19 Nisan 2001
Bir salgındır gidiyor. Cumhuriyet’in parlamenter demokrasisine vur ha vur. Politikacı kara, kötü, hırsız… Bürokrat satılık, namussuz… Hukuk guguk… Kim iyi? Esnaf! çiftçi! Bankacı! Goygoyun bu kadarı mide bulandırıyor. Çünkü gerçek değil.
İnsafını yitiren matematik ile, özeleştiri yapamayan tüccarı yan yana getirip; siyasetçileri yargılatırsanız, çıkmaz sokakta kalırız. TOBB tam bu tarifini verdiğim noktada bulunuyor.
TOBB raporunda diyor ki, Türkiye 195 milyar dolarını “alçak!” siyasilerin ve bürokratların kötü yönetimi, har vurup harman savurması nedeniyle son 10 yılda yitirmiş! Bakın siz… Beyler bu sistemi siz yaratmadınız mı? Özeleştiriniz nerede? Siz değil misiniz teşvikle, kayırmacılıkla, faizle, üretmeden hazır tüketenler? Emlak Bankası’nı Alman bankalarına 100 milyon dolar Hazine garantili borç batağına sokup, üç beş şirket arasında paylaşan denizciler sizin üyeleriniz değil mi? Devleti küçült! Emriniz olur! Küçülte küçülte cebinize sokacak kadar küçülttünüz. Doktora, öğretmene, subaya, savcıya, yargıca, polise, denetçiye, hasta bakıcıya, gardiyana ihtiyacınız yok mu? Bunların arabasına benzin konmasın mı?
TOBB’un bugünkü hükümet eleştirilerine katılıyorum. Ama ya özeleştiri? Bir de insaf… Türkiye PKK terörüne 15 yılda 100 milyar dolar verdi. Terörün maliyetini ne çabuk unuttunuz? Bugünkü liderler değişsin, değişsin. Yeni partiler kurulsun, kurulsun. Türkiye yolsuzluğa bulaşmış, çürümüş, satılık, kalleş siyasetçiden, bürokrattan, yurttaştan kurtulsun. Kurtulsun da bunu Meclis’e, partilere, hukuka yani kurumlara küfrederek yapmak hatadır. Bir de dinimize küfreden Müslüman olsa, gam yemeyeceğiz yani.
Cavit Çağlar’ı Türk hukuku paklar
Cavit Çağlar ve onun gibi düşünen siyaset tüccarları, kazdıkları kuyuda kaldılar. Cavit Çağlar’ın Amerika’da Bursalı işadamı Hayri Yazıcıoğlu ile birlikte olduğunu 3 Nisan tarihli yazımda belirtmiştim. Amerikalılar bugüne kadar hiç yapmadıklarını yaptılar ve Çağlar’ı tutukladılar. Çağlar’dan önce kapağı kim attıysa Amarika’da krallar gibi yaşamayı sürdürdü biliyorsunuz.
Amerika Çağlar’ı Türkiye’ye iade edecektir. Bunun ana nedeni Türkiye’de yolsuzluk ekonomisine karşı verilen mücadeleye destek çıktıklarını göstermek ve yeniden yapılanmada Amerika hırsızları korumuyor dedirtmek. Bu bir eski bakan dahi olsa fark etmez, Amerika dürüstün yanındadır imajı vermek için. İkinci nedeni ise Cavit Çağlar’ın Türkiye’de iflas etmiş bir siyasi ilişkiler zincirinin artık zayıf halkalarından biri olması. Süleyman Demirel ile birlikte aile fotoğrafında yer alan Çağlar ve diğer bireyler Demirel’in etkinliğinin yok olmasıyla birlikte bu noktaya geleceklerini geç gördüler. Onlar Demirel’in Türkiye’yi daha en az üç yıl idare edeceğini planlıyorlardı. Demirel’den sonra gelen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i ise hiç hesaplamamışlardı.
Çağlar ile ilgili banka işlemleri konusunda Amerikalıların elinde bir belge olduğunu biliyorum. Bunu Çağlar da bana ima etmişti bir konuşmamızda. “Bana temizdir diye belge verip, bankama el koydular” diyordu. Bu belgenin ne olduğunu sonra öğrendim. Çağlar Türkiye’de İnterbank fona devredilmeden önce, bankası batak duruma düştüğünde, Amerika’dan bir başka banka almak için (Herhalde dışarıdaki paralarını aklayacaktı) Hazine ve Merkez Bankası’ndan belge istemiş. Ankara’da bu belgeyi “Bankası iyi durumdadır, kendisi muteberdir” diye onaylayıp Amerikalılara göndermiş. Amerikalılar bu belgeyi bazı avukatlara gösterip, “Bu ne iştir” diye sormuşlar. Numaranın bini bir para anlayacağınız.
Cavit Çağlar ile son görüşmemiz 25 gün önce oldu. Hep o arardı. Aradı. “İfade için gidecektim ki tutuklama kararı çıktı vazgeçtim ne yapayım yani” dedi. Önce isviçre’de idi. Orada özellikle etkili olan bir Musevi işadamları ve bankacılar grubunun korumasındaydı. Türkiye’den de bu çevrelerle sıkı ilişkileri vardır. Sonra hakkında kırmızı bülten çıkınca, Amerika’ya geçmiş. Yanında Yazıcıoğlu vardı. Türkiye’de aranma kararı çıkan oğluna akıl veriyorlardı. Saklan, pazartesi git teslim ol gibi.
Cavit Çağlar… Türkiye’nin Sultanhamamlı bu tüccarına daha ne yapması gerekiyordu. Onu hayalinde bile göremeyeceği kadar çok parayla buluşturdu. Kolladı. Korudu. İtibar verdi. Bakan yaptı. Çağlar kaçmakla ayıp etti. Şimdi hem kendi itibarını, hem ülkeninkini rezil etti. Cavit Çağlar Türkiye’ye gelip bu paraları ödemeli ve cezası neyse Türk hukukuna güvenip bunu çekmeli. Türkiye değişiyor beyler… Eski alışkanlıkların yeni düzende yeri yok. Sizi hukuktan başka hiçbir şey paklayamaz.