09.07.1998
Yunanlilar, MIT elemani oldugundan süphelendikleri Türk diplomatlarinin araçlarina saldirilarda bulunuyor. Türkiye’de ayni karsilik veriliyor. Örnegin, aracin tekerlegi sökülmüsse, aynisi yapiliyor
Son casusluk olayi Türk-Yunan iliskilerine çevirdi gözleri.
Türkiye ile Yunanistan arasinda bir casusluk savasi hep vardi. Bugün bu casus skandalini önemli kilan, iki ülke arasindaki sorunlar yüzünden olusturulmak istenen savas senaryolaridir. Ama öncelikle son skandali ele alarak iki ülkenin gizli servis çalismalari hakkinda kisa bir bilgi vermek istiyorum.
Gizli servisler arasindaki mücadelede Yunan gizli servisi bu kez bir seyler elde etmis gibi gözüküyor. Çünkü MIT’in saptamalarini, Genelkurmay’in yeterli görüp dava açmasi buna isaret ediyor. Bu skandal sirasinda bazi tatbikatlarin degerlendirme raporlarinin kaybolmasi hayra alamet olmasa gerektir.
Peki ama Türkiye’de Yunan gizli servisinin etkinligi nedir? Bu sorunun yanitini ‘MIT, Bir Gizli Servisin Tarihi’ adli kitap çalismam sirasinda arastirmistim. Uzmanlarin Yunan gizli servisiyle ilgili degerlendirmeleri söyle:
Yunan gizli servisinin Türkiye’den dokümante edilmis veya kozmik bilgi edinmeleri son derece zor. Çünkü Yunan ajanlari iyi takip ediliyorlar. MIT kontrespiyonaj dairesi bu konuda çok hassas. Takipler ve teknik kusatmanin yogunluguna dikkat çekiliyor.
Yunan gizli servisi yasli kusak yöneticilerden olusuyor. Servis içinde yasli, genç tartismalari yasaniyor.
Asker ve sivil ayrimi konusunda yasananlar iç çekismeye dönüsmüs durumda.
Teknik açidan MIT’in lehine bir denge söz konusu.
Avantajlari ise Avrupa Birligi içindeki bilgi akisindan yararlanmalari. Türkiye’ye Bati Trakya’dan göç eden ailelerden ele geçirilenler araciligiyla zaman zaman rahat çalisma olanagi bulmalari.
Türk ve Yunan casusluk faaliyetleri büyük çatismalari içermiyor. Taraflar dikkatli. Örnegin, geçen yil Istanbul’da ortaya çikan casus savasinda kazanan taraf Türkiye olmustu. Yunan gizli servisinin üst düzey yöneticileri ele geçirilmisti. Bu operasyonda MIT’in hatalari da bulunuyor. Uzmanlar operasyonla ilgili olarak degerlendirme yaparken, sansasyonel boyutunun ön plana çikartildigini ve büyük bir olanagin harcandigini dile getiriyorlar. Yunan gizli servisine yillar yili ayni kaynaklardan yanlis bilgiler aktarilmasi mümkün iken, olayin desifre edilmesi yanlis bulunuyor.
Iki ülkenin gizli servis elemanlari karsi karsiya geldiklerinde yasananlar ise siradan oyunlar olarak adlandiriliyor. Onlar Atina’da MIT elemani oldugundan süphelendikleri Türk diplomatlarinin araçlarina karsi saldirida bulunuyorlar. Türkiye’de aynen karsilik veriliyor. Örnegin, araçlarin dört tekerlegi sökülmüsse, aynisi yapiliyor. Herkes birbirini anliyor.
Yunan casuslari
Türkiye’de 1940’tan sonra Yunan casuslugu suçlamasiyla yakalanip yargilananlar söyle:
Dimitri Bundukos: 1957’de casusluktan 6 yil 3 ay hapse mahkûm edildi. Yunan vatandasiydi ama Bulgar gizli servisi adina çalisiyordu.
Faik Yusuf: 1972 yilinda casusluk suçlamasiyla mahkemeye sevk edildi. Delil yetersizliginden serbest birakildi. Yunan vatandasiydi.
Mustafa Hüseyin Katip: 1972 yilinda mahkemeye sevk edildi. 12 yil hapis cezasina çarptirildi.
Nikos Barbacikis: 1972 yilinda 15 yil hapse mahkûm edildi.
Barbaros Çaltuluoglu: 1980 yilinda 15 yil 6 ay hapse mahkûm edildi.
Aleksandr Diamndis: 1982 yilinda 15 yil 6 ay hapis cezasina çarptirildi. Suçüstü oldugu için sinir disi edildi.
Mümin Hafiz Alioglu: Yunan casuslugu suçlamasiyla yakalandi. Delil yetersizliginden beraat etti.
Efstratios Haralambos: Yunan askeri atasesi. 1997 yilinda casusluk yaparken suçüstü yapildi ve sinir disi edildi.
Türk ve Yunan gizli servislerinin birbirleriyle bu tür mücadelelerindeki tutumlar, diger Batili gizli servisler arasinda da yasaniyor. Ekonomik sirlari ögrenmek, ihalelerle ilgili bilgiler toplamak yüzünden Batili gizli servisler birbirinin gözünü çikariyor.
