27 Mayıs 2002
Türk veya Türklük kavramı üzerine ne kadar düşünseniz, Turan idealini bu noktaya indirgeyemezdiniz: Öz Türkler.
Kızıl elma kavramını, Türklerin medeniyete ve güzelliklere doğru açılımını bu çağda, bu kadar içi boş tarif edemezdiniz. Bütün dünyada gelişen evrensel olma ve insanlığı bir bütün olarak kavrama mücadelesine sırtınızı böylesine dönemezdiniz. Türk kavramını bu kadar yalnız ve tekil bir halde ele alamazdınız. Öz Türkler diye bir markayı, Türklüğe sahip çıkılmış ve kurtarılmış edasıyla böyle ucuz bir şekilde ortaya koyamazdınız. Ortaya koyduğunuz şey bir ürün adı, marka. Türklükle, Turan ile ne alakası var. Türklüğü sizin gibi dar görüşlü kurtarıcılardan kurtarmak gerek ki, dünyada yanlış anlaşılmasın.
Türk kimdir?
Türklüğün veya başka bir kökenden gelmenin insanlar arası bir üstünlüğü olabilir mi? Olamaz. Yeni bilimsel çalışmalar, genetik araştırmalar hepimizin Afrikalı, yakın akraba ve homosapiens olduğumuzu ortaya koyuyor. Sonra göçler yoluyla şekillenen beden ayrılıklarımız ortaya çıkmış.
En önemlisi bizi biz yapan kültürel özelliklerimiz. Evrim kadar önemli ve hatta daha da değerli olan şey yarattığımız uygarlıklar. Dilimizi, gelişimimizi kültürel devrimler sağladı. Türklüğü yaratan köken değil, kan bağı, kafatası ölçüsü değil kültürel geçmiş, inançlı insanların medeniyet yoldaşlığı. Yoksa Ermeni, Rum, Kürt, İngiliz, Fransız hepimiz aynıyız; kafatası ölçülerimize kadar.
Kurtarıcı babalar
Şimdi bunlardan bihaber Sedat Peker ve beraberindekiler Türklüğü kurtarıyor: Yanında Veli Küçük var. Eski general yeni işadamı: Susurluk kahramanı: Kürsüde konuşurken sergilediği tutuma bir bakın, sonra değerlendirin. Bağırtısından, sesinin renginden çocuklar korkar. Zaten tanıtım korku üzerine kurulmuş bir şirketin, korku salarak ünlenmiş ünlülerinin; tıpkı seyahat firmalarının adlarının başına ‘öz’ ekleyerek yaptıkları rekabeti anımsatıyor. Onlar Türklüğü, ‘öz Türkler’ olarak koruyorlar; internet üzerinde savaşacaklar. Kimle, kime karşı? Neden? Türklüğü biz öz Türk olmayanlardan koruyacaklar herhalde. Şimdi biz en öz Türk firmasını kurarsak ne yapacaklar?
Bu kimlik arayışlarının, illa Türklük üzerine olması mı gerek? Bunun bizim kültürümüze ne kadar zarar verdiği ortada. Sıradan bakalım bizim yeraltı dünyasının liderlerine, bunların hangisi Türkçü değil? Alaattin Çakıcı, Sedat Peker, Sedat Şahin, Kürşat Yılmaz, Ayvaz Korkmaz, Nuriş ve diğerleri. Bunların hangisi Türkçü değil? Neden bu suçluların Türkçülük merakı?
Çünkü derin veya sığ devlet denilen ve göbek bağıyla kurulu düzenin, kendi yasadışılıklarına kalkan olan mekanizmanın bir yerinde mutlak olmak istiyorlar. O zaman korunma sağlıyorlar. Yanlarında paşalar, polisler, siyasetçiler, hukukçularla dolaşıyorlar; hep devlet koruması sayesinde istediklerini koparıyorlar.
Mafya neye yarar?
Mafya bizim gibi ülkelerde merkezde siyasi ve ekonomik rantın bölüşümünde, taşrada otoritenin sopası veya silahı olarak düzeni sağlamakta, sesini yukseltenlerin sesini kısmakta kullanılır.
Onun için çetelerin içinde bu saydığım unsurlar eksik olmaz. Spor kulüpleri, şirket ortaklıkları, eğlence dünyası, kumarhaneler, gazinolar onlarındır.
Sedat Peker zaten aktif spor adamı! Federasyon başkanı seçiminde kavganın tam tarafı. Şimdiki Başkan Haluk Ulusoy ile birlikte yan yana. Bravo! Nasıl da kaynaşmışlar. Maçlar için Ali Fevzi Bir gibi, Peker de aramış mıdır Ulusoy’u? Kim bilir?
Devlet yönetiminde ayıplı olmak budur işte. Bu manzarayı içine sindiren düzen, herşeyi sindirir, hazımsızlığı falan olmaz. Sakın merak etmeyin.
Atatürk ve kavgası
Biri yeraltı dünyasının elebaşısı: Diğeri malum paşa; O paşa bilmez mi ki Mustafa Kemal Paşa Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken devlet olma yolunda en büyük kavgasını çetelerle, derebeylerle vermiştir. Bilir elbet. Bildiği için belki de Ataturk’ün resmi olmayan salondaki Türk büyükleri tablolarının arasında. Onlar Atatürk2ü Türk büyüğü saymıyorlar. İyi ki de yok zaten.
Salon onların korkuttukları, mecbur bıraktıklarıyla, ya da yandaşlarıyla, çalışanlarıyla dolu. Korkunun krallığı ‘kral çıplak’ diye bağırana kadar bir çocuk devam eder. Ama o çocuk bağırana kadar da kral çıplaktır zaten.