21.01.1999
Bütün mafya suçlari Ömer Lütfü Topal, Behçet Cantürk veya Abdullah Çatli gibi artik yasamayan isimlere yikilarak aklaniyor. Bu kisilerin siyaset ve bürokrasideki suç ortaklariysa arastirilmiyor.
Türkiye’de yeni adet uygulamaya konuldu: Suçlar mezar taslarina yaziliyor. Ölen suçu üstlenirken, suçlular, yarattiklari dehset ve tehdit ortaminin rantini, adaleti atlayarak topluyorlar. Temizlik diye baktigimiz olaylar ‘hali altina çöp biriktirme’ yöntemine dönüsüyor. Parayi bastiran istedigi ifadeyi verdiriyor, geri aldiriyor. Adalet yalanci taniklarin senaryolarina kurban ediliyor.
Korku kralliklari hiç duraksamaksizin canavarlarini üretmeye devam ediyor. Sokaklari temizlemekle geçen zaman, mafyanin agir toplarinin devlet içindeki kadrolarini unutturuyor. Mafyanin adaletin ve kamu idaremizin köklerine yerlestirdigi köstebekler, zaaf ve zayif an kollamayi sürdürüyor. Bu da kara düzenin mimarlari için büyük umutlar doguruyor.
Son üç yil içinde Türkiye’de kumar sektöründe yasanan bütün kanunsuzluklarin günahi Ömer Lütfü Topal’in…
Susurluk ile ortaya çikan cinayetler Abdullah Çatli’nin…
Haluk Kirci ve diger katiller ise susma hakkini kullaniyor.
Topal’a yol verenler, rüsvet alanlar saklanma haklarini.
Susurluk Komisyonu güvenlik birimlerine “Türkiye’deki mafya gruplarinin listesini veriniz” diyor. Yanit olarak, “Behçet Cantürk, Ömer Lütfü Topal, Savas Buldan, Haci Karay…” gibi 10 ölünün adini içeren yanit aliyor.
Turizm ve Maliye incelensin
Bunu böylece uzatip devam ettirmek mümkün. Hepsi mezar tasi suçlusu. Ölü sömürücülügü ile ugrasip, dirileri saklamaya çalisanlar var. Kamuda da var, disarida da. Ölülerle hesaplasirken onlar gözden yitmeye çalisiyor.
Ömer Lütfü Topal, nasil oldu da bu kadar büyüdü? Isledigi suçlari tek basina mi isledi? Ona yardim eden, yol gösteren kamu çeteleri nerede? Hani Turizm Bakanligi içindeki çete?
Nerede Maliye Bakanligi’ndakiler?
Gümrükçü organizatörler niye ortaya çikmadi?
Bunlarin adalet içinde hiç mi uzantilari yok?..
Topal, isledigi suçlarda hiçbir zaman tek basina degildi. Olamazdi.
Iste örnek:
10 Mart 1994 tarihli Talih Oyunlari Yönetmeligi’nde yapilan degisiklikle Emperyal A.S.’nin toplam 13 oyun salonu için vermek zorunda oldugu 7 milyon 800 bin dolarlik teminat, bir kalemde 2 milyon 600 bin dolara indirilmistir. Aradaki üç milyon dolarlik fark ne oldu? Bunun karsiliginda Topal kimlere ne kadar rüsvet verdi? Ömer Lütfü Topal bu kanunsuzlugu da mi tek basina yapti? Nerede bu islemi gerçeklestiren siyasi suç ortaklari? Nerede bürokrat çetesi? Kimler onlar? Mezar taslarina suç listeleri eklemek kimlere ne kazandiriyor, bize neler kaybettirecek?
Iste bir örnek daha:
Emperyal A.S. tarafindan isletilen Mersin Hilton Oteli kumarhanesi 20 Aralik 1995 tarihinde denetlenmis. Kumarhanede 11 oyun masasi, 54 adet oyun makinesi bulunmasi gerekli iken, 19 oyun masasi, 154 adet de oyun makinesi saptanmis.
1996 yili denetimlerinde ise 20 adet oyun masasi, 23 kisilik yaris makinesi ve 154 adet oyun makinesi saptanmis. Hepsinde yasadisilik saptanmis.
Saptanmis da ne yapilmis? Kumar makinalari izne bagli ithal mallaridir. Isteyen istedigi sayida getiremez. Bunlar gümrüklerden nasil olmus da geçmis? Kimler araci olmus? Kimler yol vermis? Bu kanunsuzluklari Maliye Bakanligi ile Turizm Bakanligi neden sorusturup cezaya baglamamis? Raporlar maliye, turizm, gümrük arasinda top gibi kimler tarafindan çevrilmis? Topal’a ve ayni yöntemleri kullanan Sudi Özkan’a karsi yillardir uygulamada tutulan büyük sabrin arkasinda kimler var? Topal öldü, Özkan neden bugüne kadar görmezden gelindi? Gücünü nereden aliyor ki Suadiye Oteli bir türlü sahiplerince geri alinamiyor?
Ya savcilarimiz… Onlar orta yerde duran bu suçlar ve suçlulariyla ilgili olarak neden dava açmiyor? Belge mi istiyorlar? Susurluk Komisyonu Raporu belge ve bilgi dolu. Daha ne isteniyor?
