Ankara’da 1992 yılında yapılan Çekiç Güç’le ilgili toplantıda, İngiltere Büyükelçisi Goulden şöyle diyordu: ‘Türkiye’nin Kuzey Irak’taki temasları, Kürt liderlerle güvenlik düzenlemeleri konusunda yapılan görüşmeler hakkında bizi bilgilendirin. Ayrıca Bağdat’a büyükelçi atayacağınız doğru mu?’
Büyükelçİ Ünal Ünsal, şu cevabı veriyordu: ‘Siyasetçileriniz, Irak’a gitmeden önce bize gelsinler, Türkiye için hassasiyet taşıyan konularda aydınlatalım. Bağdat’a büyükelçi değil, maslahatgüzar göndereceğiz. Irak komşumuzdur, orada olup bitenler hakkında ilk elden bilgi almamız önemlidir.’
30 Nisan 1992’de, dönemin Amerikan, İngiliz ve Fransız büyükelçileriyle Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilileri arasında yapılan Çekiç Güç hakkındaki toplantının tutanaklarını yayımlamayı sürdürüyoruz:
4) İngiliz Büyükelçİsİyle görüŞme: Büyükelçi Peter John Goulden, öngörülen yeni düzenlemenin içeriğini sormuş, MÇİY Ünsal, bunun henüz genel bir kavram olduğunu, mevcut sorunların aşılması için bir çözüm yolu teşkil edilebileceğini belirtmiştir. Büyükelçi Goulden, müttefikler arasında oluşturulan danışma mekanizmasının mümkün olduğunca kullanılması gerektiğine inandıklarını, önemli bir olay olmasa bile, düzenli toplantılar yapılarak bilgi alışverişinde bulunulabileceğini belirtmiştir. MÇİY Ünsal, bunun yararlı olabileceğini, bu çerçevede, basında çıkan yanlış haber ve yorumların da ele alınarak, bunların süratle düzeltilmesi yollarının araştırılabileceğini ifade etmiştir.
‘Buradaki personelimiz münferit raporlar hazırlıyor’
Büyükelçi, Genelkurmay Başkanlığı’nın hazırladığı ‘Operational Guidelines’ın bazı veçheleri üzerinde mutabakat sağlanamadığının bilindiğini, dolayısıyla bu belgenin herkesçe kabul edildiğinin söylenemeyeceğini, söz konusu hususlar üzerinde danışmalara gerek bulunduğunu belirtmiştir.
Büyükelçi bilahare, Meclis’te harekata yönelik olarak dile getirilen eleştiriler ve mevcut yanlış izlenimler konusunda şunları söylemiştir:
‘Kamuoyunda harekat konusunda ifade edilen bazı hususların gerçeği yansıtmadığı bilinmektedir.
Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması gereğini vurgulayan bir politika izlemesi gerektiğine katılıyoruz.
Iraklı Kürtler’e bu hususun öneminin söylenmesine devam edilecektir.
Terörizme karşı kararlı tutumumuz bilinmektedir.
Danışmaların sürdürülerek, yeterli ölçüde eğilinmemiş hususların çözüme kavuşturulması önem taşımaktadır.
Irak’taki gelişmelere ilişkin danışmalara önem veriyoruz. Nitekim, yapılan her hususta müttefiklerimizi bilgilendiriyoruz. Doğal olarak, bu konuda Türk tarafının da bize bilgi vermesini arzu ederim. Örneğin, Türkiye’nin Kuzey Irak’taki temasları, Kürt liderlerle güvenlik düzenlemeleri konusunda yapılan görüşmelerle ilgili olarak bilgilendirilmemiz, sizin yaklaşımlarınızı anlamamıza yardımcı olacaktır. Zaho’daki müttefik ülkeler temsilcileri arasında daha yakın bilgi alışverişi yapılmasından memnuniyet duyarız. Buradaki personelimiz, yapılan temaslar konusunda münferit raporlar hazırlıyor. Bu raporlar, MCC durum raporlarında da kullanılıyor. 5-10 Ocak tarihlerinde muhalefetteki İşçi Partisi liderlerinden Michael Meacher, ‘Westminster Foundation For Democracy’ adına Kuzey Irak’ı ziyaret edecek. Kendisi, dönüşte Ankara’ya uğrayarak, temasları hakkında bana da bilgi verecek. Bu bilgileri size de iletmek isterim.’
‘Bosna-Hersek konusunda, hiçbir ülke İngiltere ve Fransa kadar çaba göstermiyor. Yardımın aksamadan sürmesi, güvenli bölgeler kurulması ve sözlü tehditler, yaptırım uygulamaları yoluyla Sırplar’a baskı yapıyoruz.’
