11 Kasım 2003
PKK’nın Amerikan askerleri ile Kuzey Irak’ta çatıştığı haberlerini Dışişleri Bakanı Abdullah Gül dün doğruladı. Bu çatışma aslında PKK ile bölgedeki diğer Kürt güçler Barzani ve Talabani’nin yıllardır süren çekişmelerinin bir uzantısı olsa gerek. Çünkü Barzani ve Talabani’nin etkinliğini arttırmak için Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkartılıp, Kenya’da MİT’in eline geçişine kadar olan süreyi kontrol eden güç Amerika idi. Kuzey Irak’ta PKK’nın hiç de küçümsenmeyecek bir oranda gücü bulunuyor.
PKK ayrık otu
PKK-KADEK’in Amerikan askeri varlığı ile çatışması, bölgedeki diğer Kürt gruplarla arasındaki görüş ayrılığından kaynaklanıyor. PKK, bölgenin Amerikan ve İngiliz güçlerince işgal edildiğine inanıyor. Ama bölgedeki diğer Kürt gruplar açısından durum böyle değil. Onlar Amerika ile birlikte hareket ediyorlar ve Amerika’yı kurtarıcı olarak görüyorlar.
Abdullah Öcalan’dan dün bir bildiri geldi. İmralı’da kaleme almış yazıyı. Yazıda ilginç saptamalar var. Örneğin Ortadoğu’da İsrail ile ilgili saptamaları var Öcalan’ın. Öcalan yazısında diyor ki:
Öcalan’ın yorumu
‘Yahudiler bu sorunları çözmek istiyor. Paul Wolfowitz, Davud’un kılıcını Golyad’a vurduğu gibi Saddam’ın başına vurdu. Kendilerine göre çözüme gitmek istiyorlar. Yahudiler’e Ortadoğu’da yer açılması için bunu yapıyorlar. Bence de onlara yer açılmalı. Ama şiddet çözüm tarzı olamaz.’
Soruna böyle bakan Öcalan’ın bana gönderdiği yazıda bir de çatışmayla ilgili saptaması var:
‘Eğer bir çözüme gidilmezse ister istemez bir gerilla savaşı başlar. Bu defa uzun süreli ve yıkıcı olur. Sanıldığı gibi ABD gerillanın üzerine gidemez. Buna adım gibi eminim. İran ve Suriye de KADEK’in üzerine gidemez. Bu hareketi en iyi tanıyan benim. Koşullar ne olursa olsun direnecektir. ABD, Suriye, İran, KADEK’e bir şey yapamaz. Gerillanın savaş tarzı onların sonuç almasına imkan vermeyeceği gibi, zorlanmalarına yol açar.
Kuzey Irak ne olacak
Varolan sorunlarına yeni sorunlar katmaktan başka bir şey kazanamazlar. Belki gazileri ve hastaları Türkiye’ye teslim edebilirler o kadar.’
Kuzey Irak politikası çöken Türkiye açıkça görmelidir ki PKK-KADEK ile Barzani ve Talabani arasında çok temel ayrışmalar var. Bunların Türkiye tarafından iyi görülmesi ve yeni tahlillerin yapılması şart. Eğer Türkiye bunu yapmaz ise bölgesel inisiyatif konusunda daha çok bekler. Çünkü Kuzey Irak, bölgenin Kürt gruplarınca bir federasyona götürülüyor. Türkiye buna kayıtsız kalacak mı?
Abdullah Öcalan’ın açıklamalarını iyi okumak, hem Kuzey Irak’ta hem de Türkiye’de bundan sonra değişkenlerin hesaplanmasında, analiz yapılmasında etkin olur. Türkiye gelişmeleri kontrol edecekse, bu konuda duyarlılığını yitirmemeli. Öcalan’ın Amerika’ya karşı meydan okuması, bir blöf mü? Öcalan’ın Amerika’yı görüşmeye zorlaması mı? Amerika şimdi PKK ile çatışabilir mi? Bütün bunların olduğu noktada Öcalan’ın Türkiye’de de terörü hortlatmak ile ilgili imalarını da masaya koyup iyiden iyiye düşünmek lazım. Bugünü değil yarını düşünmekte çok yarar görüyorum.