28 Haziran 2003
Pınar Altuğ olayıyla gündeme gelen ‘Prisma’ olgusu, zaman içinde, adam gibi araştırılsın bakın nasıl da boyutlanacak. Ama sonuç alınabilir mi? Bana sorarsanız elbette. Ancak polis kayıtsız, gizli servis duyarsız, siyasetçi umarsız, yurttaş aymaz olunca Türkiye garip oyunların arka bahçesi oluyor. Ne çare!
Bio enerjisinden, prismasına kadar uzanan bir yelpazede Batı’da olduğu gibi birçok küçük, saçma, gerçekle ve bilimle alakası olmayan olgu taraftar topluyor. Aslında eğitim anlayışımızdaki bozulmanın bir uzantısı olarak, tarikat öğretilerinin zıvanadan çıkardığı gençler, boşlukta kalınca ortaya UFO’lara tapanlardan, gökten kurtarıcı bekleyenlere, Atatürk ve Mevlana’nın ruhunu bedeninde taşıdığını iddia edenlere kadar bir sürü insan ve onları kullanan güç merkezi ortaya çıkıyor. Bunlar geçmiş örneklerinde olduğu gibi genç, varlıklı, güzel, etkili insanları seçiyorlar. Adnan Hocacılar gibi. Batıda bu tür oluşumlar biliyorsunuz ya dinlerarası kardeşlik mavalıyla çıkarlar ortaya, ya da bireyin kurtuluşu aldatmacasıyla. Hapsinin arkasında gizli güçlerin oyunları vardır.
Ünlülere tuzak
Aralarında sanatçılar var, mankenler var, işadamları var. Hatta buralara genç kız yollayan manken ajansı görünümlü yerler de var. Kurbanlar paralarıyla, namuslarıyla, akıllarıyla içine girdikleri girdabı farkettiklerinde zaten çoktan iş işten geçiyor. Şantajlar, baskılar, örgüt içi güçlü kişilerin dayatması gerçeklerin ortaya çıkmasına engel oluyor. Arkalarına bakın mutlaka bir yabancı gizli servis, etnik köken ayrımcılığı yapan mikro milliyetçi ideoloji ve yeni tanrı arayışı göreceksiniz. Tipik bir pisikolojik savaş unsuru. Türkiye’de bunlarla mücadele edecek kuruluşlar sadece izliyor. Allah’tan İstanbul Defterdarlığı el attı da, birinden yola çıkıp diğerlerine ulaşmak artık mümkün olabilir.Tabii engellenmezlerse.
Seks oyunları
Bu tarikat küçüğü örgütlenmelerde seks başlıca unsur. Son baskınlarda prismacıların aldığı 80 adet kırbaç faturası var. Diğer aletleri saymaya gerek yok artık. Buralara çekilen kadınlar sorunlarına çare ararken bir başka bataklığın içinde buluyorlar kendilerini. En önce aile çökertiliyor. Sonra yeniden programlanıyor insanlar. Tıpkı robotlar gibi. Bir arkadaşım boşanmayla sonuçlanan bir bayan akrabasının dile getirdiklerini anlattı. Şoke oldum.Aynen aktarıyorum:
‘Sabah saat 08-09:00 arasında mutlaka buluşuyorlar. Ayinler üç gün sürüyor. Gece saat 03.00’a kadar devam ediyor.Yavaş yavaş soyunanarak, tanrının bizi yarattığı hale dönelim, diyerek çırılçıplak kalana kadar soyunma devam ediyor. Herkes birbirinin elinden tutuyor ve enerji yolluyorlar. Birbirlerinin enerjisini paylaşıyorlar. Kadınlar ve erkekler bir aradalar. Bu sırada bir bütün oluşturuluyor. Bu bütünlük çıplakken daha iyi oluyormuş. Hepimiz yalnız ve çıplak geliyoruz dünyaya, hepimiz hayatı yalnız da sürdürebiliriz, öğretisiyle kafalar yıkanıyor. Sonuçta bizim akraba evliliğini sonlandırdı.’
Arkada kim var
Burada yaşananlar arasında seks çok önemli bir öge. Bunu aklınızdan sakın çıkarmayın. Sonrasında şantaj olarak kullanılan da bu. Arkalarında genellikle bir gayrimüslim unsur var. Virgin veya Keyman gibi vergi ve kara para aklama cenneti merkezli şirketler üzerinde faaliyet sürdürülüyor. Sonuç Türkiye açısından büyük sorunlara gebedir. Buralara üst düzey bürokratlar, tanıdıkları yakınları, devlette etkin işadamları ve güç merkezlerinde bulunan insanlar bulunuyor. Onlardan gelen bilgiler nerelerde nasıl değerlendiriliyor? Kimlerin eline geçiyor? Kimler nasıl kullanılıyor?
Şimdi İstanbul Defterdarlığı’nın başlattığı operasyonda bunlardan sadece birisinin kayıtlarına ulaşıldı. Ya diğerleri ne olacak? Para hareketleri nedir? Hangi boyuttadır? MASAK yata yata büyüsün. Büyüyünce bakar bu işlere. Polis bu konuda daha neyi bekliyor? Niçin devreye girip bazı operasyonları da o yapmıyor? DGM daha ne diye duruyor?
Uyuşturuluyoruz
Şimdi iddia ediyorum; bakılsın bu tarikat tipi grupların içine neler çıkacak neler. Bırakın seks skandallarını devletin güvenliği ile ilgili nelere ulaşılır. Ama Türkiye’nin kremasının koruması altına giren, onları ele geçirdiği için dokunulmaz olan bu gruplarla mücadele edebilecek Türkiye kurumu var mı? Türkiye Cumhuriyeti’nin bu tür saldırılara karşı durma refleksi bulunuyor mu? Bana sorarsanız her kademede uyuşturuluyoruz.
Bana sorarsanız birilerinin bir şeyler yapmasında çok büyük yarar var. İşi cıvıtmadan ama. Seks, özel yaşam dedikodularına sokmadan. İşin başka yerlere ulaşmasını engellemek için dört ünlünün çıplaklığına, bacak arasına saplanıp kalmadan. Özel hayat teşhirciliği yapmadan. Özel yaşam saygınlığını koruyup, olayın perde arkasını çözecekse devlet girsin bu işe. Bu tür yerlere giden yurttaşlarının canı, parası, malı, şerefi devletin garantisi altında olacaksa girilsin bu işlere. Yoksa birkaç küçük kamu görevlisinin dar bakışına bu insanlar teslim edilmesin.