05 Nisan 2002
Ne garip, bu ülkede namuslu iseniz yattığınız yataktan içtiğiniz suya kadar her şeyin hesabını soruyorlar. Ama hırsız, ahlaksız, erdemsiz oldunuz mu kimsenin bir şey dediği yok. ‘O yapar’ diyorlar. Doğrusu herkese kamuyu ilgilendiren her kuruşun hesabının sorulabilmesidir. Bunun illa kamuoyuna açıklanmasına da gerek yok. Adam gibi değerlendirecek bir kurum olsun, doğruyu yanlışı ayırsın yeter.
Hesap sorulacaklara cumhurbaşkanları da dahildir, gazeteciler de, işadamları da. Bu nedenle “nereden buldun” yasasını uygulamaya koymakta yarar var. Hala bu yasa askıda. Recep Tayyip Erdoğan yasayı kaldırtalım diyor, ama en önce onun ve siyasete soyunanların nereden bulduklarını, kaynaklarını doğru dürüst, düzgün bir biçimde açıklamaları gerekiyor. Çünkü bu kirlilikte iyiyle, kötü ayırt edilemez oldu.
Nereden buldun
Kamuoyunun merak ettiği, kamusal görev yapan kişiler mal varlıklarını, kaynaklarını ve bunları edinme yollarını açıklamalılar. Böylece kişisel kin ve çıkarları uğruna, Türkiye’de servetler üzerinden namus ve haysiyet cellatlığı yapmak için çabalayanların, ellerindeki karaları etraflarına bulaştırmaya çabalayanların elinden herkesi kurtarırlar. Bunun için küçücük bir yasal düzenleme yeter. Bu konuda Cumhurbaşkanı’nın hazır her şeyi, hatta yatak odası takımı bile tartışılırken neden öncülük etmesin ki? Haydi Sayın Sezer gösterin kendinizi…
Bence Hürriyet gazetesi ve Fatih Altaylı Cumhurbaşkanlığı makamına alınan yatak odası takımı haberini belgeleriyle duyurarak iyi bir gazetecilik yapmıştır. Çünkü aynı gazete Cumhurbaşkanlığı makamında yapılan tasarrufları da övgüyle haberleştirmiştir. Ama iftira etmeden, hakaret etmeden, doğru düzgün yapmış işini Hürriyet. Ya diğerleri?
Cumhurbaşkanı’nın sırtının iki dolarlık yatakta rahat edip etmeyeceğini sorarak, “bak o da …….” istihzaları içinde yapılanları ise aklım almıyor. Sezer’e karşı bu kin neden? Niye bu öfke? Dürüstlük ve namusluluktan intikam alma hırs ve isteğiyse yaptıkları, yuvarladıkları taşın altında kalırlar. Sayın Sezer’i eleştirecek pek çok şey var. Ama Köşk’e yatak odası ve oturma grubu aldı diye bir Cumhurbaşkanı’nı itham etmeyi anlayamıyorum. Dün ucuzcu diye eleştirenler, bugün kaliteli mal aldı diye eleştiriyorlar. Hakikaten ne oluyor? Bir sıkıntınız mı var Cumhurbaşkanı’yla?
Sorulamayan hesaplar
Türkiye’de bankaların içini boşaltanlara, boşaltılan paraları geri alamayanlara, mafya olup, milyar dolarları götürüp, adam satın alarak ayakta duranlara soramadıklarınızı Cumhurbaşkanı’na mı soracaksınız? Vur abalıya ha! Yazık… Yaşa Cumhurbaşkanım yaşa, helal olsun sana o harcamalar. Yeter ki, sen o yataklarda vicdanın seni boğmadan bugünkü gibi rahat yat.