Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Türkiye’nin bundan sonraki serüveninde artık her şey Irak savaşına göre konuşlandırılıyor. Her şey değişecek. Önce hükümet değişecek. Savaş kabinesi kurulacak. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan, 9 Mart’ta Siirt’te büyük bir seçim zaferi yaşayacak. Recep Tayyip Erdoğan bana sorarsanız bütün milletvekillerini alarak gelecek Ankara’ya. Zamanlamasını kendisi ayarlayacak ve yeni başbakan olacak. Erdoğan’ın milletvekili olması lazım. Başbakan olması lazım. Bunun Türkiye’nin yönetiminde çok önemli olduğu apaçık ortada. Siirt’in özel etnik yapısından kaynaklanacak problemlerin oy oranını düşüreceğine inanmıyorum. Hele bunu savaş koşullarına bağlayanlara hiç itibar etmiyorum. Bölgeyi çok yakından tanıyanlarla, orada yaşayanlarla görüşüyorum, seçim Erdoğan’ın.
Artık Türkiye realitesinin gereğini yerine getirecek. Recep Tayyip Erdoğan başbakan olacak.
Recep Tayyip Erdoğan , başbakan olarak hemen Kuzey Irak tezkeresini Meclis’ten geçirir. AKP, Erdoğan’ın başbakanlığında veya seçim kazanıp milletvekili sıfatını aldıktan sonra tezkereye hayır demez. Bunu da göreceğiz. Hele Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ‘ün dün yaptığı açıklamalardan sonra tezkere Meclis’ten hemen geçer. Bunun karşısında artık hiçbir engel yok. Bu durumda neler olabilir?
* * *
Ankara’da, Amerikan etkinliği yeni tezkere kabulüyle artacak. Türkiye iç ve dış ekonomik gelişmeler noktasında tezkereyle birlikte bugünkü statükosunu koruyacak, klasik nakit akışının bozulması engellenecek. Borçlanarak yaşama alışkanlığında bir değişiklik olmayacak.
Ardından Kuzey Irak’ta yaşanacaklara bakmakta yarar var.
Kuzey Irak’ta Kürtler’le Türkiye arasında çatışma kaçınılmaz gibi gözüküyor. Çünkü Kürtler devlet kurma hayallerine hiç bu kadar yakın olduklarını hissetmemişlerdi. Irak savaşı ilerledikçe göreceğiz ki Kuzey Irak’taki Kürtler, Türkiye’nin devlet olmaları noktasındaki özlemleri bile ortadan kaldırdığı iddialarını çatışarak bize gösterecekler. Türkiye bu noktada Amerika ile girdiği askeri anlaşmalar kapsamında gerekli önlemleri alıp, Kürtler’in sürükleyeceği Amerika ile çatışma noktasına kadar uzanacak bir gerilim sürecinden bugünden kaçınmalı. Bunu siyasi anlaşmaları ile de desteklemeli. Bunu sağlayacak kozları da elinde mevcut.
Bakmayın öyle Amerika’nın Kuzey Irak Cephesi olmadan da savaşacağı açıklamalarına. Onlar bizdeki yalakların korkutma sopası. İşin gerçeği önemli. Kuzey Irak Cephesi olmadan bu savaş olmaz. Ne Amerika böyle bir maliyet ve stratejik riske girer, ne de diğer ülkelerden açılacak bir savaş başarı getirir.Türkiye bu savaşın kilididir.
* * *
Kilit ülke Türkiye’nin Amerika’dan görüntüsü ne?
Amerika Meclis’in verdiği kararın nedenleri konusunda hala şaşkın. Ama anlamaya çalışıldığına dair gazetelerde yazılar çıkıyor. Bu önemli bir gelişme, Amerika’nın bundan sonra Türkiye’ye bakarken neleri dikkate alması gerektiği ortaya çıkacak. Amerika’da şu an Türkiye ile ilişkiler bir kriz yönetimi anlayışı içinde ele alınıyor. Türkiye uzmanları olaylara bakarken nerede yanıldıklarını araştırıyorlar. Bence en önemli nedenlerden biri Türkiye’de görevli Amerikalı misyonun bir ‘Emperyal devlet memuru’ gibi davranması. Onların bilgilendirdiği Washington kaynakları da bu tutumun uzantısını gösteriyorlar. Oysa Türkiye ile ilişkilerde stratejik ortak olgusu ön plana çıkartılsa, olaylar daha farklı ve doğru algılanabilirdi.
* * *
Ankara’da Amerikan Büyükelçisi Robert Pearson görev süresi dolduğu için gidiyor. Ankara ile ilişkilerde Pearson’ın çok başarılı olduğunu söylemek mümkün değil. Daha doğrusu Ankara’yı okumakta başarılı olduğunu söylemek zor. Irak savaşında etkin olacak bir yeni Büyükelçi Eric Edelman gelecek Türkiye’ye. Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi’nden bir uzman Edelman. Şahinler kanadından. Başkan Yardımcısı Dick Chaney’in yardımcısı. Türkiye’de nasıl davranacağını, yeni dönemi ve olgularını iyi analiz edecek bir büyükelçi olması bekleniyor. Kariyeri güçlü bir elçi. Eğer Ankara’nın yeni koşullarına göre davranmayı başarırsa, ki başaracaktır, Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir dönem başlatabilir.
06 Mart 2003