Türk-Yunan gizli servislerinin arasindaki kavgayi isin dogasi olarak görüp degerlendirmekte, abartmamakta büyük fayda var. Amerika ile Fransa, Almanya ile Amerika iliskilerini nasil baris ortaminda ama karsilikli casusluk faaliyetlerini kesmeden sürdürüyor ve bunu dogal sayiyor ise iki komsu ülke olan Türkiye ve Yunanistan arasinda kötü senaryolarin yürürlüge konmasinda casusluk kavgalari etkin olmamali.
Neden mi? Çünkü uzunca bir zamandir, ‘su’ yüzünden Türkiye’yi içine alan büyük savas senaryolarinda ‘su’ krizi ikinci planda duruyor. Amerika kaynakli savas senaryolarinda onun yerine Ege ve Kibris’ta çikacak bir Türk-Yunan çatismasi senaryosu konuyor. Hatta hiç olmamasi gereken bir çatismanin yasanabilirligi ciddi kaynaklarca ifade ediliyor.
Aslinda bir ask hikâyesi
Bu Türk-Yunan casusluk savasiminin bir yüzü. Diger yüzünde ise insani boyutta yasananlar var. Son casusluk olayinin ortada iki magduru bulunuyor. Bunlar özel yasamlari casusluk skandalina yem yapilan Mehmet Barut ile bayan arkadasi Kiraz’dir (soyadini Mehmet Barut’un istegi üzerine buraya koymadik). Her ikisi de olayla dogrudan bir ilgileri olmadigi halde yasadiklari yasak ask nedeniyle, fotograflariyla teshir edilerek casus damgasi yediler. Casuslukla suçlanan Mehmet Barut ile konusmak firsatini buldum. Bugüne kadar hiç konusmayan Barut ilginç seyler anlatiyor.
Casusluk suçlamasi nasil ortaya çikti?
Alim Aslan Harp Okulu’ndan tanidigim bir arkadas. O yakalaniyor ve benim de yanima bir kez geldigini, bu sirada odamdan bazi dokümanlari aldigini söylüyor. Sonra olay patlak verdi. Benim ordudan atilmam ise Alim Aslan’i izinsiz odama almam ve ailevi durumumdur. Aslan bir keresinde bana telefon etti ve ailesiyle arasinin çok çok bozuk oldugunu, dertlesmek istedigini söyledi. Sarhostu. Kendisini odama aldim. Daha sonra bu arkadasla ilgili olarak bana subay arkadaslarim iyi seyler söylemediler. Etrafi dolandirdigini anlattilar. Bunlari duyunca iliskimi de kestim. Simdi tam 13 yil serefinizle bir hizmet yapiyorsunuz. Ardindan casuslukla suçlaniyorsunuz. Yani aklanacagima olan inancim olmasa, aklanmam gerekmese intihari bile düsünürüm. Sokaga çikamiyorum. Ben serbest birakilmisim, evde Show TV haberlerini izlerken muhabir diyor ki, “Iste bu cezaevinde yatiyor, idamla yargilaniyor.” Inanamadim. Benim suçum dogrudan casusluk bile degil. Sebebiyet vermek. Hayatim felç oldu. Hanim arkadasimla gazetelerdeki fotograflari görünce mahvoldum. Arkadaslar, “Ayrilmak istedigin karin sana güzel bir oyun daha oynamis” dediler. Evdeki tüpü açtim, hanim arkadasimla birlikte intihar edelim dedik. Sonra bununla da mücadele etmeye karar verip vazgeçtik.
Bütün bu olaylara ayrilmak istediginiz esiniz mi neden oldu?
Esimden ayrilmak için mahkemeye basvurdum. Zaten olanlar ondan sonra oldu. Esim birligime kadar olayi yansitti. Benimle ilgili akla hayale gelmez iddialar atti ortaya. Esim Ankara’daki kuvvet komutanligimi bile aradi. Bana haberler yolladi, onu mahvedecegim diye. Ordudan atilmamdaki sicil bozuklugum bu bosanma olayi yüzünden. Ne esrarciligim, eroinciligim, çete baglantim, kumar borcum kaldi, ne de ahlaksizligim. Ayrilma sirasinda esim kiskançlik krizine girdi. Sevdigim insanin fotografini ele geçirdi. Yapmadigi sey kalmadi. Arkadasim isinden ayrilmak zorunda kaldi. Gazetelere fotograflari esimin verdigine inaniyorum. Bayan arkadasim siradan bir Türk vatandasi. Simdi Yunan ajani diyorlar. Ne ilgisi var: Onunla ilgili bir tek suçlama dahi yok. 500 milyon lira da yalan. Benim üç tane kredi kartim vardi. Birinin limiti 10 milyon lira, Yapi Kredi’den. Digeri 15 milyon lira, Ziraat Bankasi’ndan. Sonuncusu da 25 milyon liralikti, Pamukbank’tan. 1996 ‘dan beri kullanmadim.
Mehmet ile Kiraz casusluk olayinin üzerlerinden silindir gibi geçtigi iki insan olarak hatirlanacaklar. Tabii bazilarimiz bu dogal sayilmasi gereken casusluk faaliyetlerini baska seylere gerekçe yapamazlarsa.