02.05.1999
BIT operasyonunda bugüne kadar ‘kaynagi açiklanamayan’ 1.5 milyon dolar ve tam yedi trilyon liralik naylon fatura ele geçirildi. Sirketlerin ‘zengin olma yöntemleri’ de yavas yavas aydinlaniyor
BIT (Belediye Iktisadi Tesekkülleri) operasyonunda gelinen son nokta nedir?
Bugüne kadar nakit 1 milyon 350 bin dolara polis tarafindan el konulmustur. Bu paralar elinde bulunmamasi gereken kisilerde yakalanmistir. Ya da baska bir açidan paralari bulunduranlar bunu nasil ve nereden kazandiklarini açiklayamamaktadirlar. Elde bulunan 5 bin sayfayi askin dokümanin incelenmesi sirasinda -simdilik- görüldü ki tam 7 trilyon liralik naylon fatura var. Bu miktarin 10 trilyon liraya kadar uzanmasi mümkün gözüküyor. Bu faturalarin bir kismi daha matbaada basilirken yakalanmis durumda. Gözaltinda sorgusu devam eden 30’dan fazla zanli var. Bir o kadari da araniyor. Bunlar arasinda özellikle üç kisi çok önemli. Bunlar Harun Karaca, Necmi Kadioglu, Tufan Mengi.
Bu adlarin önemi eldeki belgelerden kaynaklaniyor. Bu adlar ayrica dönemin belediye yönetiminde çok etkili olduklari için paralarin nasil toplandigini, kimlere verildigini da anlatacak adlar. Geçen yazimda bu adlarin kimlik bilgilerini aktarmistim. Hepsi Recep Tayyip Erdogan’in yakininda bulunabilen kisiler.
Bu kisilerin bir anda nasil zengin olduklari açikliga kavusmus durumda. Örnegin Tufan Mengi. Bir özel hastane agi kurmus. Ortagi veya kurucusu oldugu bu hastanelerde odalari var. Ancak ne hikmetse bu hastanelerdeki islerini operasyonlar baslamadan hemen önce tasfiye etmis gibi görülüyor. Mengi ile birlikte ortagi olan ve evinde bir milyon yüz bin dolar bulunan Ahmet Hamdi Pinarcik da bu hastaneler zincirinde bir yerlerde bulunuyor. Bu konuda da önümüzdeki günlerde yeni seylerin ortaya çikmasi bekleniyor.
Necmi Kadioglu ise Recep Tayyip Erdogan’in prenslerinden. O dönemde belediyede isi olanlarin ugradigi tek kapi. Onunla görüsmeyi basaranlar, isin yüzde ellisini hallettik diye bakiyorlar. Ama o da operasyondan önceden haberdar olup sirra kadem basanlar arasinda yer aliyor. Harun Karaca da bu kadronun tamamlayani.
Kaçak adlarin Almanya’ya çikis yaptiklari saptandi. Önümüzdeki günlerde toplanacak Milli Gençlik Vakfi toplantilarina katilacaklari da gelen bilgiler arasinda.
Ayrica polis bazi reklam sirketleri araciligiyla yapilan isleri de takibe almis durumda. Bunlar özellikle bedelsiz ithalat rejiminin uygulanmasi konusunda aldiklari reklamlar ve bunlara karsi kesilen faturalar bakimindan önem tasiyorlar.
Albayrak sirketi ile ilgili incelemelerde, sirketin içinde 11 ayri sirket yapisi daha ortaya çikiyor. Bu 11 firma da belediyeden ihale alanlar arasinda bulunuyor.
Gözaltindakilerin çogu sorguda naylon fatura ve karsiliksiz yapilan ödemelerden bahsediyorlar. Naylon fatura uygulamasinda Er Sirketi ön plana çikiyor. Naylon fatura konusunda gözaltinda bulunanlar arasinda mali subede çok sik karsilasilan sahte faturaciliktan sabikali kisiler de bulunuyor.
BIT operasyonlarinda polis kanadinin saptamalarinin savcilik makaminda Savci Suudi Güner’i ne kadar tatmin edecegi ise belli degil. Savci, polisin operasyonlarla gözaltina alip kendisine sevk ettigi toplam 43 kisiyi mahkemeye bile sevke gerek görmeden saliverdi. Polisin elinde 30’a yakin sanik daha bulunuyor. Bunlarla ilgili de önümüzdeki günlerde savcinin ne karar verecegi önemli. Savcilik makaminin disinda, Hazine ve Maliye uzmanlarinin incelemeleri de pek çok seyi ortaya koyacak. Olayin bir de mali müsavirlik boyutu var. O konuda da önümüzdeki günlerde yeni bilgiler kamuoyuna yansiyacak. Ama bu incelemelerin zaman alacagi da kesin. Polis ise elindeki bulgular konusunda israrli.
Bu konuda önümüzdeki günlerde Recep Tayyip Erdogan da bazi seyler söyleyecektir.
Yani önümüzdeki günlerde hem olayin boyutlariyla ilgili yeni ve sansasyonel bilgiler kamuoyuna ulasacak, hem de bunlarla ilgili tartismalar boyutlanacak.
Bu olayin dalgalanmadan ve sonuçlari görülmeden durulmasi mümkün gözükmüyor.