Genelkurmay eski Başkanı Doğan Güreş, ‘PKK’ya silah indirdiği saptanan’ Amerikan helikopterlerinin vurulması emrini verdiğini açıklamıştı. Ancak en son Aralık 2002’de yeni Meclis, bu gücün görev süresini istemeye istemeye bir 6 ay daha uzatmak zorunda kaldı. Üstelik bunun için TBMM’de kabul oylarını AKP milletvekilleri verdi
Oysa bu uzatmadan 10 yıl önce, dönemin ABD, İngiliz ve Fransız büyükelçileriyle yapılan toplantıda Türk Dışişleri yetkilileri şunu vurgulamıştı: Hükümetimizin, artık Çekiç Güç’ün görev süresinin uzatılması önerisiyle Meclis’e gitmesi zor olacaktır. Siyasi partilerimiz de 6 ay sonra bu konuyla karşılaşmak istemiyorlar
Bir görüşme tutanağının anlattığı gerçekler
Türkiye’nin Çekiç Güç konusunda nasıl bir durumla karşı karşıya olduğunu anlatan en iyi belge aslında bir görüşme tutanağı. Dönemin Amerikan, İngiliz ve Fransız büyükelçileri, Türk Dışişleri Bakanlığı yetki-lileriyle Çekiç Güç’ü konuşuyorlar. Tutanak, söylenemeyenleri de anlatıyor:
30 Aralık 1992
1) MÇİY Sayın Büyükelçi Ünal Ünsal, bugün (30 Aralık), ABD, İngiltere ve Fransa Büyükelçileri’yle ayrı ayrı görüşerek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ‘Provide Comfort II (PC II)’ Harekatı’nın 30 Haziran 1992 tarihine kadar uzatılmasına ilişkin 24 Aralık 1991 tarihli kararını resmen duyurmuş ve bu konudaki örneği ilişik Nota’yı (Ek 1) vermiştir. Görüşmelerin özet tutanağı aşağıda sunulmuştur.
2) MÇİY Ünsal Büyükelçilere, ayrı ayrı, örneği Ek 2’de sunulan Konuşma Notu çerçevesinde açıklamalarda bulunduktan sonra, her şeyden önce, önümüzdeki dönemde, Irak’taki koşulların düzelerek Provide Comfort Harekatı’nın uzatılmasına olan gereksinmenin ortadan kalkmasını temenni ettiğimizi, ancak, bu gerçekleşmediği takdirde, Hükümetimizin yeni bir uzatma önerisiyle TBMM’ne gitmesinin güç olacağının değerlendirildiğini, ayrıca, Siyasi Partilerin de 6 ay sonra tekrar bu konuyla karşılaşmak istemediklerinin görüldüğünü, bu durumda, Provide Comfort’ın Birleşmiş Milletler veya NATO çerçevesine alınması şeklindeki bir düzenlemeye gidilmesinin sorunu çözebileceğini düşündüğümüzü, bu konunun önce ikili düzeyde ele alınmasının uygun olacağını, daha sonra, danışma mekanizması çerçevesinde görüşülebileceğini ifade etmiştir. MÇİY Ünsal, TBMM’nin 24 Aralık 1991 tarihli son uzatma kararında, önceki kararlardan farklı olarak, Hükümete mevzuat çıkarma yetkisinin verildiğini, Anayasamız’ın 92. maddesine göre, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar uyarınca yapılacak kuvvet konuşlandırmaları için, ayrıca TBMM izninin alınmasına gerek bulunmadığından, tatminkar bir düzenleme yapılabildiği takdirde, Hükümetimizce, yeni bir uzatma için, TBMM’ne gidilmesine gerek duyulmayabileceğini, ancak, doğal olarak, bu hususta şimdiden kesin bir şey söylenemeyeceğini, 6 ay sonraki siyasi koşullara bağlı olarak, Hükümetimizin konuyu TBMM’ne götürmek isteyebileceğini de belirtmiştir.
Üç Büyükelçi de, önümüzdeki 6 ay içinde Irak’ta şartların düzelmesinin ve ‘Provide Comfort’a ihtiyaç bırakmayacak bir durumun ortaya çıkmasının muhtemel olmadığını ifade etmişlerdir.
Türkiye’de iktidarlar değişti, ancak Çekiç Güç Türkiye’de kalmaya devam etti. Türkiye kendi isteğiyle oluşturulan gücün, sonlandırılmasında söz sahibi olamadığı gibi, bu gücün aleyhine kullanımının önlenmesinde -PKK ve Türkiye karşıtı Kürt grupların silahlandırılması ve diğer noktalarda desteklenmesi gibi- başarılı olamadı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, PKK’ya silah indirdiği saptanan Amerikan helikopterlerinin vurulması emrini verdiğini daha sonra açıkladı. Ancak en son Aralık 2002’de yeni Meclis bu gücün görev süresini istemeye istemeye bir altı ay daha uzatmak zorunda kaldı. Üstelik uzatma için TBMM’de kabul oylarını AKP milletvekilleri verdi. Uzatma yazısını da AKP iktidarının Başbakanlığı hazırladı. Yani siyasi düşüncesi ne olursa olsun Türkiye’de hiçbir güç Çekiç Güç’ten daha güçlü olamadı.
