Recep Tayyip Erdoğan artık Başbakan. Yeni görevi hayırlı, uğurlu olsun. Başbakan olarak oluşturduğu kabine aslında 4 aydır görev yapan Bakanlar Kurulu’nun hemen hemen aynısı. Yani düşünce ve uygulamada bir değişiklik yok. Dışarıda kalanlar kabinede başarısızlığıyla eleştirilen Yaşar Yakış ve Recep Tayyip Erdoğan ile girdiği fikri çatışmasıyla ön plana çıkan, Ertuğrul Yalçınbayır. Yeni hükümet Recep Tayyip Erdoğan’ın eski hükümetinden farklı değil. Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan arasında da, eski-yeni çatışması olmadığını bu yeni düzenleme ortaya koydu.
Türkiye’nin bugünden itibaren Recep Tayyip Erdoğan başbakanlığındaki hükümetten beklentileri sadece dış politikada beklenilen başarı isteğiyle sınırlı kalmayacaktır. Bir de iç politika baskıları gündeme gelecektir. Ücretlerden tutun, vergilere, piyasanın yeniden düzenlenmesinden, işçi yasalarına kadar her aşamada bundan sonra hedefteki adam Recep Tayyip Erdoğan olacaktır. Kimi zaman alkışlanacak, çoğu zaman eleştirilecek. Ama bu süreçte iç politikadan çok dış politikada yaptıklarıyla tarihe geçecek.
* * *
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de çok az siyasetçiye nasip olan bir oy ve halk desteğiyle iktidara geldi. Erdoğan eğer bu halkın istekleriyle kendi taleplerini örtüştürür ve bundan yola çıkarak politikalarını yönlendirirse, Türkiye’de değişimi başlatır. Bunun için anahtar, sorunları ve çözümleri halkla paylaşmaktır. Baskı gruplarının isteklerini yerine getirmek yerine, düşünceleri tartıştırıp, politikalarını buna göre belirleyecek olan bir Erdoğan, başarılı olur.
Halk hep goygoyculuk ve kendisine övgü beklemez. Halk önderlerinin sorunlarını açık açık, doğruca kendisiyle paylaşmasından yanadır. Bakın İngiliz eski Başbakanı W. Churchill halkının karşısına, ‘Ben size kan, gözyaşı, açlık ve yokluk’ vaat ediyorum diyerek seçim döneminde çıkabilmiştir. Hani bizde meşhur olan ‘Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalıdır’ sloganı var ya, o da bu İngiliz başbakanın seçim sloganlarından biridir.
* * *
Liderler halktan aldıkları yetkiyle ülkeleri yönetirler. Yönetim erkinde egemenliğin halkta olduğu gerçeği zamanla unutulur. Liderler seçilmiş bir kral gibi davranmayı tercih edebilirler. Recep Tayyip Erdoğan bundan kaçınmalıdır. Çünkü kendisinden önceki bütün kötü örneklerde bu hastalık vardır. Recep Tayyip Erdoğan halkla her sorunu paylaşmalıdır.
Yeni hükümetin önündeki en önemli karar Amerika’nın dört gözle beklediği ‘Tezkere’. İkinci tezkerenin TBMM’ye gelişi ve TBMM’den nasıl geçeceği konusu hükümetin öncelikli işlerindendir. Halkı bu noktada aydınlatması gereken kişi Erdoğan’dır.
Hükümetin tezkere sonrasında Amerika ile ve Türkiye’nin sıkıştığını gören AB ülkeleriyle Kıbrıs konusunda ve ekonomik noktalarda pek çok sorunları olacaktır. Türkiye olayları kararlılıklarını önceden belirterek çözmeye çalışırsa, elde edeceği fayda yükselecektir. Ama politikalarını belirsizliklerden çıkacak sonuçlara göre yönlendirirse bu zarar verici olur. Şimdiye kadar net konuşan Erdoğan’a karşı Abdullah Gül’ün başbakanlığı nedeniyle sanki iki başlı bir AKP iktidarı varmış gibi duran yaklaşım artık ortadan kalktı. Recep Tayyip Erdoğan bundan sonra gemisinin kaptanı. Denizde fırtına patladı patlayacak. Bütün gözler de üstünde. Hayırlısı…
15 Mart 2003