18 Kasım 2003
Yazıya öncelikle bir son gelişmeyle başlayalım. Dün otopsi raporuna göre Arap olduklarını öğrendiğim iki teröristin, Türk olma ihtimalleri var. DNA testlerinin sonucunda bu kesinleşecek. Çünkü otopside Arap kökenli olma ihtimallerini güçlendiren bulgular vardı. Ama yeni bulgular Arap sanılan bu iki teröristin, Türk Azad Ekinci ile Mesut Çabuk olması ihtimalini de gündeme getirdi. Bu olayı daha da vahim bir noktaya götürecek. Özellikle her iki teröristin adının Hizbullahçılar listesinde geçmesi çok önemli. Bunların Türk kökenli olması, böyle bir geleneği bulunmayan Türk teröristlerin eylemsel açıdan çok kanlı bir sürece gireceklerinin göstergesi sayılır. Bu vahim bir gelişmedir. Özellikle yok oldu denilen Hizbullah’ın böylece hortlaması üzerinde çok dikkatli düşünmek gerekir.
Terörizmin ana amacı ‘Korku, şiddet ve baskı yöntemleriyle’ etkilediği insanlara istediklerini yaptırmak, mevcut idareye son vermek, yönetimi ele geçirmek ve iktidarını ilan etmektir. Bu nedenle terörizm masum insanları hedef alır. Teröristin olmasa da terörizmin mutlaka bir siyasal amacı vardır. 11 Eylül’e böyle bakmak gerek, cumartesi günü İstanbul’da patlayan bombalara da böyle bakılmalıdır. Bu bombaların amacı Türkiye’de istikrarsızlık ve dehşet yaratmaktır. Bizim topraklarımızda ilk kez gerçekleştirilen bu eylemin kendisi kadar sonuçları da önemlidir. Dışardan gelen bu eylemi Türkiye kendi topraklarında uzantılarıyla birlikte yok etmezse, devamı gelir ve asıl tehdit burada saklıdır.
İnsanlık suçu
Terör bir insanlık suçudur. Amacı, hedefi ne olursa olsun, kimden gelip, kimi hedef alıyorsa alsın teröre karşı topyekun mücadele şarttır. PKK’nın yerine El Kaide uzantıları gelir oturur Türkiye topraklarına. Bu felaketi önleme sorumluluğu devletindir. Bu uluslararası eylemin Türkiye bağlantıları mutlaka yok edilmelidir.
Terörizm Türkiye karşısında hep bir araç olarak kullanılmıştır. İstikrarsızlaştırma ve yönetimi elinde tutma aracı. Bu aracı bugün terörizmle mücadele ettiğine inanılan Batılı ülkeler Türkiye’ye karşı kullandılar. İran kullandı, Suriye kullandı, Irak kullandı diğerleri kullandı. Türkiye hep terör mağduru oldu. İnsanlarını yitirdi, parasını kaybetti. Türkiye’ye terör ile mücadelesinde yardım gelmeyeceğini çok iyi bilmeliyiz. Çünkü Batı ve diğer ülkeler terörü bir bela olarak değil, araç olarak görüyorlar.
Patlayan bombalarla ilgili olarak Musevi topluluğa yönelmesi bir hiçtir. O bombalar camilerde de patlayabilirdi. Önemli olan terör karşısında takınılan tutumun etkilenen gruplar nedeniyle oluşmamasıdır.
Araştırmalar ne sağlar
Terörün kendisine karşı olunmasıdır. Sözde değil, gerçekten karşı olunmasıdır. Türkiye patlamalarla ilgili olarak MOSSAD’a doku örnekleri verdi. Ölenlerin kimliklerinin saptanması amacıyla bunu yaptı. Çünkü MOSSAD’ın elinde bu konuda bir bilgi bankası mevcut. Ayrıca Türk polisi olay yerinde ele geçen bazı cep telefonu kartlarını da incelemeye aldı.
Sonuç ne çıkar belirsiz.
Bu tür olaylarda gerçek faillere ulaşmak çok zordur. Zaman alır, ulaştığınız her kişi sizi bir başkasına götürmez. Burada Türkiye’nin tutumu olayı çözmeye çalışırken, daha genel önlemler almak şeklinde olmalıdır. Türkiye terör ile ilgili olarak deneyimlerini, kazanımlarını tedbir haline dönüştürmelidir. Bu da Türkiye’yi korumak fikrinden doğar. Türkiye kendini koruma altına almalıdır. Olaylarla uğraşmak bize çok şey kazandırmadı, kazandırmayacaktır. Önlemler hükümet tarafından bir an önce yürürlüğe konulmalıdır.
Yeni önlemler
Önlemleri sınırlarımızdan tutun, Türkiye genelinde yeni kurallar getirmeye kadar götürmeliyiz. Özgürlükleri kısıtlayarak değil, demokratikleşmeden ödün vererek değil, aksine özgürlükleri terörün yok ettiğini anlatarak, demokrasinin Türkiye’nin terör mücadelesindeki en güçlü panzehir olduğunu anlayarak yol almalıyız. Yasaklar teröre çare olmuyor. Türkiye yeni tanımlar ve kavramlar üretmeli. Terörün dış bağlantılarının içeride destek bulmasını önlemeli. Polis bu konuda yeniden yapılandırılmalı. Yasalarla desteklenmeli. Eğitimli ve deneyimli kadrolarla terör olaylarının üstüne gidilmeli. Operasyonal kadrolara duyulan ihtiyaç kadar, terörü önleyecek ve onu oluşmadan durduracak kadrolara, araştırmalara ihtiyaç var. Korkum sivrisinek mücadelesine dalıp, bataklığı unutmaktır. Böyle hatalara düşülmemesi gerekir.