05 Haziran 2003
Türkiye terörist bir saldırının etkisi altına alınmak isteniyor. Buna karşı yapacaklarımız konusunda acil, etkin ve yaygın bir atak içinde bulunmak şart. Bu ataklar Türkiye’nin gelecek yıllarını kurtarmakla kalmayacak ve belki de terör kanalıyla, parçalanıp bölünmesine engel olacaktır. Bunun için iki konuda cesur davranmalıyız. Biri Kürt sorunu, diğeri Ermeni meselesidir.
AMERİKA VE İŞBİRLİĞİ
Türkiye Amerika’ya rağmen, onlar Kuzey’e girmeden, ikinci tezkere reddedildikten sonra Kuzey Irak’ta 300 km derinlikte bir operasyonla askeri harekat düzenleseydi, bugün bunlara gerek kalmayacaktı. Şimdi geri çekilmenin şartlarını konuşuyor olacaktık. Ben bu tezi ‘Entrikalar Savaşı’ adlı kitabımda Irak Savaşı’ndan bir ay önce kaleme almıştım. Ama olmadı. Şimdi Türkiye, Kürt ayrılıkçı terörüyle yeniden savaşmak durumunda. AB destekli sol radikal örgütlerle savaşmak durumunda. Radikal İslamcı terörle savaşmak durumunda.
Türkiye, AB kendisine şu an ne sunarsa sunsun Amerika ile stratejik ortaklığını mutlaka korumalıdır. Bunun için asla özgürlük ve bağımsızlığından taviz vermeden, eşitler arasındaki eşitlik anlayışını kollayarak, Amerika ile birlikte olmalıdır. Bunun için ilk adımı terör konusunda atmakta yarar var.
Amerika ile terörün önlenmesi konusunda Türkiye müthiş bir ortaklık geliştirebilir. Özelikle de İran konusunda. İran’ın toprak bütünlüğü korunarak, İran’ın yönetimine saygı göstererek, teröre verdiği desteğin köklerinin kurutulmasında, Amerika ile birlikte olunabilir.
TERÖRE KARŞI DURUŞ
Unutulmamalıdır ki İran Türkiye’de işlediği cinayetlerle, onlarca Türk aydınını katletmiştir. Suriye keza aynı durumdadır. Bunların belgeleri Türkiye’nin adli makamlarının ve güvenlik birimlerinin kasalarında mevcuttur. Şimdi iktidar değişti diye İran badem gözlü olamaz. Bu nedenle Amerika ile böyle bir konuda Türkiye’nin çatışması hata olur.
Türkiye zaman kaybetmeden Kuzey Irak’ta oluşan boşlukları da düşünerek Amerika ile bir terör anlaşması imzalamalı, bölgesel ittifak yapmalıdır. Amerika, Türkiye’nin sınır komşusudur. Bu komşuluk ilişkisinin bundan sonraki boyutunun inisiyatifi Türkiye’nin eline ancak aktif politikalarla geçer. Amerika ile Türkiye terör konusunda işbirliği yapmayacak da hangi konuda yapacak?
ACIYI BAL EYLEMEK
Türkiye bu noktada daha düne kadar sözünü dinlettiği bölgesel Kürt liderlere de gereken dersi verirse, bundan sonra topraklarında yaşanacak terörle dış oyunlar olmadan baş edebilir. Bunun için Kuzey Irak sınırının güvenliğini Amerika’ya devredip, sınırların içiyle ilgilenmeli, ama sınır ötesinin ticari ve sosyal yaşamını düzenleme erkini elinden bırakmamalıdır. Aynı şey Ermenistan için de söz konusu. Kıbrıs’ta olduğu gibi Türkiye Ermeniler’e sınırını tek taraflı olarak açsa ne olur? Türkiye Ermenistan’ı çok kısa zamanda ticari olarak yutar. Bugüne kadar Ermenistan’ın yarattığı devlet terörü de, diasporasının yalan tarih tezleri de boşlukta kalmaz mı?
ASALA terörüne kurban verdiğimiz 42 diplomatımız, 37 bin 500 insanımız için içim kan ağlıyor. Ermenistan’ın da, Kürtler’in de teröre bulaşanlarını lanetliyorum. Terör kimden, nasıl, ne için gelirse gelsin karşı durulması gerektiğine inanıyorum. İnsanlığın terörü yenerek mutluluğu yakalayacağına inanıyorum. Ama terörü aşmanın yolunun daha çok demokrasi, sevgi ve refah olduğunu da çok iyi biliyorum. Bunun için acılarımızı bal eyleyerek, yoklukları var eyleyerek ve kendimize güvenerek dostlarımızı artırmalıyız. Düşmanlıklardan kurtulmalıyız, asla ulusal bütünlüğümüz ve kimliğimizden taviz vermeden, asla teslimiyetçi olmadan kendi açılımlarımızla ilerlemeliyiz. Biz adım attıkça AB ve Amerika’nın terörü destekleyen yüzleri kararacaktır. Biz adım attıkça büyüyeceğiz. Biz bölgesel güç olursak, ilerleyeceğiz. İçeride ‘Toplumsal huzur’ yasasını çıkartıp teröre bulaşanları dağdan indirip silahlarını alırsak, dışarıda güçlenirsek Türkiye büyür ve gelişir.
Bizim bizden başka engelimiz yok. Durmamalıyız. Teröre karşı omuz omuza vereceğimiz her mücadele bize başarı olarak dönecek.