Adam yanındakine dönüp:
‘Şu karşıdan gelen tek gözlü kediyi görüyor musun’ demiş.
Yanındaki yanıt vermiş:
‘Ben senin nereni düzelteyim. O gelen kedi değil köpek. Gelmiyor gidiyor. Üstelik o gördüğün yeri de gözü değil.’
Şantaj medyası, medya mafyası konusunda ‘uzman’ olan Ertuğrul Özkök’ün, ‘Ey etik arkadaşlar’ diye seslenişinden etkilendim, aklıma bu fıkra geldi.
Özkök bugün diyor ki: ‘5 yıl boyunca bu hükümetten bir şey istemeyeceğim, istemeyelim.’
Hayrola, işler mi bozuk. 5 yıl sonra açıldığında isteyeceklerinizin listesini mi yapıyorsunuz?
Gerçi doğanın değişim ve kıvraklık ustası yılanın dahi, beli kırılır Sayın Özkök’ü takip etmeye kalkarsa. Çünkü yarın yazdıklarının aslında başka bir anlam taşıdığını belirtip, hemen fikir değiştirebilir. Bakmayın bugün böyle konuştuğuna. Yarın gazeteci şapkasının altından, TÜSİAD üyesi şapkasını çıkartır, ertesi gün şeriatçıların bile aklına gelmeyen dini vecizelerini söyler, sonra bunların hepsi eskidi artık ‘yükselen değer faşizm, bundan kaçış yoktur’ diye nutuk atar. Sonra ondan da sıkılıp, bir solcu şairin şiirinden mısralar yazıp, kendine bohem dünyalar yaratır.
Yani diyorum ki onu ciddiye almayın. O, star ruhunun manik depresif salınımları arasında bir orada, bir burada. Sakın aldanmayın. Yarın bir başka rengiyle karşınızda arzı endam eyleyecektir… Sakın şaşırmayın. Neyin üstünde durduğuna bakın, renginin sırrını çözersiniz.
Her yıl yayınladığı gazetecilik ilkeleri deklarasyonu, onun otomasyona terfi etmiş vicdanının köhne gıcırtısından başka bir şey değil. Özkök için bu tür deklarasyonlar; Amasya’nın bardağı, bir olmazsa bir daha…
Artık bıktık her iktidar döneminde aynı teraneleri okumaktan. Ertuğrul Bey, yaratıcılığınız ölüyor, aman dikkat!
Kişi herkesi kendi gibi bilirmiş. Özkök’ün saydığı hastalıklar kendi rahatsızlığı. Tedaviyi de kendisi görecek. Bataklıkta rengi beyaz diye nereden beslendiği, hangi hastalıkları taşıdığı görülmüyor sanıyor Sayın Özkök. Karnından konuştukça IMF’nin, başka çıkar çevrelerinin sesi olduğu anlaşılamayacak sanıyor Ertuğrul Özkök, yanılıyor. Artık onu herkes görüyor ve biliyor. Sahibinin hatırı olmasa…
Türk medyası yeniden kuruluyor. Şimdi özgür, bağımsız, halka bilgiyi eğip bükmeden, değiştirmeden sunan yeni, çağdaş medya grupları doğuyor. Çukurova Medya Grubu. Canı buna sıkkın Özkök’ün. Okuyucu ‘Umudunu kesme güneşten, her gecenin bir sabahı vardır’ sloganıyla yeniden tanışacak yakında. Yepyeni gazeteler doğacak. Televizyonlar olacak. Her fikir, görüş, üretim hakça dağıtılacak, geliri hakça paylaşılacak. Reklamda da, dağıtımda da tekel olmayacak. Türkiye’de gençler, yurttaşlar hangi görüşten olurlarsa olsunlar bilgiyle buluşacaklar. Sivil toplum örgütleri halka ulaşacaklar. Benim siyasetçiden, siyasetten, Ankara’dan, medya tetikçilerinden, iş dünyasının taşeronlarından bu hedefin üzerine gölge etmemelerinden başka hiçbir isteğimiz yoktur. Sadece 5 yıllık değil, hiç mi hiç yoktur. Biz halkla, sivil toplum örgütleriyle hedeflerimize ulaşırız. Ne şantaj medyası, ne medya mafyası, ne de siz Ertuğrul Özkök, bu değişimin önünde duramayacaksınız.
28 Kasım 2002