Türkiye: NATO çerçevesine alınsın
3) ABD BÜYÜKELÇİSİYLE GÖRÜŞME:
ABD Büyükelçisi Richard Barkley, yapılacak danışmaların hangi konuları kapsayacağını sormuştur. MÇİY Ünsal, danışmaların, TBMM’nin kararı ışığında düşünülen yeni düzenleme dahil, bütün konuları içereceğini ifade etmiştir. Barkley, Körfez Savaşı’ndaki tutumu ışığında, Almanya’nın PC-II’nin NATO şemsiyesi altına alınmasına nasıl tepki göstereceğini bilemediğini söylemiştir. MÇİY Ünsal, iki durumun farklı olduğunu, Körfez Savaşı’nda, İncirlik’in koalisyon kuvvetlerine açılmasının Türkiye’yi tehdit altına soktuğunu, bu nedenle, talebimiz uyarınca, Almanya’nın çıkardığı güçlüklere rağmen, AMF’nin Türkiye’ye gönderildiğini, bu itibarla, Körfez Savaşı sırasında NATO’nun olaya müdahil olmasının doğrudan doğruya tehditle bağlantılı olduğunu ifade etmiştir. MÇİY Ünsal, büyük ölçüde ABD katkılarıyla yürütülen PC’nin NATO çerçevesine alınmasına, ABD’nin NATO içindeki rolünün vurgulanmasını ve NATO’nun uluslararası sorunlarda rol almasını istemeyen Fransa’nın güçlük çıkarabileceğini; ayrıca, harekat NATO çerçevesine girdiği takdirde, doğal olarak, bütün müttefiklere söz hakkı verilmiş olacağını, NATO çerçevesinde bir düzenlemeye gidilmesi incelenirken bu hususların da göz önünde tutulması gerekeceğini belirtmiştir. Büyükelçi Barkley, Fransızlar’ın göstereceği tepkilerin asla kestirilemeyeceğini ifade etmiştir.
Büyükelçi Barkley, harekatın uzatılmasından büyük memnuniyet duyduklarını, bu konudaki güçlüklerin ve yükün ağırlığının Sayın Bakanımızca üstlenildiğinin bilincinde olduklarını; Meclis toplantısından sonra kendisini telefonla arayan Sayın Başbakanımızın, kamuoyundaki yanlış izlenimlerin giderilmesi gerektiğini ifade ettiklerini, kamuoyunu aydınlatmak için daha aktif faaliyet gösterilmesi gerektiği görüşüne katıldıklarını, gazeteciler için düzenlenen gezinin başarılı geçtiğini, belki bu gezilere milletvekillerinin de katılmasının düşünülebileceğini, her halükarda, bu alanda Türk tarafının telkinleri uyarınca hareket edeceklerini kaydetmiştir.
Büyükelçi Barkley, yeni yönetim işe başlayıncaya kadar, fazla bir şey yapılamayacağını, bununla birlikte, askeri makamların aralarında görüşebileceklerini, ABD Avrupa Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Oaks’ın 10-12 Ocak’ta, Güney Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanı Oramiral Boorda’nın da 19 Ocak’ta Türkiye’ye geleceğini, anılan ziyaretlerin tüm bu konuların görüşülmesi için yararlı bir fırsat oluşturacağını söylemiştir.
Siyasi/Askeri İşler Müsteşarı Connell, Genelkurmay Başkanlığı tarafından yayınlanan ‘Uygulama Esasları Belgesi’yle ilgili sorunlar bulunduğunu, bilindiği gibi, Provide Comfort’a katılan güçlere NATO/SOFA’nın uygulanması gerektiğine inandıklarını, buna yer vermeyen bir belgeyi kabul etmelerinin güç olduğunu söylemiştir. MÇİY Ünsal, harekat NATO çerçevesine alındığı takdirde, bu konuda düzenleme yapılmasının da kolaylaşacağını ifade etmiştir. Connell, PC konusundaki yeni düzenlemenin, 11 Aralık’ta kurulmuş bulunan danışma mekanizmasında ele alınabileceğini belirtmiştir. MÇİY Ünsal, belirli hususlarda, evvela ikili düzeyde bir mutabakata varılmasının yararlı olacağını ifade etmiştir. ABD Büyükelçisi bu görüşe katılmıştır.
08 Şubat 2003