17 Mayıs 2002
Politikacılara ve bürokratlara komplo kurmak için düzmece ifadeler imzalatılan sabıkalı Abdurrahman Yakupreisoğlu’na ‘İfadeni değiştireceksin’ diye bastıranlar kim? Siyaseti biçimlendirmek isteyenler var
İzmir’de yürütülen soruşturmalar sırasında oluşturulan siyasi komplo olayı, Türkiye’nin aslında temiz toplum yolunda ilerlerken önünde hangi engellerin bulunduğunun da göstergesi. “Balina ve Örümcek Ağı” operasyonlarında olaylar, gerçekler, belgeler bir yana konmuş, siyasi olgular üzerine bir komplolar silsilesi oluşturulmuş. Oysa olaylar bu siyasi beklenti ve amaçlardan uzak olarak soruşturulabilse, olaylarda adı geçenlerin üzerine net bir şekilde gidilebilse, her şey başka olacak. Alınan ifadeler kasalarda saklanmasa, özel amaçlar için bekletilmese, özel amaçlarla ifadeler alınmasa Türkiye yolsuzluk savaşında büyük cepheler kazanacak.
Yolsuzluk mücadelesi
Ama incelemeleri mali boyutlarından veya adli yaklaşımlarından soyutlayıp, garip ifadelerle siyasi boyutlara taşıyan eski bakanlar, yolsuzluk mücadelesine büyük zarar verdiler. Şimdi İzmir’de alınan ifadelerin Maliye uzmanlarının önünde alındığı söyleniyor. Oysa Maliye uzmanları bilirkişi sıfatıyla katıldıkları sorgulamada böyle bir ifade alma seansında bulunmadıklarını söylediler bana. Üstelik yazdıkları inceleme raporları ve iddianameler de önümde. Bunların hiçbirinde ne Sümer Oral, Mesut Yılmaz, Turgut Yılmaz ne de bürokratların adları geçiyor. Zaten yapılan soruşturmalar da hayali ihracat ile ilgili.
Bunlara siyasi kimlik büründürerek olayları komploya dönüştüren, bilmece gibi konuşarak kafaları karıştıranlar, ellerindeki siyasi gücü çıkarları için kullanmaya çalışanlar.
Tantan ve siyasi çabaları
Sadettin Tantan ve siyasi çabaları yüzünden geçmiş dönemde operasyonlar adli ve mali boyutlarından çok, siyasi boyutlarıyla öne çıktılar. Adaletin iddianamelerinde, mali uzmanların elinde olmayan ifadeler beylerin kasalarında saklanıyor. Elbette bunlar seçim yatırımı olarak kullanılmak üzere tutuluyor elde. Başka ne yapılacak ki?
Sabıka dosyaları boyunu aşan hükümlü Abdurrahman Yakupreisoğlu İzmir’de verdiği ifadelerle ilginç bir olaylar zincirini tetikledi. Bu ifadeler ilginçtir, Maliye müfettişlerinin elinde yok örneğin.
Yakupreisoğlu’na baskı
Yakupreisoğlu İstanbul’da geçen hafta arandığı suçlardan yakalandı ve cezaevinde. İfadelerinin İstanbul DGM’yi ilgilendiren boyutu hakkında yargı tutuklanması kararını verdi. Polis elindeki diğer olaylarla ilgili ifadeleri ise İzmir ve Ankara’ya gönderdi. İzmir’e gönderilenler Cumhuriyet savcılığında. Çünkü savcılık bunlarla ilgili gereğini yerine getirecek. Ankara’ya giden ise polislerle ilgili. Emniyet Genel Müdürlüğü bu konuda soruşturma açtı zaten.
Abdurrahman Yakupreisoğlu bir gazeteciye gönderdiği mektupta, İstanbul DGM’de verdiği ifadelerin baskı ve tehditle alındığını söylemiş. Aynısını 2001 yılında verdiği ifadeler için de hem geçen hafta sorgulandığı İstanbul Emniyeti’nde, hem de 2001 yılında çıktığı İzmir’deki mahkemede söylemişti.
