27 mart 2001
Kaçakçı milletvekili Mustafa Bayram ile ilgili olarak Meclis’ten ve bakanlardan dün telefon yağdı. Teşekkür ediyorlar. TBMM Başkanı Ömer İzgi yurtdışında. Başkanlığa vekalet eden Murat Sökmenoğlu aradı. Hepsinin yerine Sökmenoğlu’nun aktardıklarını aynen yazıyorum:
“Size haberleriniz için teşekkür ediyoruz. Meclis’e sahip çıktığınız için sağ olun. TBMM İstiklal Savaşı yapmış ve Cumhuriyet’i kuran Meclis’tir. TBMM yolsuzluk ve yoksullukla birinci derecede Cumhuriyet’in bekası için mücadele etme azmindedir. TBMM’de her şey görüşülüp kanunlaşır veya kanunlaşmaz, ama hür kürsüde milletin sesi zabıtlara yansır. Ancak milletvekillerimizin tümünün hassasiyetle üzerinde durdukları konu yolsuzluktur. Yoksulluğa neden olan en önemli konulardan biri yolsuzluktur. Hukuk çevresinde, hukukun üstünlüğü korunarak yolsuzlukların üzerine gidilmeli. Bu konuda TBMM’ye düşen ne varsa o yapılacaktır. Kanun çıkartmaktan daha önemli olan dokunulmazlık dosyaları. Onun için beş siyasi grubun başkanvekili dokunulmazlık dosyalarını TBMM gündemine almışlardır. Siyasi partilerin tümü bu hassasiyettedir. Ama kanunların öncelik alması dosyaların Meclis’te görüşülmesini geciktirmektedir. Onun için özel bir danışma kurulu ile siyasi partilerin hassasiyeti Meclis’in 24 ve 65. gündem sıralarını birinci sıraya çıkarttı. Mustafa Bayram ile ilgili dokunulmazlık dosyalarının görüşülmesi birinci sırada ele alınacak salı günü. TBMM bu konularda müsamahakar olamaz. Olmayacak. Türk basını demokrasinin ilelebet kalması için bu tip yolsuzlukları gün ışığına çıkartarak en büyük hizmeti vermektedir. Demokrasinin işlemesi için milletin murakabesine ihtiyaç vardır. Sizler ve Türk basını bu murakabeyi en şeffaf biçimde gündeme getirip demokrasinin korunması için savaş veriyor. Milletin ve temsilcileri olan bizlerin gözünden bu kaçmıyor. Biz Türkiye gündemine oturan bu konuları temizlemekle görevliyiz.”
Meclis doğru yaptı… Devamı yok mu?
Sıkça eleştirdiğimiz, kaygıyla baktığımız TBMM dün kendisine yaptığımız çağrıyı doğru değerlendirdi. Picasso’nun kaçak tablolarını polise satmak isterken yakalanan Van bağımsız milletvekili Mustafa Bayram’ın daha önce bir cinayet bir de tarihi eser kaçakçılığı suçlamasından doğan dokunulmazlığının kaldırılması istekli iki dosyası bugün genel kurulda oylanacak. Ben bu aşamada neden bugüne kadar oylanmadı, dokunulmazlıklar kaldırılmadı demiyorum. Zararın neresinden dönülse kardır. Meclis kamuoyunun sesini dinlemiştir ve doğru yapmıştır. Doğru yapan Meclis devamını da getirmelidir. Milletin hassasiyetlerinin ve tavrının Meclisi olmalıdır. Bu tavrın oluşmasını sağlayan bütün siyasi partileri ve liderlerini kutluyorum. Şimdi sırada bekleyen bütün dokunulmazlık dosyaları hemen yargıya gönderilmelidir. Yakışanı hukuka saygıdır. Bırakın herkes hesabını yargıya versin.
Küskünler ekonomisi
Türkiye bir yandan iç gündemini, diğer yandan da dış gelişmeleri çok sıcak yaşıyor. Dışarıda para toplamaya çıkan Bakan Kemal Derviş, içeride 31 Mart’ta yaşanacak vergi, kredi ödemeleri ve faizlerin nasıl toplanacağını düşünen hükümet terliyor. Türkiye bugün yaptıklarını 6 ay önce yapabilseydi bu sorunları yaşamayacaktı. Neden mi? Daha geçen gün bir bürokrat ile konuştum. Bana eski ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal ile ekonomi bürokratları arasındaki küskünlükleri anlattı. Aklım uçuyordu. Türkiye bir ekonomik programı tutturmaya çalışırken onu uygulamakla ve gözetmekle görevli bakan ile Merkez Bankası Başkanı, Hazine Müsteşarı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü küs! İnsana kötü bir şaka gibi geliyor. Bu kişiler arasında aylarca konuşulmadığı olmuş. Küskünler ekonomisi nasıl batmaz? Elbette böyle batar. Türkiye’nin nasıl tükendiğini gelin de anlamayın. Bu ülkenin ne ekonomik krizi var ne sıkıntısı. Bunları kaynaklarıyla aşar Türkiye. Ama yaşadığımız şu yönetim krizini nasıl aşacağız? Ülkeyi küskünlükle, kaprisle, anlamazlıkla yönetmek yönetim mi Allah aşkına…