05 Ekim 2001
Medyada, Doğan grubu ile Uzanlar arasında yaşanan olaylar iki grubun çıkar kavgası değildir. Öyle olsa gruplar arasında uzlaşmalar sağlanır, rant birlikte yenir, paylaşılır, kimse kimseye bir şey söylemezdi. Toplum kaybederdi. Bu nedenle olaylar, bir grup ile diğer grup arasındaki ticari çatışma olarak yorumlanamaz. Olay yolsuzluk ve usulsüzlük bataklığındaki Uzanlar ile bunları haber yapan gazeteciler arasındaki mücadeledir.
Buna medya kavgası diye bakıldığında Türkiye’ye haksızlık edilmiş olunur. Elinde medyası olmayan hortumcuları neden haber yaptığımızı nasıl açıklayacağız? Şimdi Uzanlar medya sahibi diye yaptıklarına sessiz mi kalacağız? Kalamayız. O zaman gazeteci olamayız.
Devletin raporunda
Uzan ailesinin özelleştirme kavramını Türkiye’de nasıl tükettiğini, çimento tekeli olduğunu, buradan nasıl haksız kazançlar elde ettiğini devletin raporlarından okuyoruz. Şimdi susalım mı yani? Çünkü onların medyası var mı diyelim? Demeyelim. Zaten bunu dememiz için saldırıyorlar ya.
Uzanlar’ın para kazanmak konusunda geliştirdikleri pek çok yol ve yöntem var. Bunlardan SPK denetçilerinin saptadığı birkaçını anlatayım. Bakın özelleştirme, nasıl yapılmış Türkiye’de görün. Borsa, SPK ne iş yapar görün.
Ladik çimento olayı
Çukurova Elektrik Uzanlar’ca, gariban vatandaşın elinden oyunlarla alındıktan sonra çimento fabrikalarının ele geçirilmesinde kullanılmış. Çukurova’nın elinde Ladik Çimento’ya ait 1 milyar 312 bin liralık hisse senedi vardı. Bu da şirketin yüzde 13.12’sine karşılık geliyordu. 16 Aralık 1998’de Ladik Çimento sermaye artırımına karar verdi. Sermaye 10 milyar liradan 50 milyar liraya çıkacaktı. Ancak Çukurova Elektrik “nedense” bu sermaye artırımına katılmadı ve hissesi yüzde 13.12’den bir anda yüzde 2.62’ye iniverdi. Hissesi artan bir tek, tümüyle Uzan ailesinin kontrolünde bulunan Rumeli Çimento oldu. Rumeli Çimento’nun payı yüzde 81.44’ten, Yüzde 91.94’e yükseliverdi.
Çukurova oyunu
Çukurova Elektrik’in sermaye artırımına katılması halinde her bin liralık nominal hisse senedi için ödemesi gereken para doların o günkü kuru üzerinden bin Türk lirasının karşılığı olarak 0.00328 Amerikan dolarıydı. Sermaye artırımından önce her bir hissenin Çukurova Elektrik’e maliyeti ise tam 7.8 dolardı. Yani aradaki fark tam 2 bin 378 kattı.
Sermaye artırımından yalnızca 41 gün sonra ise Uzanlar’ın denetimindeki Çukurova Elektrik bu kez elinde kalan yüzde 2.62 oranındaki hisse senetlerini 0.905 dolara satıverdi. Yani yüzde 13.12 hissesini korumak için gereken hisse başına, bedelin tam 275 kat fazlasına. Nasıl oyun ama. Sıradan vatandaş paralarını böylece doğrudan Uzanlar’a aktarmış oldu.
Sermaye Piyasası Kurulu uzmanlarının hesaplamalarına göre Çukurova Elektrik’in Ladik Çimento’daki payını korumak için toplam olarak yalnızca 17 bin dolar para ödemesi gerekiyordu. Sadece 17 bin dolar ödenmediği için Çukurova Elektrik’in 5 milyon 930 bin dolarlık hissesi, bir anda 1 milyon 180 bin dolara iniverdi. Çukurova Elektrik’in mal varlığı bir anda 4 milyon 750 bin dolar azaldı, yani vatandaş, sıradan hissedar kaybetti. Bu para Uzan ailesinin cebine girdi.
Şanlıurfa çimento
Aynı oyun, üstelik aynı gün bu kez çok daha büyük rakamlarla Şanlıurfa Çimento üzerinden oynanmış. Uzanlar’ın denetimine geçen Çukurova Elektrik’in elinde üç milyar yedi yüz milyon liralık Şanlıurfa hissesi vardı. Bu da şirketin yaklaşık yüzde 38’iydi. Yine 16 Aralık 1998’de, tıpkı Ladik Çimento’da olduğu gibi Şanlıurfa Çimento da sermaye artırım kararı alındı. Rakam da aynıydı: Sermaye 10 milyar liradan 50 milyar liraya çıkacaktı. Çukurova Elektrik bu sermaye artırımına da katılmadı ve hissesi yüzde 37.59’dan bir anda yüzde 7.52’ye indi. Kazanan yine aynı kişilerdi. Uzanlar’ın, Rumeli Çimento şirketi payını yüzde 46.75’ten, Yüzde 76.82’ye çıkarttı. İki çimento fabrikasında da aynı oyun oynanıyordu. Sermaye artırımından önce bir hissenin Çukurova Elektrik’e maliyeti 12 dolar 94 cent iken, bu hisseleri korumak için 0.00328 dolar ödenmemişti. Uzanlar iki fabrikada da aynı yöntemi uyguladı. 41 gün sonra elde kalan hisseler de 1 dolar 60 sentten satılıverdi.
Çukurova Elektrik’in aynı sermaye payını korumak için yalnızca 49 bin dolar ödemesi gerekiyordu. Ama bu para ödenmedi ve Çukurova Elektrik’in 30 milyon 74 bin dolarlık hissesi 6 milyon 14 bin dolara indi. Aradaki 24 milyon dolar fark her zaman olduğu gibi bir anda Uzanlar’ın cebine girdi.
Böylece Uzan ailesi bir gün içinde, 16 Aralık 1998’de, Çukurova Elektrik’e 66 bin dolar ödetmeyerek tam 28 milyon 800 bin doları kendi cebine attı. Uzanlar şimdi bu rapor nedeniyle Adana’da yargı önüne çıkıyor.
Bunları SPK uzmanları söylüyor.
İşte Sermaye Piyasası Kurulu uzmanlarının raporundan çarpıcı bir bölüm: “Çukurova Elektrik yönetimi Ladik ve Şanlıurfa Çimento’nun sermaye artırımına katılmamış, şirketin mal varlığı üzerinden ticari hayatın gerek ve gerçeklerinden uzak bu tasarrufları ile kullanılmayan rüçhan haklarının Uzan Grubu’nun diğer şirketlerince kullanılmasına sebebiyet vermişlerdir… Şirket nakdini kontrolü elinde bulundurdukları diğer şirketlerin menfaatlerine olarak sarf etmiş olmaları, emniyeti suiistimal suçunu oluşturmaktadır.”
Daha ne diyeceklerdi ki? Ya devlet başa, ya kuzgun leşe diyorlar. Devlet ne diyor?