Bu tür yasadisi uygulamalarda öncelikle bakanliklar bünyesindeki birinci dereceden sorumlu kisiler saptanmali. Bu kisilerin görevlerini hangi gerekçe ile yerine getirmedikleri arastirilmalidir. Devletin yaptirim gücünü elinde tutup bunu suça ve suçluya karsi kullanmayan yetkililer yargi önüne çikmalidir. Aksi durumda yönetimin temizligi için daha çok beklememiz gerekecektir.
Ömer Lütfü Topal’in kaçirdigi vergi tutari 2 milyar dolardir. Topal ve sirketleri Türkiye’nin dis borcunun yüzde 2’si kadar vergi kaçirirken, devletin vergi kaçirilmasini önlemek için görevlendirdigi kisi ve kuruluslar neredeydi? Ömer Lütfü Topal, öldürülene kadar ücretli tatil mi yapiyorlardi? Onlardan hesap sorma düsüncesinde olan kimse var mi?
Tek baslarina islemediler
Akgün Oteli’nin garajinda Bülent Firat adli bir kisi öldürülüyor. Firat, Topal’in tetikçisiyken sonra ona kafa tutan birisi. Cinayetten bir gün sonra otelin Emperyal A.S. tarafindan isletilen kumarhanesinde arama yapiliyor. Bu arama sirasinda kumarhanenin müdürü olan Göktug Ürektürk’ün belinde 38 kalibre ruhsatsiz tabanca, o tarihte güvenlik elemani olarak çalisan Erol Aydogan’in üzerinde ve müsteri dolabinda buna ilaveten iki ruhsatsiz tabanca daha ele geçiriliyor. Ayrica müdür odasinda Bülent Firat cinayetinde kullanilan kursunlarin bos kovanlari ve cinayet öncesinde garajda dövülen magdurlarin üzerinden gasp edilen esyalar çikiyor. Katiller suçlarini itiraf ediyor, sonra cezaevinde ikna edilip ifade degistirtiliyor. Her sey göz önünde oluyor, harekete geçmesi gerekenler izliyor.
Talih Oyunlari Salonlari Yönetmeligi’ne göre, bu kadar olayi saptanan bir yere ne yapmak gerekir? Ne yapilmistir? Kumarhanede ele geçirilen suç aletleri ile cephaneligi andiran silahlar karsisinda Istanbul Valiligi ile Emniyet Müdürlügü bir yaptirim uygulamis midir? Bu sorularin yanitlari olumsuzdur.
Peki Turizm Bakanligi bir islem yapmis midir?
Hadi bunun için bir islem yapmadi; Adana Seyhan Oteli Emperyal kumarhanesinde öldürülen bir müsteriyle ilgili olarak ne yapilmistir? Alanya Grand Kaptan Oteli, Emperyal kumar salonunda olay çikarttigi gerekçesiyle cezalandirilmak istenen Uzun Hasan yerine öldürülen suçsuz günahsiz vatandas için ne yapilmistir?
Akgün’de Bülent Firat, Kusadasi Onura’da siradan bir yurttas kumarhane müdürü tarafindan, Bodrum Regal’de Hikmet Babatas bizzat Topal’in emriyle öldürülmüslerdir.
Ayrica Antalya Ofo Oteli’nin önünde bir kumar magduru polislerin gözü önünde, kameralarin saniye saniye kaydettigi gibi basina dayadigi silahla intihar etmek zorunda birakilmistir.
Ünlü dershaneci Mahmut Tezcan’in intihar tesebbüsü daha dün gibi gözlerimizin önündedir.
Bunlarin disinda Emperyal kumarhanelerinde müsteriler güvenlik elemani denilen eskiyalarin silahli silahsiz darplarina maruz kalmistir. Yüzlerce sikâyet vardir. Bunlarin zorla paralari, evleri, senetleri alinmistir. Kemikleri kirilmis, dalaklari patlatilmistir. Bu durumlar yüzünden açilan elliden fazla dava vardir.
Bütün bu olaylar kanaryasevenler derneginde olsaydi neler olurdu?
Evet, yetkili ve etkili yöneticilerimiz bu olaylar için ne yaptiniz? Daha ne bekliyordunuz?
Kan akti…
Ceset çikti…
Uyusturucu kaçakçiligi yapildi…
Silahlar patladi…
Vergi kaçirildi…
Daha ne olmaliydi ki harekete geçmeliydiniz?
Bütün bunlari izleyip, kulak arkasi yapip Topal’in yolunu açtiniz.
Simdi bütün bu tablolari Ömer Lütfü Topal tek basina mi yaratti? Siz neredeydiniz? Topal ve digerlerini kontrol ile görevlendirilen ama görevlerini yapmayanlarin suçu, Ömer Lütfü’den daha mi azdir?
Bugün bu incelemeleri yapanlar eger mezar taslarina degil de, gerçek kisilere dair bir seyler yapacaksa, bu kamu görevlileri için suç duyurusunda bulunmalidirlar.
Ey bu düzenin aldirmaz, umursamaz siyasi krallari. Sokaklari dinliyor musunuz? Çanlar kimin için çaliyor dersiniz?
Findikzadeli Ömer’den kumarhaneler krali yaratan sistemin sorumlulari, kimin suçu daha büyük?
Vicdanlarinizin bir kefesine Topal’in suç ve günahlarini, digerine sizinkileri koyun bakalim ne olacak? Tabii sizinkiler kefeye sigarsa…
Demokrasinin, hukuk devletinin, cumhuriyetin senlendirecegi daha nice bayramlara duydugum umutla…