‘Yılmaz’la ilgim yok’
Abdurrahman Yakupreisoğlu’nun İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 24 Mayıs 2001 tarihli 2001 / 303 esas numaralı dosyayla ilgili hâkim huzurunda verdiği ifade aynen şöyle:
“Sanık Yakupreisoğlu’ndan savunması soruldu:
Ben iddia edildiği gibi atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Poliste ve savcılıkta alınan ifadelerin tümü baskıya, zora dayalı olup, tarafımdan söylenmemiş, hazırlanmış ifadelerdir. Bu ifadelerde ısrarla Mehmet Niyazoğlu, Turgut Yılmaz, Bahri Ergin, Duriye Karalar ve diğer sanıklarla herhangi bir ilgim olmadı. Bunlarla bir iş ortaklığım yoktur. Kendilerini tanımam, parasal ilişkim de mevcut değildir. Kendileri ile herhangi bir alışveriş yapmış değilim. Bunlarla ilgili bütün beyanlarım yanlış olarak yazılmış ve sadece zorlama sonucu yazılan hususlardır. Şu anda gerçeği söylüyorum. Diğer sanıklarla ilgili hiçbir beyanım olmamıştır. Bunlar sadece daha önce de belirttiğim gibi emniyette ve Devlet Güvenlik Mahkemesince uydurularak diğerleriyle bağlantı kurularak bana mal edilen hususlardır. Tümünü kabul etmiyorum. Suçsuzum dedi. İfademde geçen kişilerle ilgili hiçbir şey söylemedim. Bunlar doğru değildir. Uydurulan kişilerdir. Bunları kabul etmiyorum, doğru değildir dedi.”
İfadelerden rahatsızlar
Yakupreisoğlu o zaman ne diyordu, şimdi ne diyor? O gün söylediklerini İstanbul’daki ifadesinde polise tekrarlamış. Ama şimdi birileri bastırıyor anlaşılan ifadeni değiştireceksin diye. Kim bunlar? Kim bu adamla oynayarak Türkiye’de siyaseti biçimlendirme çabasındakiler? Kimler mahkemede söylediklerini, poliste tekrarladı diye rahatsızlığa kapıldılar? İfadelerinin değişmesini istiyorlar. Yalanlanmasını istiyorlar. İyi de İzmir’de hâkim huzurunda verilen ifadeyi ne yapacaklar?
Seçim hesapları mı yapılıyor?
Tantan’ın siyasi çabaları yüzünden operasyonlar adli ve mali değil, siyasi boyutlarıyla öne çıktı. Üstelik, düzmece ifadeler kasalarda saklandı
Yakupreisoğlu’nun ifadelerini ilk yayımlayan kişi, bugün bu ifadelerin baskı altında alındığını yazan gazeteci aynı zamanda. Bu gazeteci o zaman Yakupreisoğlu ile ilgili bilgileri, şifreli kasadan alıp yazdığını iddia ettiği tutanakları kimden almıştı? Şimdi kimden alıyor?
Yakupreisoğlu’nun o gün mahkemede söyledikleri ile, bugün İstanbul Emniyeti’nde söyledikleri birbirinin aynısı. Bugün bu söylediklerini yalanladığı iddia ediliyor. Kimler Yakupreisoğlu’nun ifadelerinin değiştirilmesinden bu kadar medet umuyor?
Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın siyasete bakış açısı, yöntemleri Türkiye’nin temiz toplum mücadelesine büyük zararlar vermiştir.
Alınan ifadelerde adı geçen siyasiler neden soruşturulmadı? Bu sorunun yanıtı kaçak dövüşmenin getireceği siyasi rantta gizlidir. Sadettin Tantan bu soruşturmalarda elde ettiği bilgileri hiç kimseyle paylaşmıyor. Yakını olan bir gazetecinin yazdığı gibi alıp kasasında gizliyor. Neden? Sakın ola ki “Yurttaş Hareketi” denilen siyasi oluşumun seçim hesapları olmasın bu işin arkasında? Tapınaklar, şövalyeler bütün bu söylemler nerede? Yarın bu hareketten politika yapacak olanları göreceğiz nasıl olsa. O zaman kimler hangi komplolarda birlikte oldular, ortaya çok ciddi deliller çıkacak.