‘Siz Irak’a maslahatgüzar gönderirken haberimiz olsun’
MÇİY Ünsal, Meacher’ın, Irak’a gitmeden önce, Türkiye için hassasiyet taşıyan konularda aydınlatılmasının önem taşıdığını ifade etmiş, Goulden, bunun yapılacağı yanıtını vermiştir. MÇİY Ünsal, Bosna-Hersek konusunda ise, önemli olanın alınan sonuç olduğunu, saldırıların sürdüğünü, insanların katledilmesine devam edildiğini belirtmiştir. Büyükelçi Goulden, bu hususu kabul ettiğini söylemiştir.
Goulden, Bağdat’a büyükelçi atandığına ilişkin basın haberlerine değinmiştir. MÇİY Ünsal, düzelterek, çok yakında maslahatgüzar göndereceğimizi, Sayın Başbakanımızın defalarca belirttiği gibi, uluslararası toplumla birlikte hareket etmek yönündeki politikamızın sürdüğünü, her vesile ile Irak’a BM kararlarını uygulaması gerektiğinin anlatıldığını, öte yandan, Türkiye’nin durumunun diğer müttefiklerden farklı olduğunu, Irak’ın komşu bir ülke olduğunu, bu itibarla, Türkiye’nin Irak’ta olup biten hakkında ilk elden bilgi almasının ve mümkün olduğunca Irak yönetimini etkilemeye çaba harcayabilecek bir konumda bulunmasının önem taşıdığını belirtmiştir. Büyükelçi Goulden, bu konuda bazı riskler olabileceğini, Saddam Hüseyin’e, ABD yönetimini sınadığını, sorunlar çıkardığı, Türk kamyonlarının bombalandığı bir dönemde, yanlış bir mesaj verilebileceğini söylemiştir. MÇİY Ünsal, Irak’a yanlış bir mesaj verilmeyeceğini, Türkiye’nin tutumunu yumuşattığı konusunda bir izlenime kapılmasının sağlanacağını ifade etmiştir. Goulden, bu beyan karşısında memnuniyetini dile getirmiş ve maslahatgüzarımızın gidiş tarihi belirlendiğinde, koalisyon ülkelerine bilgi verilmesinden müteşekkir kalacaklarını kaydetmiştir.
——————————————————————————–

Çok özel randevu
5) Fransa bÜyÜkelçİsİyle gÖrÜŞme: Fransa Büyükelçisi François Dopffer, MÇİY Ünsal’ın açıklamaları konusunda, hemen bir yorumda bulunamayacağını, bu hususları Paris’teki diplomatik ve askeri makamlara ileteceğini belirtmiştir. Büyükelçinin, düşünülen yeni düzenleme bakımından sadece BM veya NATO çerçevesinin mi öngörüldüğüne ilişkin sorusuna cevaben MÇİY Ünsal, bunların bizim hatırımıza gelen seçenekler olduğunu, müttefiklerimizin başka yararlı fikirleri olursa, bunları da incelemeye hazır bulunduğumuzu ifade etmiştir.
Büyükelçi Dopffer, Cumhurbaşkanı Mitterand’ın ziyaretinin çok yararlı geçtiğini, Cumhurbaşkanı’nın özel bir ziyaret için Sayın Başbakanımızla görüşmesinde, -ki bu görüşme, resmi ziyaret sırasında yapılandan çok daha muhtevalı olmuştur- Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması gereğini çok kuvvetli ifadelerle vurguladığını, dün de Fransız Dışişleri Sözcüsü’nün Irak’ın 32’nci paralelin güneyindeki uçuş yasağını ihlaline ilişkin açıklamasında (Ek 3), Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması gereğine yer verdiğini söylemiştir. MÇİY Ünsal’ın görüşmenin tutanağını okuduğunu söylemesi üzerine, Dopffer, tutanağın Sayın Demirel ve Mitterand arasında kurulan kişisel ‘rapport’u yansıtamadığını, bu kişisel ilişkinin çok iyi şekilde kurulmuş bulunduğunu ifade etmiştir.
Büyükelçi Dopffer, bilahare, ABD’nin Kıbrıs’a silah satışlarını yasaklaması konusundaki görüşümüzü sormuş, MÇİY Ünsal, bunun yeni bir uygulama olmadığını ve pratikte bir etkisi olmayacağının sanıldığını belirtmiştir.’
Türkiye açısından UYB uygulaması bir krize dönüşmüştür. Bunun siyaseten sorumluluğu Turgut Özal’ındır.

09 Şubat 2003