi.
Bunlari ögrenince olaylari özetle de olsa, okurlarimla paylasayim dedim. Nasil olsa sorusturmalar sirasinda bütün detaylariyla izleme-dinleme gerçekleri ortaya çikacak. O zaman herkesin meraki tatmin olacak.